BÜYÜKSÜN BAY KEMAL…!

BÜYÜKSÜN BAY KEMAL…!

09 Mart 2023 Perşembe 12:23

Üç yazı önce “kesin bir şeyler çıkacak” diye yazmıştım. İşte çıktı. Ben, CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu beyi, yanlış tanımışım. Zatı alileri Savcı SAYAN’ın beyanına göre Deniz BAYKAL beyin kaset komplosu zamanında yemin billah ederek “genel başkan adayı olmayacağım” dediği halde CHP’nin başına geçtiği günden beri, nedendir bilmiyorum, bir AK Partili olarak Kılıçdaroğlu ismine ve adına sakin güç adına ufaktan sempati duymaya başlamıştım.

Kendi kendime, “ne sempatik adam, karizması yok, hitabeti yok, tam bir yurdum insanı. CHP’nin o eski azılı ağır toplarından da değil. Heyecanlı, yaptığı gaflarla ve yanlış bindiği yürüyen merdivenlerle de Reisimiz Tayyip beyin tam da dişine göre bir ana muhalefet adayı, diye uzun yıllardır sevinip duruyordum.

Kılıçdaroğlu, Tayyip beyin karşısında bugüne kadar yaklaşık “on” seçime girdi. Külliyen hepsini de kaybetti. Böyle bir ana muhalefet liderini kim ya da hangi siyasi lider istemez ki??

Günlük siyasetlerle tabanını ayakta tutmaya çalışırken, içinden çıkamadığı ve beceremediği muhalefet yapma görevini, dış güçler ne derse onu anında yapmaya çalışarak, danışmanları ve akıl hocalarının güvenini de canlı tutmaya çalıştı. Ta ki bir sene önce ALTILI MASA’yı kuruncaya kadar…

Ancak, siyaseten çekirdekten gelmeyen Kılıçdaroğlu yenile yenile siyaseti yenice öğrenmeye başlamıştı. Altılı masa ise onun için doktora alanı oldu. Masayı ilk kurdukları günden itibaren “bu masadan ve bu liderlerden Tayyip beye karşı aday olmayacak, çıkmayacak, toptan anlaşma ile bir isim belirlenecek”  prensibi ile meşhur masayı oluşturdu.

Siyasete yirmi yılda ancak ısınmaya başlayan Kemal bey, artık gün geçtikçe masaya ağırlığını koyuyor ve medya önünde tam bir muhalefet adayı görünümü vermeye başlıyordu. Başta Amerika’daki ağabeyleri olmak üzere İngiltere, Almanya ve Fransa kerhen olsa da Tayyip beyin karşısındaki en güçlü adayımız diye sırtını sıvazlamaktan geri kalmıyorlardı. Ancak dış güçler  Kemal beyin “alevi-solcu” kimliğine karşın B planı olarak, İBB başkanı İmamoğlu üzerinde yoğunlaşınca telaşa düşen Kemal bey, (medyada yazıldığı kadarıyla) ABD ziyaretinde hamburgercide izini kaybettirerek birileri ile kendi yol haritasını ve başkan olursa Türkiye-ABD ilişkilerinde kendinden istenilenleri bir bir not aldı ve yapacağına da sanırım gerekli taahhütleri verdi.

Her şey Kemal bey cephesinde iyi giderken, masanın CHP’den sonraki en büyük ayağı İYİ Parti, “muhtemel aday konusunda İmamoğlu ve Yavaş isimlerini” kazanacak aday dipnotu ile masaya sık sık getirmeye başlayınca Kılıçdaroğlu’nun işi çıkmaza girdi. Masanın diğer küçük ortaklarını iyi yemleyerek kendi adaylığı konusunda ikna etti. Ama hala AKŞENER işini çözememişti. Onu da geçen Cuma günü Meral ablayı kumpasa getirerek halletti. Nasılsa “kumpas” konusunda Kemal beyin BAYKAL tecrübesi vardı. Akşener’i kumpasla, İBB başkanı ve YAVAŞ isimlerine doğru zorladı, siyaseten hata yapmaya zorladı.

Masadan refüze edilen AKŞENER, masadan kaldırıldıklarını, Kılıçdaroğlunun adaylığı konusunda zorlandıklarını, bu kumpasa gelmeyeceklerini, aday konusunda anket yapalım gibi şartlar beyan etmek zorunda kaldı. Hatta kendi yollarına gideceklerini ve aylardır söyledikleri gibi “kazanacak aday” istediklerini, bu isimlerin de İmamoğlu ve Yavaş olduğunu, bu kutsal görev adına onları partilerinden aday olmaya çağırdığını, ilan etti. Ancak bu rest çok sürmedi. Hangi güç, hangi blöf, hangi tehdit devreye girdiyse Meral hanımı, tüm ezberleri bozarak, meşhur yüz ifadesi ile masaya geri dönmek zorunda bıraktı. Artık Meral hanım da yeterli ve gerekli hasarı almıştı. Bu saatten sonra ondan sıkıntı gelmezdi.

Şu andan itibaren Kılıçdaroğlu için tüm sevimli söylemlerimi geri alıyorum. Akşener için söylediğim “kurt politikacı, Asena” lakaplarını geri çekiyorum. Meral hanım İBB’den ihale alan oğlunun işvereni İmamoğlu’nu seçtirme sevdasının peşinden kendine atılan zokayı yutmuştur. Türk siyasi hayatının uçsuz bucaksız düzlüklerine bir daha siyaset yapmama/yapamama adına gömülmüştür. Ve meydan Kemal beye kalmıştır. Benden söylemesi…

İsmail TANIŞMAN

DİĞER HABERLER