KIBRIS BARIŞ HAREKATI'NDA YAŞADIKLARINI ANLATTI

Kıbrıs Barış Harekatı'nda yaşadıklarını anlattı

21 Aralık 2024 Cumartesi 13:44

HABER/ Gizem SARIKAYA- Türkiye Muharip Gaziler Derneği Isparta Şube Başkanı Kıbrıs Gazisi Emekli Hava Astsubayı Hamit Gülbiçer (82), 20 Temmuz 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşadıklarını anlattı.

Gülbiçer, “Ayşe Tatile Çıksın” parolası ile başlayan harekatın, Kıbrıs’ta Türklerin uğradığı baskı ve zulmü durdurmak için düzenlendiğini söyledi. Türk Ordusu’nun Kıbrıs Harekatı’nda 36 uçakla 3 Bin askeri havadan indirdiğini anlatan Gülbiçer, açıklamasında; “Emekli Hava Astsubayı Uçuş Teknisyeni olarak, 1974 yılında Kayseri 12. Hava Ulaştırma Kargo Uçaklarında teknisyen olarak görev yaptım. O dönemde askerlerimizi, yani 3 Bin askeri, 36 tane Transall ve 7 tane J30 uçağıyla Kıbrıs Harekatı’na havadan indirmelerini biz yaptık. Kayseri’den hareket ettik. Harekat 20 Temmuz’da başladı. Bize 3 gün önceden haber geldi; ‘uçakları hazırlayın’ dediler. Şifre “Ayşe tatile çıksın”dı. Biz de hazırlıklarımızı tamamladık. O zamanki imkanlarla bugünkü imkanlar arasında çok büyük fark var. Teknoloji açısından 50 yıl gerisindeydik. Geçtiğimiz günlerde, Kıbrıs Harekatı’nın 50. yılını kutlamak için dernek yönetimi olarak Kıbrıs’a gittik. Orada çok güzel bir şehitlik ziyareti ve gösteri düzenlendi. O dönem kullandığımız uçaklar ve gemiler tanıtıldı. Ancak o zamanın gemileri ve uçakları çok eskiydi. Mesela Kocatepe Gemisi, muhabere noksanlığından dolayı kendimiz batırdık. Kıbrıs Harekatı, bize ordunun birçok açığını gösterdi. Örneğin, Antep’ten gelen bir askerle Foça’dan gelen bir asker birbirini tanımıyordu. Eski sırt telsizleriyle haberleşme neredeyse imkansızdı. Bu yüzden birbirlerini tanımadan yanlışlıkla ateş açtılar. Biz askerleri 300 metreden paraşütle attık ki çabuk insinler diye aynı gün üst solt yaptık Kayseri’den uçağımız yara aldı. Aşağıdan taradılar. Allah'tan bize bir şey olmadı. Yani uçaksavar mermisi kuyruktan çıktı ki atma sahasındayız. Bekliyoruz, askerleri atacağız. Bir kapıdan 30, bir diğer kapıdan 30 olmak üzere 60 asker attım. Alanın küçüklüğünden dolayı askerler, Rum tarafına düşme riskiyle karşı karşıya kalıyordu. O yüzden paraşütle atlama işlemi hızlı ve sert bir şekilde yapılıyordu. Askerlerin zaten yürüyecek hali yoktu; uyku tulumu, cephanesi, sırt çantası gibi nedenlerle askerler, uçaklardaki statik kolonlara bağlanıyordu. Paraşütleri sırtlarında olur, kancasını bağlar ve çakardık. Uçaktan atladıklarında sırtlarındaki paraşüt açılırdı. Eğer açılmazsa, göğüs paraşütü devreye girerdi. 300 metreden attık biz çabuk insinler diye. Biz 01 yükseklikten, 20 Bin yüksekliğe çıktık. Basınçtan dolayı benim sol kulağımda işitme kaybı oluştu. Kazasız belasız tabi vurulanlardan oldu yere düştükten sonra ayaklarından bellerinden sakatlık oluştu” şeklinde konuştu.

DİĞER HABERLER