ÖZLEMLE HASRETLE BEKLENEN

ÖZLEMLE HASRETLE BEKLENEN

24 Kasım 2021 Çarşamba 09:49

Tarihin başlangıcından bu güne, Türk-İslam aleminin geleceğini bu güne kadar derinden yönlendiren aksaçlılar, encümen-i danişler nihayet yeniden, 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da resmen tekrar göreve başladılar.Özlem ve hasretle beklenen bu hareketbir teşkilat halinde Türk dilini konuşan ülkeler arasında işbirliği adı altında 2009 yılında ilk defa bir araya gelmişti. Teşkilatın asil üyeleri Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye’dir. Macaristan, Afganistan ve Ukrayna da üye olma yolları açık olmak üzere gözlemci statüsündeler. Zirveye bu yıl Türkiye ev sahipliği yaptı. Eş başkanlık da Türkiye’de.

TDT teşkilatına içerisinde yoğun Türk nüfüsu olan Rusya’nın da gözlemci olacağı konuşulan konular arasındaymış.

Dünyanın hemen her tarafında bu türden birliktelikler var. BM, NATO, Arap birliği, İslam Teşkilatı, Avrupa birliği gibi. Her birliktelik kendi içerisinde ticari, sosyo-ekonomik ve askeri işbirliğini masumane bir şekilde savunurken üniversitede bize okuttukları kadarıyla bu birlikteliklerin siyasi ve istihbari amaçlarının olduğu da bir gerçek.

Bunun en güzel örneğini de Azerbeycan’ın dağlık Karabağ mücadelesinde bize, bizden başka kimsenin dost olmadığını, gördük. Ne NATO, ne Amerika, ne Rusya ne de Birleşmiş Milletler dostluğunu taahhüd ettiği ülkelere karşı kıllarını kıpırdatmadılar. Her zaman yanlarında olduğunu söyleyen Avrupaya rağmen Rusya’nın, Ukrayna’nın Dombaks ve kırımı işgalinde yardım etmek yerine sadece seyrettiklerine şahit olduk. Bu noktada, gerçek dostluğun yine aynı candan, kandan, aynı dinden e aynı dillden olanların arasında ne kadar güçlü olduğunu nReisimiz Tayyip Bey sayesinde bir kere daha gördük.

TDK birlikteliği amacı ne olursa olsun üye ülkeler ve halkları adına büyük bir moral kaynağı. Tarihin derinliklerinden gelen bağlar adına çok gurur verici. Dünyanın kaygan ekonomik zemininde ayakta kalabilmek ve yardımlaşma yapabilmek adına çok da büyük bir fırsat. Zira herkes, her ülke, her devlet ayakta kalma savaşında, teknoloji peşinde, ticaretini daim hale getirme sevdasında. Ekonomik özgürlük peşinde!

Ülkeler, öz kaynaklarını ve ürettiklerini dünya pazarlarına sat/a/madıkları halde başlarına gelebilecekleri çok iyi bilmekteler. Dünya finans devleri aç kurtlar gibi zayıf ülkeleri yiyebilmek adına her gün çeşitli tuzaklar geliştiriyorlar. Bu tuzaklara düşmeden ülkesini ayakta tutmak ülke yöneticileri için en büyük sevdadır. Orta ölçekli ülkelerin ekonomik ve siyasi olarak ayakta kalmaları tüm bu dengeleri gözetmelerine bağlı.Çünkü en küçük bir tökezleme de emperyalisterin ülkenin ekonomik kaynaklarına nasıl çöreklenlendiğini hepimiz her gün görüyoruz.

Dünya finans piyasası, yeni aktörlere ekonomik pay verme sevdasında hiç olmamıştır. Zira emperyalizm bu finans piyasalarının istediği türden insanlar yetiştirmeye milyarlarca dolar harcamaktadır. On yıllar, hatta yüzyıllar sonra çok daha büyük getiriler beklentisi adına dünyayı koskoca emperyal bir köy yapma hedeflerine sistematik bir şekilde inatla devam etmekteler.

Ancak, Reis Recep Tayyip ERDOĞAN ve benzeri iktidarlardan da ödleri kopmaktadır. Kuzey Kore, Rusya, Çin, Türkiye, Hindistan dünya finans piyasası için muhtemel yeni rakiplerdir. Kendi beklentilerince, bu rekabet er-geç kendi lehlerine sonuçlanmalıdır. Tüm planları bu yöndedir.

Önlerindeki ikinci bir engel de kendi ellerinde bulunmayan özkaynakların rakip devletlerin elinde bulunmasıdır. O halde bu rakipler mümkünse siyaseten, değilse böl-parçala-yut prensibine uygun olarak ekarte edilmedir. İkincil planlar hep bu zaviyeye göre yapılıyor.

Isparta olarak olaylara bu açıdan bakmalı ve dünya gerçeğini bu çerçeveden görmeliyiz. Yapacağımız siyaseti de ticareti de bu gelişmelere göre şekillendirmeliyiz. Dolar artmış, altın fırlamış, faiz düşmüş… Elbetteki bu gelişmeler ticari hayatımıza etki edecektir. Ama “her stabil ekonomik ortamda kar marjımızın da stabil olma garantisinin ol/a/mayacağı” prensibi gereği, hepimizin fedakarane çalışmalar yapmamız gerekmektedir. Anlayana sivri sinek saz… Benden söylemesi…

İsmail TANIŞMAN

 

DİĞER HABERLER