Anksiyete bozukluğuna dikkat!
Haber/Gamze HAN - Isparta’da Uzman Psikolog Turgut Furkan Gökkaya, günümüz dünyasında hızlı artış gösteren ruhsal bir kaygı sorunu olan anksiyete bozukluğuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
Hem klinik ortamda hem de halk arasında farklı şekillerde tanımlanan anksiyetenin mide bulantısı, kas gerginliği, sebebi olmayan korku ve dikkat bozukluğu gibi belirtilerinin olduğuna dikkat çekti.
Gökkaya; ‘’Anksiyete, günümüz dünyasında birçok insanın yaşadığı, genellikle korku, endişe ve gerginlik hissi ile tanımlanabilen bir durumdur. Ancak bu durumun, sadece stresli ya da zor bir dönemden geçerken yaşanmadığını, çoğu zaman daha karmaşık ve derin bir rahatsızlık olduğunu da belirtmek önemlidir. Bunların yanı sıra yaşanılan semptomlar aşırı güven arayışı, toplumdan kaçınma, sürekli endişe, baş ağrısı, mide bulantısı, uyku bozuklukları, dikkat ve odaklanma sorunları, terleme ve çarpıntı olabiliyor. Kişinin bu ve benzeri durumları yaşaması halinde kendini yatıştırabilecek ön adımlar mevcuttur. Bunlar ise; stres yönetimi teknikleri kullanılabilir. Meditasyon, derin nefes alma egzersizleri, yoga gibi rahatlama teknikleri faydalıdır. Düzenli egzersiz yapmak, anksiyeteyi azaltan kimyasal maddeleri (endorfin gibi) vücuda salarak ruh halini iyileştirebilir. Günlük iş ve kişisel hayat arasında denge kurmak, stresli durumları engellemeye yardımcı olabilir. Aksi takdirde, sürekli “yapılması gerekenler” listesi zihinsel baskıya yol açar. Aile ve arkadaşlardan alınan destek, yalnızlık hissini azaltabilir ve kişi daha rahat hissedebilir. Anksiyetenin sebepleri çok çeşitli olmakla birlikte dijital dünyanın hızı ve interaktif yapısı da güncel etkenler arasında yer alıyor. Sürekli bağlantıda kalmak, sosyal medyada başkalarıyla kendini karşılaştırmak ve 'yetersizim' duygusu, kişilerin ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Bilgi akışı çok hızlı ve insanlar sürekli bir şeyleri kaçırmaktan korkuyor. Sosyal medyada herkes en iyi halini sunarken, bireyler kendi hayatlarını eksik görmeye başlıyor. Bu durum anksiyeteyi daha da körüklüyor. Ekonomik dalgalanmalar, siyasi istikrarsızlıklar ve küresel krizlerin de anksiyete üzerinde derin etkiler yaratıyor. Belirsiz bir geleceğe karşı duyulan kaygı, artık sadece bireysel bir sorun olmaktan çıkıp, toplumsal bir ruh haline dönüşmüş durumdadır’’ ifadelerini kullandı.
YARDIM ALMAK NORMALLEŞMELİ
Anksiyetenin iş ve özel hayatı da etkileyebileceğini belirten Gökkaya, bu durumun kişinin yaşam kalitesini bozabileceğini vurguladı. Gökkaya, açıklamasında; "Birçok kişi psikoterapiye gitmenin utanılacak bir şey olduğunu düşünüyor. Bu anlayışı değiştirmek için ruh sağlığı desteği almanın, fiziksel bir rahatsızlık gibi normal bir şey olduğu vurgulanmalıdır. "Medya ve eğitim kurumları, toplumsal farkındalık yaratmak ve psikolojik destek almayı normalleştirmek için önemli bir rol oynuyor. Destek gruplarının yaygınlaştırılması ve ruh sağlığına dair açık konuşmalar yapılması, toplumsal dönüşüm için büyük adımlar olacak. Tüm bunlar kişinin hayat kalitesini etkilemeye başladığı durumlarda ise profesyonel müdahale ile yardım alması gerekiyor. Peki bunu nasıl anlayabiliriz? Bu konuda bize en yardımcı olabilecek nokta ise kişinin duygusal farkındalık ile anksiyete ataklarının hangi durumlarda tetiklendiğini ve nasıl hissettirdiğini analiz etmesinden geçiyor. Bir kişi sürekli endişe halindeyse veya fiziksel belirtilerle karşılaşıyorsa, bir uzmandan yardım almak kaçınılmaz hale gelir. Ruh sağlığı desteği, tıpkı fiziksel hastalıklar gibi hayatın olağan bir parçası olmalıdır" diye konuştu.