AVCILIK DİSİPLİN GEREKTİREN BİR YAŞAM TARZIDIR

Avcılık disiplin gerektiren bir yaşam tarzıdır

23 Şubat 2025 Pazar 19:43

Haber/Kübra Kevser KARATAŞ- Isparta’da 39 yıldır av malzemesi satışı yapan Mehmet Çetinkaya (50), avcılığa karşı toplumda yanlış bir algı olduğunu ve avcılığın sanıldığı gibi vahşi bir uğraş olmadığını belirli kurallara ve yasal limitlere sahip bir yaşam tarzı olduğunu söyledi.

Avcılıkta kanunlarının çok katı olduğu ve keyfe göre hareket etmediklerine değinen Çetinkaya, açıklamasında; ’Balık, deniz, av gibi alanlara merakımız çok eskiye dayanıyor. Çocukken de bir hastalıktı şimdi de hastalık olarak devam ediyor. Avcılık basit bir hobi olarak değerlendirilemez. Bir yaşam tarzıdır. Birçok gereksinimimizi bu yaşam tarzına göre yönlendiriyoruz. Aracımızdan, evcil hayvanımıza kadar uygun şartlarda seçimler yaparız. Zaten çoğu tanıdığımın avcı köpeği var. Başka bir örnek olarak bu camia büyük şehirlerde yaşamak istemez. Çünkü oralarda doğaya ulaşım zor oluyor. Ayrıyeten çoğu doğa severden çok üstte bir doğa severliğimiz vardır. Isparta'da kara avcılığı için keklik, tavşan, ördek, çulluk ve kısa süreli de olsa bıldırcın avı yapılıyor. Sezon ise ağustos sonunda başlayıp şubat sonunda da sona erer. Yazın hayvanların üreme zamanıdır. Zaten sezon kapandığı gibi avcılar tüm ekipmanlarını ortadan kaldırır. Kara avcılığı için güneş battıktan sonra yasak devreye giriyor. Sabah güneş doğana kadar avlanamazsınız. Avcılığın kanunları çok katı. Dışardan görüldüğü gibi keyfimize göre hareket etmiyoruz. Hafta sonu da gitmek istediğiniz yere kota alıyorsunuz. Ayrıca her türün avlanma limiti var. Her yerin kendine göre olan yaban hayatına avlanacak av sayısı belirleniyor. Her avcının aldığı kotaya göre avlanma limiti düşüyor. Balık avcılığı ise mart ortasında açılan da var, haziran ortasında serbest olan türler de var. O da yaklaşık yıl sonuna kadar serbest. Avcılıkta kuraklık fazlasıyla etki ediyor. Şimdi Eğirdir gölümüz için can çekişiyor desek yeridir. Kenardaki sazlıkların açıkta kalması orada bulunan mevcut balıkların üreme alanlarını yok etti. Bu sayede Eğirdir gölünde yaklaşık 10 tane tür yok oldu. Şu anda ise sazan ve tatlı su levreği, sudak gibi az bir popülasyon kaldı. Merak salanlar da avcılığa başlamadan kesinlikle öğrenmeleri gerekmektedir. Yardımcı olup yol gösterebilecek biriyle öğrenmeye başlamalıdırlar. Eskiden avcılıkta olan usta-çırak ilişkisi gibi. Fakat şimdi bu sistem bitti. Yaban hayat kurs açıyor o şekilde ilerliyor. Fakat bu kurslarda derneklerin hiçbir rolü yok. Fakat derneklerin düzenlemesi lazım çünkü bu işi bilen yapan kişiler derneğin içindekilerdir. Yaban hayatının kendi belirlediği üniversite hocaları da olabiliyor ama bu insanların avcılıkla pek ilgisi yok. Bu işleri derneklere bırakmadıkları sürece bilinçli avcı yetişmez. Biz bunu yıllardır söylüyoruz yine de dinlenmiyoruz. Çoğu kursu bitiren arkadaş avcılığın temelini dahi bilmiyor. Bu sayede hem kendilerini hem de yasaklı türleri tehlikeye atabileceklerinin farkında değiller. Genel olarak insanlar avcılık nedir bilmiyorlar. Onların gözlerindeki avcılığa ben de karşıyım. Gerçeğinde sezon bilmez, yavru tanımaz, yerden anlamaz, kotayı umursamaz gibi bir durum söz konusu değildir. Avcı her gördüğünü vuran da değildir’’ diye konuştu.

DİĞER HABERLER