DOĞRU BESLENME YÖNTEMİYLE KORONA VİRÜSTEN KORUNMA

DOĞRU BESLENME YÖNTEMİYLE KORONA VİRÜSTEN KORUNMA

17 Mart 2020 Salı 11:58

2019 Aralık ayında hayatımıza giren yeni Korona virüs solunum yolu enfeksiyonu yapan bir virüstür. En çok karşılaşılan belirtileri ateş, kuru öksürük ve solunum sıkıntısıdır. Korona virüsün vücut direnci düşük ileriki yaş ve kronik hastalığı olan bireylerde ağır seyretme olasılığı daha yüksektir. Korunmanın tedaviden daha önemli olduğu gerçeği bu virüs içinde geçerlidir. Korona virüs hasta bireylerden saçılan damlacıkların sağlıklı bireylerin ağız, burun ve gözlere teması sonucu yayılım göstermektedir. Bu yüzden kişisel hijyen ve genel hijyen çok önemlidir. Hapşurma, aksırma ya da öksürme sonrası mutlaka eller 20 saniye ovuşturma şeklinde sabunla yıkanmalıdır. Toplu taşıma veya sosyal diğer ortamlarda elleri yıkama imkanı olmayan durumlarda eller mutlaka alkol içeren anti bakteriyel mendillerle temizlenmelidir. Kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak durmak gerekmektedir. Bu süreç içerisinde hem kendi sağlığımız hem de diğer bireylerin sağlığı için tokalaşma ya da sarılma gibi durumlardan kaçınmalıyız. Mevsim geçişi yaşadığımız şu günlerde ve Korona virüsün etkisi altına girmemek için mutlaka beslenmemize dikkat etmeliyiz. Vücut direncini arttırıcı besinlere beslenmemizde daha fazla yer vermeliyiz. Besinleri tüketmeden önce temizliklerine ekstra özen göstermeliyiz.

Vücut direncimizi arttırıcı beslenme tavsiyeleri:

1.Taze meyve ve sebzeler:

Beslenmemiz olabildiğince çeşitlendirmeli, mevsim sebze ve meyvelerine günlük tüketimimizde yer vermeliyiz.

‘Five a day’ yani günde 5 kez sebze ve meyve yememiz gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Mevsim geçişlerinde ve virüslerden korunmada belki de en etkili silahımız taze sebze ve meyveler olacaktır. Kahvaltılarımıza mutlaka 1 kase yeşil salata eklemeliyiz. Haftada 2-3 kahvaltıda tüketeceğimiz yarım çay bardağı taze sıkılmış nar suyu tüketimi de hem vücut direncimizi arttırmakta hem de antioksidan kapasitesi sayesinde bizlere çok faydalı olmaktadır.

2.Balık tüketimi:

Omega-3 hayatımızın her döneminde beslenmemizin altın kaynağıdır. Bağışık sistemini güçlendirici etkisi sayesinde etkili bir virüs kovucudur. Haftada 2 kez mutlaka balık tüketmeliyiz. Yanına eklenecek bol limonlu bir salata ve maden suyu ile ideal bir menü oluşturulabilir.

3.Kavrulmamış kuruyemişler:

E vitamini içeriği ile hücre yenilenmesinde etkili olan fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişler içerdikleri sağlıklı yağlar ile de vücut direncimizi arttırırlar. Günlük 1 avuç karışık kuruyemiş özellikle bu dönemde bizlere yakın arkadaş olmalıdır.

4.Yeşil çay

Yeşil çay antioksidan içeriği ve tükürük akışını artırmak gibi özellikleri ile ağız içi temizliğimizde çok önemlidir. Her gün 1 fincan şekersiz yeşil çay tüketimini özellikle bu dönemde öneriyoruz.

5. limon, kivi ve portakal gibi C vitamini yüksek besinler:

Bağışıklık sistemimizi güçlendiren en güçlü silahlardan biri tabi ki C vitaminidir. C vitamini, kan hücrelerini toksik etkiden korur. Yeşil çayımızın üzerine sıkacağımız 1-2 damla limon, gün içinde tüketeceğimiz 1 orta boy kivi bizlere yardımcı olacaktır. Kahvaltılarımıza 2-3 adet yeşil sivri biber eklemekte vücut direncimiz için önemlidir.

Bağışıklık sistemimizi güçlendirici özel smoothie ve özel içecekler bu dönemde tüketilebilir.

Formula diyet mutfak ailesi olarak bizlerde bu dönemde tüketilebilecek özel tarifleri mutfağımızdan çıkartmaktayız. Ekmek gibi günlük beslenme düzenimizde olan bazı besinleri kırmızı havuç ile lezzetlendirip antioksidan kapasitesi ve vitamin kapasitesi olarak zenginleştirip beslenmemize eklemekteyiz.

Hayatımızda her besin özeldir ancak hiçbir besin mucizevi değildir. Unutmayın beslenmemizi çeşitlendirmek her zaman bizlerin elindedir. En temiz, güvenilir ve en sağlıklı gıdaya ulaşım ile sağlıklı bir vücuda sahip olunur. Sağlıklı bir vücut ise hastalık riskini minimuma indirmek demektir.

Formula Diyet Mutfak ailesi

DİĞER HABERLER