12 yaşında başladığı mesleğini sürdürüyor
Haber/Gamze HAN - Isparta’da 41 yıldır fırıncılık yapan Mehmet Kula (53), mesleğin sorumluluk ve fedakarlık gerektirdiğini belirterek, ‘’Bu iş, yoğun tempo isteyen ve bazı durumlardan feragat etmeyi gerektiriyor. Bayramlarda dahi arefe günü gece 1-2’lere kadar çalışırız. Hizmet kesinlikle durmuyor. Ailesinden vefat edenler oluyor fakat fırıncılık gereği çalışmaya devam ediyoruz’’ dedi.
Bu işe 12 yaşında başladığını ve un çuvallarının üzerinde uyuyarak büyüdüğünü söyleyen Kula, açıklamasında;‘’Çıraklık yaptığım yerde 75 kişilik bir kadro ile çalışıyordum. Çıraklık, kalfalık ve sonrasında ustalığı öğrendiğim yerde ortak olarak devam ettim. Bu işe yaşadığım maddi zorluklar ile eniştemin vesilesiyle başladım. 12-13 yaşında zayıf bir çocuktum. Yorgunluktan un çuvallarının üstünde uyuya kalıyormuşum. Eskiden aileler çocuklarını ustanın yanına verince eti senin kemiği benim diyorlardı. Bu meslek hergün yenilenen kendini geliştiren bir meslektir. Meslek içerisinde yetişecek olan nitelikli insan yok. Gençlerin istekleri genellikle masa başı iş oluyor. Beklentileri de rahat yaşamaktır. Fakat bizim ülkemizde bu zor gerçekleşir. Bu meslek ölmez çünkü insanın olduğu yerde tüketim de olacaktır. Bu sebeple ekmek sürekli üretilmek zorunda. Gençler bu mesleği yapabilir fakat iş biraz da ailelerde bitiyor. Aileler çocuklarını okutup daha iyi bir hayat sunmak istiyorlar ama geldiğimiz noktada bu sefer mezun olan bireylere iş bulamıyoruz. İş bulamayan çocuklar ilerleyen yaşlarda bu ve benzeri işlere geliyorlar. Bu işlerde ise esasında çırak olarak erken yaşta eğitim görmek gerekiyor. Yaş çok önemli bir faktör. Özveri ve sorumluluk alabilmek de önemlidir. İnsanlarla kurulan iletişim de bu iş için çok büyük bir gereksinimdir. Çünkü gelen müşteri de bunu kesinlikle bekliyor” şeklinde konuştu.
“MOTİVASYONUMUZ İNSANLARA EKMEK ÇIKARABİLMEKTİR”
Mehmet Kula, sabah hazırlıklarının erkenden başladığını ve işin hem üretim hem hizmet yönü olduğunu belirtti.
Kula, açıklamasında; “Bu iş, yoğun tempo isteyen ve bazı durumlardan feragat etmeyi gerektiriyor. Bayramlarda dahi arefe günü gece 1-2’lere kadar çalışırız. Hizmet kesinlikle durmuyor. Ailesinden vefat edenler oluyor fakat fırıncılık gereği çalışmaya devam ediyoruz. Motivasyonumuz da insanlara ekmek çıkarabilmektir. Bayramlarda insanlar eşine dostuna uğradıkları vakit elleri boş gitmek istemiyorlar. Bu sebeple de bizim hizmet veriyor olmamız gerekiyor. Böyle durumlarda da müşteriye hizmet verebiliyor olma ve onun isteğini karşılama sonucu gelen teşekkür ve minnet beni mutlu ediyor. İnsanlar erkenden işe okula gidiyorlar ve kahvaltı yapmak için uğradığı noktalar fırınlar oluyor. Bu sebeple de sabah 6.30’da hazırlıklara çoktan başlamış olmamız gerekiyor. Saat 7’de ise ürün rafta olması gerekiyor” dedi.
‘Emeksiz yemek olmaz’ diyen Kula, amaç ve hayal kurmanın bu işin başında geldiğini söyleyerek; “İnsanlar en temel ihtiyaçları dışında isteklerini ya gerçekleştirmiyor ya da minimuma düşürüyorlar. Eskiden bir insan haftada bir yaş pasta alıyorsa şimdi yalnızca doğum günlerinde ya da misafir geldiği zaman alıyor. Çünkü hayat mücadelesi denen şey çok ağırdır. Isparta’daki fırınların birçok ustalarını hep biz yetiştirdik. Eskiden her şeye ulaşımın zor olduğu dönemlerde değiş tokuş, takas yaparak bir şeyleri elde ediyorduk. bu sebeple de işime dört elle sarıldım. Buranın da inşaatından itibaren her aşamasına el attım. Fakat beklentiler karşılanmayınca kilidi vurdum. Sonrasında oğlum için tekrardan devam ettim. Emeksiz yemek olmaz. O yüzden bir amaç ve hayal kurmak bu işlerin en başında gelmektedir’’ diye konuştu.