Bu meslek aç bırakmaz
HABER/ Gizem SARIKAYA- Isparta’da 35 senedir koltuk döşemeciliği yapan Mustafa Ata (47), yeni nesil çırak yetişmediği için 10 sene sonra mesleğinin çok değer kazanacağını söyledi.
Hazır mobilyaların fabrikasyon ürünler olmasından kaynaklı insanlar tarafından pek fazla tercih edilmediğini anlatan Ata, el yapımı ürünlerin daha sağlam olması dolayısıyla talep gördüğünü belirtti. Ata, açıklamasında; “Ben bu işe çekirdekten yetiştim, bu işin ana temelinden geliyoruz; koltukçuluktan yani çıraklıktan pamuktan beyazlama üzerine çalışarak geldik. Eskiden biz koltukları pamukla, ikilik birlik süngerlerle, eski pamuklarla beyazlama yaparak döşerdik, sünger çok kullanılmazdı. Sonradan üçlük ve beşlik süngerler çıkmaya başlayınca artık süngere döndü.Eskiden pamuklu yapardık şimdi ise konsept değişti. Şu anda eskiye dönüş var; kadife dokuma kumaşlara, ketene dönüş var yani 25-30 yıl öncesine bir dönüş oldu. Kişiye göre değişiyor; eski olduğu için ailesinden kalan klasik koltukları manevi değeri olduğu için kaplatma yapanlar oluyor. Yeni nesilde ise fiyatlar pahalı olduğu için ortalama 25-30 bin arasında kumaşına ve beğeneceği malzemeye göre değişiyor. Şu anda yeni bir ürün almak isterseniz 80 bin ile 150 bin arasında fiyatlar değişiyor. İnsanların artık yeni alma imkanı olmadığı için, iskeleti sağlam olduğu sürece yeniden yapılması, farkı olmuyor. Hazır mobilyalar fabrikasyon ürünler olduğu için insanlar pek fazla tercih etmiyor; el yapımı olduğu zaman tercih ediliyor çünkü daha sağlam oluyor. Yeni ürünlerde de sağlam olanlar var ama çok pahalı. Bu yüzden insanlar elindekileri değerlendirmeye çalışıyorlar. Isparta halkı, orta yaş daha çok koyu renkleri tercih ediyor ama gençler daha çok cıvıl cıvıl renkleri tercih ediyor. Genelde bizim sıkıntılarımız Isparta’da fazla malzeme bulamamak. Kumaşta bir sıkıntı oluyor, Bursa’dan, İstanbul’dan getirtiyoruz. Acil bir durum olduğunda fazla seçenek yok. Yeni model yapacağımız zaman iskelet konusunda sıkıntı yaşıyoruz çünkü iskelet yapan biri yok doğru düzgün koltuk modeli yapan yok. Kendi çabalarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bursa gibi, İnegöl gibi 3-5 tane iskeletçi olsa, işlerimiz daha kolay olur, insanlara geniş alanda hitap edebiliriz. Eski koltukların tekrardan yenilenmesi çevreye katkı sağlıyor. Mobilya suntadan oluyor, suntanın ana temeli ağaçtır. Eski koltukları yapmamız, en azından bir takım koltuk yapmak, bir ağacı kurtarmak demektir. Ana maddesi ağaç olduğu için ormandan kesildiği için, ne kadar geri dönüşüm uygularsak, o kadar az ağaç kesilir. El işçiliği her zaman farklıdır, değerini bilen her zaman bilir. Ne emekle yapıldığını bildiği için, genelde orta yaşlar bu konuda daha farkında ama gençler fabrikasyon model işleri daha çok tercih ediyor. Orta yaş, el işçiliğini bildiği için her zaman el emeği istiyor. Bu mesleğe gençlere tavsiye ederim. Gençler sıcak bakmıyor ama bu meslek insanı aç bırakmaz, çalıştıktan sonra kesinlikle bir aileye dört dörtlük bakarsınız ama çalışmak gerekiyor. Gençlerimiz ilk geldiklerinde parayı soruyorlar, mesleğe çok yönelmiyorlar. Bu meslekte 4-5 sene sabrettikten sonra ortalama kalfa olursunuz. 12 sene sonra usta olmaya başlar ve çok güzel para kazanırsınız. El sanatlarında ustalık artık çok değer kazanmaya başladı çünkü yeni nesil yetişmediği için çırak yetişmediği için 10 sene sonra bizim mesleğimiz çok kıymetli olacak. Artık ustalık üst seviyelerde çok değerli olacaktır” şeklinde konuştu.