Ahşap ürünlere olan ilgi hiç azalmıyor
HABER/ALİ İHSAN TOPAL- Isparta’da 41 yıldır ahşap el ürünleri satışı yapan Mehmet Dikici (62), teknolojinin ilerlemesiyle birlikte değişen ihtiyaçlara rağmen geleneksel ahşap ürünleri tercih edilmeye devam edildiğini söyledi.
Şimşir kaşığın doğal yapısı ve bakteri barındırmamasıyla, aynı zamanda bulaşık makinesinde bile zarar görmeden kullanılabilen sağlıklı bir ahşap ürün olduğunu anlattı. Dikici, açıklamasında; “Bu mesleği 1984 yılında rahmetli babamla başladım. 1992 yılında ben devralarak yapmaya halen devam ediyorum. Eskiden evlerde buzdolabı bulunmuyordu, bu ihtiyacı karşılamak için tel dolaplar yapılıyordu. Köylerdeki ustalarımıza bu dolapları yaptırırdık. Bugün ise, teknoloji ilerledikçe ihtiyaçlarda değişti. Artık bu tür tel dolapları isteyenler çok fazla değil, ancak hobi amaçlı isteyenler olabiliyor. Biz de bu talebi karşılamak için bazen ikinci el ürünleri müşterilerimize bulabiliyoruz. Ayrıca oklava, kaşık, yer sofrası, merdane, tekne gibi geleneksel ahşap ürünlerin üretiminde de teknolojiye ayak uyduruyoruz. Zamanın gereksinimlerine göre, bu ürünleri ahşap işçiliğinde modernize ediyor ve çağın ihtiyaçlarına uygun hale getiriyoruz. Hem geleneksel hem de modern üretim anlayışını birleştirerek, müşterilerimize kaliteli ve işlevsel ürünler sunmaya devam ediyoruz. Isparta'nın birçok yerine fırın kürekleri gönderiyoruz. Herkes bu işi yapamıyor çünkü çatlama ve dönme gibi problemler yaşanabiliyor. Yer sofralarının çeşitleri farklı olup, yemek yapmak ve hamur açmak için kullanılan ürünler oldukça fazla talep görüyor. Türkiye'nin dört bir yanından ustalarımız var; genellikle köylük yerlerden ürünler geliyor. Tabii ki seri üretim ürünlerimiz de mevcut, ancak çoğunlukla köylerden gelen el yapımı ürünler tercih ediliyor. Örneğin, komar ağacı, zeytin ağacı ve şimşir gibi farklı ağaçlar kullanılıyor. Bu ağaçlar her yerde bulunmaz, biz de bunları özel olarak Trabzon, Sakarya gibi Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden bizzat gidip temin ediyoruz. Eskiden ninelerimiz, dedelerimiz ahşap kaşıkla yemek yerdi, ben de dahil olmak üzere o dönemde hepimiz yedik. Şu anda ise hobi olarak ya da kullanmak isteyenler olabiliyor. Metal kaşıklar insan sağlığına zararlı çünkü teflon tavaları zedeleyerek bakır maddesini çıkarıyor ve bu da insan vücuduna zarar verebiliyor. Biz de ahşap kaşık kullanmalarını öneriyoruz. Çünkü insan sağlığına zararı yoktur. Mesela Şimşir kaşıkları kullanmak çok sağlıklıdır; çatlama yapmaz ve her zaman her yerde bulunmaz. Şimşir, en sağlıklı ağaçlardan biri olarak kabul edilir, çünkü içine bakteri üretmez. Biz bunları bulaşık makinesine atıyoruz; Normal de ahşap ürünleri makineye atmak sağlıklı değildir ama biz bunları kendimiz makineye atıyoruz ve yağ çekmiyor içine kendini temizleme özelliği vardır. En kalitelisi olarak geçer dokusu farklı ve suya koyduğunuz zaman düzelir. İnternetten yapılan alışverişle fiziksel alışverişler arasında bazı farklılıklar olabilir. Örneğin, yumuşak bir ağaçla sert bir ağaç arasında fark bulunur. Birini 2 gün kullanırsınız, diğerini ise daha uzun süre kullanırsınız. Bu nedenle ürünleri yerinde görerek temas ederek almak daha iyi olacaktır. Soba satın alan kişiler genellikle daha lüks kesimden oluşuyor. Örneğin, evde doğalgaz var ama bahçelerine kullanmak isteyen ya da ayrı bir ev yapıp, o evde sıcaklık sağlamak amacıyla isteyenler soba alıyor. Yani, hobi için kullanmak isteyenler oluyor. Çeyiz sandıkları da aynı şekilde, genellikle oyma işlemleri için alınıyor veya bazıları küçük boyutlarını alıp ortalarına cam kestirip sehpa olarak kullanıyor. Zaman geçtikçe geleneksel ürünler değişim ve dönüşüme uğradı. İnsanlar ahşaba bazen basit bir tahta parçası gibi bakabiliyor, ancak işin ustasına gittiğinizde, o ağacı oymak, kesmek ve biçmek gerçekten büyük bir zaman ve ustalık gerektiriyor. Biz bile burada bunu yapamıyoruz. Ayrıca ahşap, evin havasını tamamen değiştiriyor. Ufak bir ürün bile, örneğin bir kesme tahtası ya da çerezlik almak, evin ortamını değiştiriyor, özellikle mutfakta dekoratif olarak büyük bir etki yaratıyor” şeklinde konuştu.