El yapımı ayakkabı tercih edilmiyor
Haber/Kübra Kevser KARATAŞ- Isparta’da 40 yıldır ayakkabı tamiri yapan İsmail Tekeli, son yıllarda ayakkabı satış fiyatlarının yükselmesiyle tamirata olan talebin artış gösterdiğini anlattı.
Ayakkabı tamirine olan talep kitlesinin öğrencilerden oluştuğunu dolayısıyla Isparta’ya üniversite için gelen öğrenci sayısının azalmasıyla birlikte sektörün etkilendiğini söyledi. Tekeli, açıklamasında; ‘’Ben mesleğimi babamdan devralan ikinci kuşak bir ustayım. Yaklaşık 40 yıldır bu işi yapıyorum ve artık son kuşağım. Mesleğimiz hem güzel hem de zor bir meslek. Zevkli tarafları olduğu gibi, özveri gerektiren yönleri de var. İşimizin temelinde insanlara yardımcı olmak yatıyor. Ne yazık ki mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş durumda. Eleman yetişmiyor, meraklısı da yok. Günümüzde pek çok kişi devlet güvencesi altında masa başı işler tercih ediyor. Oysa bizim mesleğimiz de diğer meslekler gibi sevgiyle yapılması gereken bir iş. Sevmeden yapan kişi bu meslekte uzun süre kalamaz. Babam bize bu işi sevdirerek öğrettiği için biz bu mesleğin içinde büyüdük. Ancak çocuklarımız bizden sonra devam etmek istemediler. Bu mesleği tavsiye ederiz, ancak mesleki liselerde ve üniversitelerde bu alana yönelik eğitim verilmesi gerekiyor. Çünkü bavul, çanta, ayakkabı gibi ürünler her zaman ihtiyaç duyulacaktır. Bu mesleğin sonu yok ama ne yazık ki birçok kişi bu işi küçümsüyor. Eskiden bu işi öğrenmek isteyen gençler gelir, ‘Bana bu mesleği öğretir misiniz?’ diye sorardı. Ancak son 10 yılda böyle bir ilgi kalmadı. Oysa tamircilik 1-2 yılda öğrenilecek bir iş değil. En az 10 yıl bu işin içinde yoğrulmak gerekir. Ben de çıraklıktan başlayarak öğrendim. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte seri üretim arttı. Ne kadar çok ayakkabı üretilirse, tüketim de o kadar fazla oluyor. İnsanlar artık ayakkabılarını tamir ettirmek yerine eskidiğinde atıyor. Ancak son birkaç yılda, özellikle ayakkabı fiyatlarının artmasıyla birlikte, tamirata olan talep yeniden yükseldi. Hayat pahalılığı nedeniyle artık birçok aile, çocuklarını şehir dışına göndermek yerine kendi memleketlerinde okutuyor. Bu yıl üniversiteye gelen öğrenci sayısı azaldı ve bu da işlerimize doğrudan yansıdı. En büyük gelir kaynağımız öğrenciler. Ben şahsen onlardan fazla ücret almamaya çalışıyorum. Çünkü ailelerinin gönderdiği harçlıklarla geçinmek zorundalar. Biz de güler yüzle onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Büyük alışveriş merkezlerinde “bir alana bir bedava” gibi kampanyalar var. İnsanlar artık taksitle yeni ayakkabı almayı tercih ediyor. Bizim gibi küçük esnaflar, ne kadar uygun fiyat sunulsada bu kampanyalar daha cazip geliyor. Oysa fabrikasyon ürünler, el emeğiyle yapılan işin yerini tutmaz. Biz ayakkabının nasıl üretildiğini, ne kadar sürede eskidiğini ve uzun ömürlü olması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini biliyoruz. Ama vatandaşlar daha çok çeşit ve cazip kampanyalar sunan yerleri tercih ediyor. Şu an için işlerimiz fena değil, ancak gelecek yıl ne olacağını bilemiyoruz. Yaptığımız işte bir sorun olursa ücret almıyoruz, çünkü garantili tamir yapıyoruz ve işimizin arkasındayız. El emeği çok kıymetlidir. Sabır gerektirir. İlmek ilmek yapılan bir iştir. Eğer bu mesleği sevmeseydim, yıllardır yapamazdım. El yapımı ayakkabılar artık neredeyse tamamen bitti. İnsanlar ayakkabı alırken daha çok ucuz ve sağlam olmasına bakıyor. El yapımı ayakkabıları genellikle ayak sağlığı problemi yaşayanlar, ortopedik sorunları olanlar tercih ediyor. Örneğin, tırnak batması, topuk dikeni gibi rahatsızlıklar için özel ayakkabılar gerekiyor. Ancak çoğu kişi ayakkabı alırken bunlara dikkat etmiyor. Dar ayakkabı seçmek, tırnak batmasına neden olur. İçi yumuşak, ayağı acıtmayan ve tam oturan ayakkabılar tercih edilmelidir. Ucunda tırnak mesafesi bulunmalı, ayak rahat hareket edebilmelidir. İnsanlar genellikle ayakkabıyı dış görünüşüne göre seçiyor ama öncelik rahatlık olmalıdır’’ dedi.