Enver Taha Aydın'ın köşe yazısıdır.
Türkiye’nin en büyük Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilite Merkezi geçtiğimiz cumartesi günü açıldı. Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Sayın Yusuf Ziya Günaydın’ın vizyonu ile çizilen projede; kedi-köpek evleri, kuduz evleri, ameliyathane gibi her barınakta olan özellikler var. Isparta’daki Merkezi özel kılan özellikler ise çok farklı.
Bunlardan en önemlisi yapı kalitesi. Bugüne kadar hiç gündeme gelmeyen bu özellik asla gözardı edilmemeli. Çünkü; bir çok ilde yapılan hayvan barınaklarındaki padoklarda (zemin betonla kaplandığı) için doğal olmayan ortamlarda barındırılan kedi ve köpekler Isparta’da ormanın içinde tamamen kum zeminde barındırılıyor. Daha da önemlisi Sayın Günaydın’ın yaptığı tesiste “burada nasıl olsa hayvanlar kalacak” diye bir düşüncenin içine girilip de hiçbir detay baştan savma yapılmamış olması. Örnek verecek olursak; kedi ve köpeklerin barınması için yapılan binalar bile “yerden ısıtma” sistemi ile donatılmış. Türkiye’nin hiçbir bölgesinde hiçbir merkezinde sokaktaki dostlarımıza bu kadar değer verilmedi.
ÇOCUKLARA HAYVAN SEVGİSİ AŞILANACAK
Isparta’daki Merkezi diğer merkezlerden ayıran bir diğer özellik ise; çocuk ile hayvan ilişkisini kurmak. Çünkü bu tesislerde masal evinden çocuk oyun alanlarına, ağaçlar arasına kurulan ipli gezinti alanlarından çocukların Hayvanları sevip onlarla oyun oynayabilecekleri alanlara kadar her şey düşünülmüş. Belediye Başkanı Sayın Günaydın çocuklara hayvan sevgisini aşılamak için tesisi bu yönde kurduklarını her ortamda anlatıyor.
Belediye Başkanı Sayın Günaydın “ağaç yaşken eğilir” mantığı ile çocuklara küçük yaşta hayvanların sevdirilmesinin hayati önem taşıdığına inanıyor. Bugün tüm Türkiye’de insanlıktan nasibini almamış kişiler tarafından yapılan hayvan katliamlarını göz önüne getirirsek Başkan Günaydın’ın ne kadar da doğru bir iş yaptığını sanırım anlayabiliriz.
“SAHTE” HAYVAN DOSTU “SÖZDE” SANATÇILAR!
Türkiye’nin en büyük Sokak Hayvanları Bakım ve Rehabilite Merkezinden dilim döndüğünce bahsetmeye çalıştım. Hem fiziki hem de içerik olarak neler barındırdığını, neye nasıl hizmet edeceğini anlattım. Bu tesis 49 dönüm üzerine, ormanın içinde tek bir ağaç bile kesilmeden, 2 milyon 750 bin TL’ye mal oldu.
İşte böyle bir tesisin açılışının da adına yakışır şekilde, tüm Türkiye’nin duyabileceği nitelikte yapılabilmesi için aylarca çalışıldı. Bu çalışmalardan bir tanesi de “hayvan sevgisi” herkes tarafından bilinen, bu özellikleri ile ön plana çıkan sanatçıların açılışa davet edilmesi idi.
En ünlüsünden artık adı sanı duyulmayana kadar ‘sözde’ “hayvan sevgisi” ile ön plana çıkan 42 sanatçı açılışa davet edildi. Bunun dışında 3 Menejer ile çalışmalar yürütüldü. Sonuçta ne oldu biliyor musunuz; tamamının da o gün ya başka bir programı vardı ya da PARA istediler. Evet yanlış okumadınız; medya önünde kedisiyle köpeğiyle pozlar veren, lafa gelince dünyanın en büyük hayvan hakları savunucu kesilen o ‘sözde’ 42 sanatçının hiç birisi de açılışa gelmedi.
Cumartesi günü yapılan açılışa Türkiye’nin dört bir yanından hayvan koruma derneklerinin başkanları, federasyon başkanları ve dahi Ispartalılar özel araçları ile açılışa akın ederken; toplumun hayvan sevgisi duygusunu sömüren o sözde sanatçıların hiç birisi de bu sosyal sorumluluk projesine katılmadılar.
Buradan tüm hayvansever dostlara sesleniyorum; bu dakikadan sonra bize düşen bu tesisi en az bir kere ziyaret edip burada edindiğimiz izlenimleri gerek yazılı gerekse de fotoğraflarla sosyal medyada anlatmaktır. Yoğun bir şekilde anlatalım ki yeri göğü inletelim ve hayvanlarımız için açılan bir tesisten bile para kazanmaya çalışan bu sahte hayvan severlere bir ders verelim.