ISPARTA Sağlık Sen Şube Başkanı Erdal Demiralay, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Demiralay; "Kadına gerçek değerini, kız çocuklarının diri diri kumlara gömüldüğü bir zaman dilimi ve bu coğrafyada insanlığa indirilen son din İslam vermiştir. Cenneti kadınların ayakları altına seren dinimiz, kadınların erkeklere Allah’ın bir emaneti olduğunu buyurmuştur. Kadın; ailenin temeli, gelecek nesillerin teminatıdır.
Kadın, toplumun mayasıdır. Sağlam bir gelecek, kadınlarımızın bilgeliğinde, çağı kuşanmasıyla, her alanda kendini yetiştirmesinde şekillenecektir. Bu amaçla kadının eğitimine temelden başlanmalı, bebeklik ve çocukluktan itibaren eğitimlerine gerekli ihtimam gösterilmelidir.
Sağlık-Sen olarak, çalışan kadınlarımızın çoğunlukta olduğu hizmet kolunda sendikacılık yapıyoruz. Bu sebeple kadın çalışanlarımızın sorunlarını daha yakinen takip ediyor, çözümü için çalışıyoruz. Kadınlarımızın çalışma hayatında yaşadığı en büyük mağduriyet olan başörtüsü engeli, Memur-Sen olarak bizim düzenlediğimiz imza kampanyası sonrası çözüldü.
Kadınların çalışma hayatında yaşadığı bir başka mağduriyet ise, bu toplumun bir ayıbı olan mobbing ve tacizlerdir. Bu yönde toplumsal bilinç artırılmalı, yaşanmaması ve konuşulmaması dahi gereken bu olaylar sona ermelidir. Hiçbir kızımız, kadınımız bir kendini bilmezin kurbanı olmamalıdır. Kadınlarımıza, milletçe sahip çıkmalı, bütün kadınları Yaradanın bir emaneti olarak görmeli, ona göre davranmalıyız. Kadın; her zaman toplumun vicdanıdır. Maalesef ki, bu vicdan günümüzde sürekli kanıyor. Şiddete, tacize, tecavüze maruz kalıyor. En çok da savaşta mağdur oluyor. Filistin’de, Suriye’de, yakın geçmişimizde Irak’ta, dünyanın birçok coğrafyasında en çok kadınlar ağlıyor, çocuklar ağlıyor. Doğu Guta’da katil Esed tarafından bombalanıyor, çocuklarıyla birlikte can veriyor.
Kadınların acısını dindirmek, yaralarını sarmak bizlerin bir insanlık borcu ve görevidir. Ne yazık ki, kadına yardım eli uzatılırken bile iğrenç taleplerle gidildiğini iğrenerek görüyoruz. İnsanlıktan nasibini almamış birilerinin kadını bir sömürü aracı olarak, hayvani duygularını tatmin aracı olarak gördüklerine şahitlik ediyoruz. Önce hepimizin insan olduğunun bilincinde olmalı, içimizdeki insanı ve vicdanı dinleyerek hareket etmeliyiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün, gelenekselleşen kutlama günlerinden sıyrılıp, kadının gerçek sorunlarının ele alındığı ve çözüme kavuşturulması konusunda gerçekçi iradenin ortaya konduğu günlere dönülmesini, acıların sona ermesini, gözyaşlarının dinmesini diliyoruz.