BİR KÖPEK HİKÂYESİ

Yusuf Ziya başkanımın kendi icraatlarını (!) yerel televizyon kanallarında ve yerel basında, dünyada yalnızca iki tane, Avrupa’da tek, Türkiye’de ilk olarak lanse etmesine alıştık. Artık kanıksadık dikkatimizi çekmez oldu.

04 Aralık 2013 Çarşamba 14:22

Yusuf Ziya başkanımın kendi icraatlarını (!) yerel televizyon kanallarında ve yerel basında, dünyada yalnızca iki tane, Avrupa’da tek, Türkiye’de ilk olarak lanse etmesine alıştık. Artık kanıksadık dikkatimizi çekmez oldu

Çarşamba pazarı çelik çatı örtüsü, gül heykelimiz, etnografya müzesi ve göçen Gökkubbe, patlayan dayanıklı asfaltlar başkanımın icraatlarından. Hangisi dünyada ilk, hangisi Avrupa’da tek bir türlüçözemiyorum. Yusuf Ziya başkanım yerel medyada her zaman boy gösterdiği gibi arada bir ulusal kanala da düşüyor. Bloomberg ve Bengü Türk bu kanallardan bazıları. Sanırım bu kanalların belediye başkanlarını programlarına hangi ölçülerle ve hangi ekonomik kriterlerle aldıkları kamuoyunun malumu.  Adınızın önünde yüksek yazması veya yazmaması, hangi partiden başkan olduğunuzun pek de önemi yok ulusal kanallara çıkmak için.

Ancak Isparta belediyesi geçenlerde ulusal basında çok farklı şekilde yer aldı. Hem de nasıl?“Isparta’da Vahşet!” başlığıyla düştü haber ülkemiz gündemine. Habere göre Isparta’da başıboş köpekler, açlıktan birbirini yiyorlardı. Bir de video görüntüsü vardı haberde. Yani böyle olumsuz bir haberle istemesek de ulusal basına başarıyla düşmüştük. Ben bir meclis üyesi olarak kamuoyundan bana gelen istekler doğrultusunda sokak hayvanları ile ilgili belediyemizin gerekli çalışmayı yapması için iki-üç defa belediye meclisine “hayvan barınağı” konusunu getirmiştim. Ancak sorduğum ve önerdiğim çoğu konuda olduğu gibi teklifim ya duymazlıktan gelindi, ya da yuvarlak ve üstün körü açıklamalarla geçiştirildi. Alan sıkıntısı olduğu ve hayvan barınağı yaptığımız takdirde komşu illerin de başıboş köpeklerini buraya bırakıp gideceği, beslenme maliyeti gibi gerekçeler konuldu önüme. Yani hala hayvan barınağımız yok şehrimizde. Sayın başkanım yapmayı düşünmüyor olsa gerek ki, kafasındaki dünya birincisi projelerini gerçekleştirmekle meşgul. Tarım arazilerini imara açmakla ve ucuza arazi kapatmakla meşgul galiba.

Sayın başkanımın seçim beyannamesinde vardır yoktur bilmiyorum. Ama Günaydın başkanımıbağlamaz ki. Çıkar bir kanala anlatır durur. Zaten Zabıta müdürü İsmail bey de yerel medyaya açıklamış; “Görüntüler Isparta mı, değil mi, belli değil. Biz köpekleri anlaştığımız lokantalardan aldığımız artan yemeklerle besliyoruz. Hastalananları tedavi ediyoruz. Bu konuda özellikle Tabakhane mevkiinde belediye üzerine düşeni yapmıştır” diyerek belediyemizin bu konuda en ufak bir kusurunun olmadığını ve kendisine düşen görevi yapmanın dayanılmaz hazzını yaşıyordu.

İsmail beyin belediye adına yaptığı açıklama haberinin altındaki yorumlara baktığımızda ise “başıboş köpek sorunu”nun sadece Tabakhane civarı değil, Anadolu mahallesi, Vatan mahallesi, Hızırbey vediğer mahallelerde de olduğunu müşahade ediyoruz.

Vatandaş İsmail Tanışman ve bir belediye meclis üyesi olarak galiba Sayın Günaydın başkanımahaksızlık ediyorum gibi. Zira Günaydın başkanımın Isparta belediyesindeki ikinci dönemi bu. Acele etmemize gerek yok ki. Günaydın başkan er-geç bu işi de tamamlayacaktır. Köpekleri kurtaracaktır. Fabrikalar zinciri kuran bir belediye 20 bin metrekarelik bir hayvan barınağı yapmayacak, yapamayacak mıdır?

Hele Günaydın başkanım daha öncelikli işlerini bir bitirsin. Çete kurma iddiasıyla açılan mahkemeyi bir bitirsin, Çünür’de imara açtığı yerleri bir bitisin, fabrikalar zincirini Burdur’a kadar ulaştırsın, sufabrikası ve pil fabrikasını yapsın. Çin’li ortakları memlekete getirsin. Çevresine biraz daha projeçizdirsin. Belediye ve şirketlerine borçlanma yetkisi için çalışmalar yapsın. Sayın Bahçeli bey doğru söyledi vallahi. Günaydın Isparta, Günaydın…!

DİĞER HABERLER