DÜNYA YA GELİŞ AMACIMIZ NEYDİ? NE YAPTIK?
Bomba 32 Haber Ekibi, Sütçüler İlçesi'ndeki doğa katliamını gözler önüne seriyor. Haber Merkezimi'ze ulaşan çok sayıda vatandaş bu doğa katliamanın önüne kim geçecek? diyerek rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.
13 Ağustos 2013 Salı 17:11
Bizde Bomba 32 Haber Ekibi olarak bugünden itibaren Sütçüler İlçesi yakınlarında mantar gibi türeyen Mermer Ocaklarının dünden bugüne doğaya verdikleri zararın bilançosunu ortaya çıkaracağız.
İşte bir doğa sever vatandaşımızın Bomba 32'ye gönderdiği o duygusal yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
Bomba 32 DOĞA KATLİAMI İÇİN SEFERBERLİK BAŞLATIYOR..
Tertemiz piripak bir geliş ve kirlenmiş buruşmuş kokuşmuş bir gidiş... işte bu geliş ve gidiş arasındaki zamanda geçişin amacı ne idi. Düşünenler defalarca sordular aradılar . Bir çok cevap vardı, bu soruya dair. İlk kabilelerden , dev imparatorluklara sordular sordular...
Bi çok şey yazıldı çizildi. Hepsinde de insanın kokuşmuş nefsani istekleri karışmıştı yazılanlara, hep istediler, hepsinide kendileri ve çıkarları için istediler. Toplumlar bir araya geldiklerinde düzen sağlamak için kanunlar yaptılar. Evet herşey düzenli ve yerli yerinde olmalıydı. Tabi kanunlar olmalıydı.. Vardı da kimi zaman adaletli kimi zaman maddi güçlü olanları ve koltuk sahiplerini koruyup kollayan..
Her ne kadar adaletsiz kanunlar var ise de! insanoğlu kendi içinde bir yerlerden denetleniyordu Vicdan denilen o ince sızı ile.. O zaman kanunlar olsa da iş insanda bitiyordu. Kanunları uygulayanların vicdanına kalıyordu, fakir, saf ve menfaatsiz bir seslenişe mi kulak verilmeliydi. Yoksa; maddi güç karşısında kanunlardaki boşluklar kullanılıp altın tepsilerde sunulmalımıydı menfaatler... Şunu biliyormuydu uygulamadaki kilit noktaları...
Fakr ne idi..
El-fakru fahri; Fakirliğim övüncümdür diyordu alemlerin yaratılış sebebi... Anlamayanlar fakr’den parası pulu olmayan manası çıkarıyordu.. Yokodeğildi daha derindi anlamı. Nefsin isteklerinden arınmış olmaktı. Hak için istemekti adalet içinistemekti...
İşte bu yüzden bir mağarada sesleniyordu ona cebrail as aracılığıyla “ OKU “ yaradan rabbinin adıyla hemde ... Neyi okumalıydı? Niye okumalıydı... Sonra o yine seslendi ve okunası gerçekleri bir bir yazdırdı sonsuza dek korumak üzere....
Ancak; Sevgiyle çarpan gönüllerden başkası ne duydu, ne okudu gerçekleri.. Hakkın şeriatını uygulamak, içindeki ŞER’i ATMAKTAN geçiyordu. Ancak o zaman hak yerini buluyordu.. Yıllarca insanlar yazdılar okudular. Her yeni doğuş ile o ilk soru yine soruldu. Nedeni neydi bu dünyaya gelişin amacı.. Uygulamaya baktığımızda insanlar doğuyorlar. Okula gidiyor ilim öğreniyorlar. Bu öğrendikleri ilmi uygulayıp meslek sahibi oluyorlar. Evleniyorlar , yıllarca çalışıp ev alıyor araba alıyor, ev ve arabalarını son model tüketim malzemeleriyle döşüyor, ikinci yıl çıkanlarla değiştiriyor, değiştiriyor ve böyle sürüp gidiyordu...... Bu arada nefes aldığının yaşamının sonlanacağı gerçeğinin farkına bile varmadan. Amacını araçların elinde çarçur etmiş insanoğlu.. Kaybetmeden anlaşılmayan, kaybettikten sonra geri dönüşü olmayan yola çoktan girmişti... (DOĞA KATLİAMI)
Şimdi kafanı kaldır çevrene bir bak istersen ben nerde hata yaptım diye.. Çok uzaklara bakmana gerek yok, sadece dağlara bir bak. Pardon dağlar demeyelim biz onlara, mermer ocaklarına bir bak diyelim... Senin amacını bilmediğin hayatının araçları… Senin farkında olmadığın nefes alış verişlerinin sebebi olan yeşil alanların katili ve buralara (Çandır köyü söğüt yaylasına) bilinçsizce görmeden izin verip denetlemeyenler……. Hayır bana ne, bana bir zararı yok mu diyorsun. Tamam o zaman hemen dağlara bakmaktan vazgeç.... En kısa zamanda kendine mermerden bir köşk yaptır.
Soğuk cansız ama kendini güçlü hissettiren.. Yalnız şunu unutma son yolculuğunda yaptığın hatayı sana sonsuza dek unutturmamak üzere baş ucunda dimdik duran mermer lahitte her şeyin bir sonu olduğunu hatırlatacak olan şu yazı olacak “HÜVEL BAKİ” Gözünüz aydın BİR CENNET KÖŞESİ YAZILI KANYON DA YANDI.
Yeşili, doğayı katleden herkese hediyemiz olsun bu yazı…
DİĞER HABERLER