COĞRAFYAMIZIN KADERİ…

COĞRAFYAMIZIN KADERİ…

11 Eylül 2015 Cuma 19:07

Geçmişte ideoloji adına, bugün ise özgürlük adına savaşan terör örgütlerinin ve bu terörle savaşan ülkelerin durumuna baktığımızda, taraflardan herhangi birinin savaşarak galip geldiğine şahit olmuş değiliz.

 

İtalya’da Kızıl Tugaylar, Almanya’da Bader Meinhoff, İrlanda’da İRA, İspanya’da ETA gibi örgütlerin tamamı yıllar süren mücadelelerin sonucunda devletin uzattığı alicenap barış elini istemeyerek de olsa tutmak zorunda kaldılar. Söz konusu bu devletlerde terör hemen hemen kalmadı gibi. Çünkü devletgüçlü ve otoriter. Hem de bu devletlerin politikasına diğer Hristiyan devletler de yani Batı da destek veriyor. Hal böyle olunca diğer devletlerin desteğinden mahrum kalan bu terör örgütleri de er-geç eriyipgidiyor. Ya da zoraki barış yapmak zorunda kaldılar.

 

Peki terörle savaşan ülkeler bu işi nasıl başardılar? Cevap: Çoğu ülke kararlı bir duruş sergileyip tavizvermeyerek, yerel dinamikleri harekete geçirerek, terörist grupları barış yapmaya zorladı. Zira barış, yıllar içerisinde bir arpa boyu yol kat edememiş o terörist grupların da işine gelen en etkili çözümdü.

 

Ülkemiz Türkiye için de bu tespitlerin hepsi geçerli. Ancak arada bir fark var. Son 10 yıldır kendine has bir kalkınma hamlesi başlatmış ve bu konuda iyi de yol katetmiş bir ülke var ortada. Hem de yöresel ve bölgesel aktör olmaya aday bir ülke. Hem de aldığı ekonomik ve siyasi tedbirlerle ve çıkışlarla, emperyal Batı’nın çıkarlarını zedeleyen enerji bölgesinde ve enerji koridorunda stratejik kilit bir öneme sahip bir ülke var ortada.

 

Yani, dünya beşten büyüktür, diyen bir Tayyip Erdoğan var ortada. Dünyanın enerji merkezi bu coğrafyada yaptığı çıkışlarla enerjiye sahip olan Müslüman ülkelere her konuda  model olup zihinlerini karıştırma ihtimali olan bir lider var ortada.

Dolayısıyla dünya emperyalleri için bugün gelinen noktada bu ülke Türkiye’nin ve lideri Erdoğan’ınicabına bakılmalıdır. 74’de Kıbrıs, 70-80’de sağ-sol, 80-90’da alevi-sünni ve Asala, bugün de Kürtmeselesi ve PKK terörüyle bu ülkenin enerjisini boşa çıkaran ve insanını birbirine düşürüp 100.000 insanı katlettiren emperyal güçler, genelde son iki yıldır, özelde ise son iki aydır ortaya çıkan olaylarla yenidensahne aldılar. Olayın özeti budur. Bugün bunun kavgası verilmektedir. Bu coğrafyanın geleceği adına…

 

Dünyadaki tüm terör örgütü gruplar her zaman milliyetçi politikalarla ortaya çıkmışlar ve yapılanmışlardır. Bu örgütlere siyasi ve ekonomik destek verenler de, terör belasıyla uğraşan o ülkenin, siyaseten zayıflamasından medet uman ve bundan fevkalade hoşnut olacak diğer devletlerdir. Dolayısıyla teröre silahı ve siyasal desteği de yine bu rakip devletler sağlar.

 

Türkiye’nin başına bela olan PKK’nın da terör örgütü olarak diğerlerinden pek farkı yok. Bir farkı var. O da, dünya uyuşturucu trafiğini yöneten güçlerin de Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan devletlerle birlikte taşeron olarak PKK’yı kullanmak istemeleridir.

 

Yani Türkiye, dünyada terörle mücadele eden en garip ülke durumundadır. Zira karşı tarafta hem PKK, hem bizi çekemeyen güçler, hem de uyuşturucu kartelleri bulunmaktadır. Ülkemizin bu zor şartlarda bu üç düşmanla mücadele etmesi hakikaten zordur… Allah yardımcımız olsun…!

 

İsmail TANIŞMAN

DİĞER HABERLER