Fabrikasyon, el yapımı ürünlere talebi azaltıyor
Haber/Gamze HAN - Isparta’da 2 yıldır ahşap boyama işi yapan Birgül Gündoğan (40), fabrikasyon ürünlerin daha uygun fiyatlı olmasının, el yapımı ürünlere olan talebin önünde bir engel oluşturduğunu söyledi.
Mesleğine evde mobilyalarının rengini değiştirerek başladığını anlatan Gündoğan, açıklamasında; “Amacım kişiye özel olması bu sebeple insanların zevklerini göz önünde bulundurmaya çalışıyorum. Ahşap boyamanın kişiye özel bir dekor olduğunu düşünüyorum ama insanlarda maalesef çok talep yok. Bunun nedeni fabrikasyon ürünlere göre biraz daha pahalıya geliyor. Kar zarar oranını karşılarken el emeği olmasını bir kenara bırakıyorum. Çünkü aldığımız malzemeler biraz pahalı. Örnek veriyorum bir tepsi alıyorsunuz fabrikasyon ürün 200 liraya bulabiliyorsunuz ama burada 700-800 liraya mal olabiliyor. Amaç için kullanılacaksa fabrikasyon ürünler daha çok tercih ediliyor bu da daha uygun fiyatları tercih etmek oluyor. Boyama yapmak insanı çok rehabilite ediyor. Yaklaşık 15 yıl bankacıydım ve çok stresli bir ortam içindeydim burada huzur buluyorum çalışıyor gibi hissetmiyorum kendimi bir hobinin içindeymişim gibi hissediyorum. İnsanların bu tarz bir hobi edinmesini öneririm çünkü kafanızı boşaltıyorsunuz. Çalışma hayatının yoğunluğundan kaynaklı hobiye ayrılacak vakit bulunmuyor ama bir saatte olsa insanların rahatlamaları gerekiyor ve buna ayıracakları vakitleri yaratmaları gerekiyor. Ben kendim çalıştığım dönemlerde bunu yapamadım. Doğal olarak hayat koşullarında hobi ve aktiviteler çok kolay ihmal edilebiliyor fakat gerekli olduğu uğraşmaya başladıktan sonra fark edilebiliyor. Boyamak dışardan kolay gibi gözüküyor ama aslında zorlayan bir durum. Boyamaya tek kat atmak önemli, kat oluşturmamak pürüzsüz hale getirmek işin ince detaylarından birisidir. Aksi hale ahşap fazlasıyla kirli gözükecektir. Tekniğini öğrenmek ve oturtmak gerekiyor bunun üzerine kişi zaten kendine özel bir teknik oluşturacak ve onun üzerinden devam edecektir. Bu yüzden göze zor gelmesinden kaçınmamak gerekiyor. Yaptığım iş el emeği olduğu için ufak tefek hatalar oluyor fabrikasyon ürünlere göre ama bunu minimum seviyede tutmak önemlidir. İlk etapta boyama zeminini hazırlıyorum, en az 3 kat boyuyorum. Çünkü aksi takdirde boyada tam rengini oturtmuyor. Sonra üzerine çalıştığım baskılar olarak ürünün boyutuna göre değişiyor. Bazen günde 2 ürün bazen 3 günde 1 ürün çıkabiliyor. Aynı anda birkaç ürün yaptığım için birkaç gün içinde 4-5 tane ürünüm çıkıyor. Dolap macunlama ile yapılan bir ürünüm aşama aşama yapıldı. Kuruduktan sonra bir sonraki aşamaya geçiyoruz o yüzden onunla çok vakit kaybetmeden kenara bırakıyorum kuruması için ve bir sonraki ürüne geçiyorum. Bu geçirdiğim sürede de ben kendi tekniğimi geliştirdim. Hali hazırda kullanılan teknikleri de denedim zamanla daha da oturuyor. İlk başladığım günle bugün arasında farkı ve gelişimi görmekte çok güzel. El emeğinde ufak tefek kusurların olması sebebiyle bazen müşteri kusurlu buluyor ama bazı müşterilerde bunu kendilerine özel olarak algılayıp güzeli görebiliyorlar. Çünkü bazı hatalar farklı bir bakış açısı kazanmaya neden oluyor ve farklı bir estetik yaratabiliyor. İnsanların ruhunu dinlendiren zanaatların önünün açık olduğunu düşünmüyorum çünkü kendim daha önce Ankara, İzmir gibi şehirlerde de yaşadım. İnsanlar trafikten iş yoğunluğundan fırsat bulamıyorlar. Isparta küçük bir yer her yere yürüyerek gidebiliyoruz birçok işi aynı günde halledebiliyoruz. Ama büyük şehirlerde mümkün değil. Isparta gibi küçük şehirlerde bu tarz mesleklerin veya hobilerin önü daha açık ve daha müsait bir şehirdir” dedi.