Çocuklarda dikkat dağınıklığının belirtileri neler?
Isparta’da Uzman Psikolog Meliha Işık, çocuklardaki dikkat dağınıklığının nasıl fark edilebileceğini ve ebeveynlerin bu durumda neler yapabileceği hakkında açıklamalarda bulundu.
Genetik faktörler, çevresel etkenler, doğum öyküsü ve stres gibi durumların dikkat bozukluğun nedenleri arasında yer alabildiğini ifade eden Işık, dikkat bozukluğu ile öğrenme güçlüğü arasında bir ilişki bulunduğunu ifade etti.
Psikolog Meliha Işık, Dikkat dağınıklığının en yaygın belirtileri arasında; aşırı dikkatsizlik, ödev ve zaman yönetiminde zorluk, sık sakarlık, çabuk sıkılma, unutkanlık, düzensiz iletişim ile sık sık eşya kaybetme gibi davranışların yer aldığını söyleyen Işık, “Dikkat bozukluğu için gözlemleyebileceğimiz ve ebeveynler açısından fark edilebilecek en yaygın belirtilerden şöyle söz edebilirim; Aşırı dikkatsizlikler, ders içi ve derse dair ödev yapma gibi sürelerin etkin kullanılamadığının fark edilmesi, günlük yaşamda zaman yönetiminde çocukta sık sık görülen zorluklar, çocukta yaşa uygun olmayan sık sakarlıklar, çoğu şeyden çabuk sıkılma, aynı anda birkaç şeyle ilgilenmek üzere dağılma ancak bunlardan hiçbirinde etkin olamama, unutkanlıklar, çocukta fark edillen uyumsuz ve konularda bütünlüğü olmayan iletişim biçimleri, özel ve önemli eşyaları dahi sık kaybetme gibi etkenler olabilmektedir” dedi.
Bilişsel işlevdeki bozuklukların, öğrenme güçlüklerine yol açabileceğini kaydeden Işık, açıklamasında; “Dikkat bozukluğu, genellikle çocukluk cağında semptomlarını fark etmeye başladığımız dikkat süreçlerine dair zihinsel sağlık ve beyin işlevlerinin birleştiği bir alanı kapsar Nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Çocuklarda genelliklle okula başlama çağında daha sık fark edildiğini gözlemliyoruz. Çünkü genellikle çocukların aile dışındaki ilk sosyal ortamı okul ortamıdır. Çocuklarda genellikle akranları arasındaki iletişim ve davranış biçimlerinde, kural ve disiplin gerektiren herhangi bir kalabalık ortamda ve özellikle sınıf ortamı yani akademik hayatlarını ilerletme biçimlerinde bu bozukluğu fark edebiliyoruz. Dikkat bozukluğu çocuklarda genellikle uzmanlar olarak çocuklarda ilkokula başlama çağlarını kıstas alırız ancak çocuğun oyun döneminin biraz daha yatıştığı bir yaş olan, artık aşırı dikkat bozulmalarının ve dürtüselliğin gelişimsel düzeye uygun olmadığını düşündüren 6 yaş ve sonrasını baz almaya dikkat ederiz. Çünkü daha öncesi yaşlar için çocuklarda, çocukluk çağına bağlı dikkat dağınıklılıkları ve dürtüsellik,çocuktan yaşına göre beklediğimiz uyumlu gelişimsel özelliklerden. Yine bireylerde dikkat ettiğimiz bir diğer durum ise,12-13 yaşından önce de dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye bağlı semptomların varlığından emin olmamız gerekmektedir. Dikkat bozukluğunun genetik veya çevresel etkileri elbette birçok faktör etkilidir. Bilinen en yaygın nedeni Genetik faktörler; yani aile öyküsünde de dikkat eksikliğine sahip olanların olması olabiliyor.Tabi yine beynin bilişsel ve duygusal yapısından sorumlu bölgelerindeki normal beyin işlevlerine göre farklılıkların olması da bu faktörün içerisine dahil. Doğum öyküleri; Annenin madde kullanımı,duygusal yapısı,sosyoekonom!k nedenleri de yine genetik faktörler de oldukça etkili bulduğumuz b!r konudur. Çevresel faktörler olarak ise yine strese maruz kaldığımız her türlü durumu etken görebiliriz.Tabi dolaylı stres ve travmalarda bu gruba dahil olmak üzeredir. Dikkat bozukluğu ile öğrenme güçlüğü arasında bağlantı vardır. Çünkü öğrenme sürecine dair basamaklardan herhangi birinde yaşanan aksaklıkla öğrenme güçlüğü meydana gelme olasılığı artacaktır.Bilişsel sistemin işlevinde herhangi bir bozukluğun varlığı öğrenme güçlüğü için oldukça güçlü bir neden olacaktır.Yani bireyde hem dikkat eksikliği ve hiperaktivite hem de disleksi, diskalkuli (öğrenme güçlükler) olabileceği gibi, her zaman birlikte görülebillme ihtimalleri de doğru değildir.
DİKKAT BOZUKLUĞUNDA ÖĞRETMEN GÖZLEMİNİN ÖNEMİ
Uzman Psikolog Meliha Işık, çocuğa dair herhangi bir şüphe durumunda, uzmanla görüşmenin faydalı olacağını ve öğretmenlerin dikkat bozukluğu şüphesi taşıyan çocukları tanıma ile gözlem yaparak değerlendirmelerinin önemini belirtti. Işık; “Açıkcası çocuğa dair şüphe edilen her durumda uzmanla görüşerek önlem almakta fayda olabilir. Çocuğun özellikle öğretmenlerinin geri bildirimlerini ben bu konuda oldukça önemsiyorum. Ancak bu konuda öğretmenlerimizin de dikkat eksikliği ve dikkat dağınıklığı dediğimiz önemli bir meselenin farkının bilincinde olmasını beklediğimizi söyleyebilirim. Aslında bu noktada öğretmenlerden öncelikle çocuğu tanımasını bekleyebiliriz.Çünkü bazen problem sandığımız şey aslında çocuğun bir mizacı da olabiliyor. Dolayısıyla öncelikle belirli bir süre ile çocuğa karşı izleyici olmalarını önerebilirim. Bu süreden kastettiğim şey ise ‘tanı koyma’ merakıyla değil de ‘tanıma merakıyla’ geçen epey iyi bir süre sonra tabi çocukta düzenli ve uzun bir süreyle görülen yönerge alma problemleri, derslere dair dikkati sağlamakta fark edilen problemler, etkinliklerle ilgili malzeme unutkanlıkları ve kayıpları,sıklıkla dinlemediği düşünülen çocukların varlığı ve özellikle dikkat gerektiren işlerden sıklıkla kaçınan veya verilen görevlerden kaçınan,bahane üreten çocukların varlığı ve ders esnasında sürekli uyuyan çocukların varlığı gibi durumlarda fark edebilmeleri mümkün. Ancak tabi tanı koymak veya belirtmekten ziyade ailelere bir uzman ile görüşmeyi önermeleri yine oldukça önemlidir” ifadelerinde bulundu.