Gençlerin meslek seçimi nasıl yapıyor
Meslek seçimi nedir?
Meslek seçimi; kişinin var olan meslekler içinden, yapabileceğine inandığı, kendisine maddi ve manevi kazanç sağlayacağını düşündüğü mesleğe yönelmesidir.Fakat mesleklerin seçimi sahada farklıdır, işleyişi tanımdakinden farklıdır. İşte sebepler:
1.İş İmkânları:
Günümüzde gençler meslek seçerken öncelikle dikkat ettikleri özellik iş imkânlarıdır. Gençler ilgisi yeteneği olsa dahi kendisinin bu isteklerinden vazgeçip maddi kaygılarla hangi meslekte daha kolay atanabilirim, hangi bölümden daha çabuk iş bulabilirim kaygısıyla hareket etmektedirler.
Öğrenciler daha çok güç, beceri ve yararlılığa sahip olan ve yüksek gelir getiren meslekleri seçtikleri görülüyor.
2.Gelir Durumu:
Buradaki gelir durumu ailenin gelir durumu ile ilgilidir. Gençler eğer ekonomik olarak herhangi bir sorun yaşamayan bir aileden geliyorsa küçük yaşta erkenden para kazanmanın yollarını aramadığı için uygun yaş olan 18-24 yaş arasında mesleğini daha akılcı seçebilmektedir. Fakat kişi ekonomik olarak yoksul bir aileden geliyorsa erken yaşta ailenin paraya ihtiyaç duymasından dolayı iş hayatına erkenden atılır. Bu da çocuğun meslek seçiminde karar veremeyecek durumda olmasından dolayı kararın aileye bağlı olduğunu gösterir.
Ailenin sosyoekonomik ve kültür düzeyi kişinin meslek seçiminde önemli bir faktördür. Araştırmalar göstermiştir ki ekonomik ve kültürel düzeyi yüksek olan ailelerde gençler, yetenek ve ilgileri doğrultusunda destek görmektedirler. Ekonomik ve kültürel olanakları elverişsiz olan ailelerde gençler, kısa zamanda büyük kazanç getirecek veya itibar sağlayacak, moda mesleklere yönlendirilmektedir. Aile baskısının egemen olduğu hallerde ve mesleğin babadan oğula geçmesi şeklindeki geleneğin sürdürüldüğü ailelerde, gence, baba mesleğini sürdürmesi için baskı yapıldığı görülmektedir.
3. Ailenin Etkisi:
Gençlerin meslek seçiminde ailenin etkisi bölümünün bir özelliği olan ailenin ekonomik koşullarıdır.Çünkü ekonomik durum başlı başına gencin meslek seçimini doğrudan etkileyebilmektedir.Ailenin bir başka etkisi ise kişiliğin ve sosyalizasyon sürecinin ilk adımı olan kurum olmasıdır.Burada bazı psikologların kişilik tipleri devreye girmektedir. Carl Jung’un kişilik tipleri olan “içe dönük” ve “dışa dönük” tipler. İçe dönük tipler genellikle bireyselcidir, sanatla uğraşırlar, toplumla kaynaşmaktan hoşlanmazlar. Dışa dönük tipler ise daha toplumsalcıdır, kişiler arası uyumu ve iletişimi iyidir, grupla hareket etmekten hoşlandıkları için iş bölümü olan, insanlarla ilgilenen mesleklerle ilgilenirler. Bireycilik-toplulukçuluk, kariyer planlama ve meslek seçimi üzerinde etkili olan bir değişken olarak görülmektedir.
4.Sosyal ve Kültürel Çevre:
Bireylerin hayatına yön veren en önemli etkenlerden bir tanesi de kişinin sosyal ve kültürel çevresidir. Bireyler içinde yaşadığı toplumda mutlu yaşayabilmesi için içinde bulunduğu grubun, topluluğun veya çevrenin değer ve normlarını göz önünde tutarak yaşamak zorundadır. Bu değer ve normlar kişiliğin oluşmasında en az aile kadar etkilidir. Çünkü bireyler belirli yaş dönemine kadar aile içerisinde kalsa da belli yaştan sonra aileden uzaklaşıp toplumla etkileşim haline girmeye başlar. Kişiliğin oluşumuna dair sosyal ve kültürel çevrenin etkisinin nedenli önemli olduğunu şu atasözü de göstermektedir. “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Sosyal ve kültürel çevreye dair ailelerin de çocuklarına öğütleri genelde nasıl bir arkadaş seçmesi gerektiği yönündedir. Henüz çocuk yaşta iken okulda çalışkan öğrencilerle zaman geçirmesi söylenir.Bu düşüncenin temeli çocuğun ileride toplum tarafından daha fazla kabul görmüş, statüsü yüksek meslekler seçmesi içindir.
5. Yaşanılan Yerleşim Yeri:
Genel olarak insanların ve bilhassa gençlerin yaşadıkları yerleşim yerleri bireylerin yaşam şeklini, hayata bakışını hatta konulara bakış açısını bile etkilemektedir. Tabi bu bakış açısını etkileyen tek etmen değildir. Bunun yanında teknolojinin de gelişip en ücra köşelere kadar taşınmış olması etkilidir. Köyde yaşayan gençlerin hayat şartları bakımından daha zor bir durumda oldukları malumdur. Tabi bu malumat gençlerin meslek seçimini etkilemektedir. Gençler bu konuda daha kolay iş bulunabilen, daha rahat meslekleri tercih ettikleri bazı araştırmalar göstermektedir. Kırsal kesim gençlerinin çiftçilikten yorulduğunu ve bu işten haz duymadıklarını kendi ebeveynlerinden tecrübe etmektedirler. Bu yorgunluk ve kırsal kesim şartları gençlerin başka çarelerinin olmadığı duygusuna kapılmalarına neden olmaktadır. Teknoloji ile birlikte gençlerin dünyaya açılmaları daha kolay olmuştur, fakat bunu hayata geçirme durumu oransal olarak çok düşüktür.Büyük şehirde yaşayan gençlerin meslek aralıkları ve seçenekleri daha fazladır. Küçük şehirde yaşayan gençlerin meslek aralığı daha düşük olup seçenek sayısı daha azdır. Tabi bu oran küreselleşmeyle beraber düşse de sonuç yine aynıdır.
6. Rol Model ve Rehberlik:
Gençlerin özellikle son dönemlerde kendilerine rol model olarak gördükleri insanların mesleklerinden etkilendikleri görülmektedir. Bu rol model en başta gençlerin öğretmenleridir. Bu yüzdendir ki gençlerin birçoğu öğretmenlik mesleğinden etkilenmektedir. Bunun yanı sıra televizyon, internet gibi medyanın yaygınlaşmasıyla beraber gençlerin izledikleri film, dizi karakterlerinden de etkilendikleri gözlemlenmektedir. Tabi bunun dışında gençlerin rehberlik modellerinden etkilendikleri de göz ardı edilmemelidir.
Günümüzde özellikle lise son sınıfta meslek tanıtımları ile ilgili rehberlik servisleri meslek tanıtımı konusunda gençlere yönelik hizmetler sunmaktadır. Bu konuda gençleri daha iyi bilgilendirmek ve yönlendirmek adına bazı meslek adamlarını okula davet ederek meslekleri hakkında bilgi toplamalarını sağlamaktadırlar. İmkânları daha gelişkin okullarda ise üniversite ziyaretleri ile bölümler tanıtılmaktadır. Gençler bu yolla daha fazla meslek çeşidi, mesleklerin çalışma sistemini görmektedirler. Bu da gençlerin daha doğru meslek seçimi yapmaları konusunda ilgileri doğrultusunda bilgi sahibi olmalarını sağlamaktadır.
7. Toplum Baskısı:
Toplum baskısı başlığı adı altında yalnızca bire bir, bireye yapılan fizyolojik, somut baskılar değil aynı zamanda bireye uygulanan psikolojik baskılar da algılanmalıdır. Mesela derslerinde başarılı olan bir bireyin müzik alanına ilgisi olabilir. Bu kişinin herhangi bir etkiye maruz kalmadan başka prestijli bir meslek (doktorluk, mühendislik vs.) dalına yönlenmesi durumunda toplumun psikolojik baskısından söz edilir. Çünkü birey toplumun değerlerin bağımsız olamayacağı için müzik alanını hobi olarak yapmaya başlamaktadır. Bu kişi yalnızca prestij için bir meslek seçtiği zaman hem başarı konusunda hem de bireyin mutluluğu konusunda sekteye uğraması söz konusudur. Dolayısıyla birey kendi ilgi ve yeteneklerine göre seçim yapmalıdır ki başarı da mutluluk da optimum düzeye ulaşabilsin. Birey; yetenek, ilgi ve istekleri doğrultusunda meslek olarak seçtiği alanda başarılı, verimli ve mutlu olur. Özelliklerini göz önünde tutmadan rastgele seçim yaptığında başarısız, verimsiz ve mutsuz olur. Bu nedenle birey, meslek seçerken kendi özellikleri ile seçeceği mesleğin nitelikleri arasında uygunluk olmasına dikkat etmelidir.
8. Mezun Olunan Lise:
Bireylerin meslek seçimi birçok psikolog tarafından ortalama 18-24 yaşları arasında seçildiği düşünülse de bu kanının bir de istisnai boyutu vardır. Bireylerin özellikle ülkemizdeki geçmiş eğitim sistemlerinde mezun olunan lise, öğrenciler arasında büyük bir handikap yaratmaktaydı.Mesela imam hatip lisesi mezunu bir öğrenci veya meslek lisesi öğrencisi veya öğretmen lisesi öğrencisi… Bu öğrenciler birbirlerinin alanları ile ilgili bölüm seçememekteydi seçse bile ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı düşmekteydi. Kendi bölümleri ile ilgili bir bölüm seçme durumunda ise ağırlık ortaöğretim başarı puanı normalden daha fazla verilmekteydi.
Bu sayılan nedenler dışında yaş, Puan yeterliliği, YKS sonrası sıralama ve hataları ve cinsiyette gençlerin meslek seçimlerini etkilemektedir.
Sonuç olarak meslek seçimi her bireyin hayatını etkileyen en önemli dönemeçlerden bir tanesidir. Bu dönemeci sağlıklı bir şekilde dönebilmek için seçimleri doğru bir şekilde yapmak zorundadır. Bu seçimleri doğru yapabilmek adına birden fazla değişken vardır. Bu değişkenler yukarıda başlıklar halinde verilmiştir. Başlıklar halinde verilmiş olması her başlığın birbirinden bağımsız olması anlamına gelmemektedir. Çünkü bir kişi seçim yaparken mesleğin statüsünü düşünürken diğer şartları da göz önünde tutmak gerekmektedir. Mesela ailenin veya toplumun tutumunu görmezden gelemez. Bir kişi için mesleğin iş imkânları seçme sebebi iken başka bir kişi için doyuma ulaşmak önemli olan ölçüttür. Sadece bireysel farklılıklar meslek seçimi için yeterli değildir içinde yaşanılan toplumun yönetim şekli de sınırlar çizmektedir. Bu sınırlar dâhilinde de hareket etmek zorundadır. Elde olan ve elde olmayan sebepler bireyler tarafından doğru bir şekilde analiz edildikten sonra seçimler yapılmalıdır. Meslek seçiminde rehberlik yaparken doğruyu yanlışı değil meslekleri doğru bir şekilde tanıtmak gerekmektedir. Zaten rehberliğin temelinde de doğruyu yanlışı göstermek değil yol göstermek felsefesi vardır. Son olarak meslek seçimi bireyler açısından hayati değer taşıyor ve seçimi konusunda bireylerin özgür olması gerekmektedir. Seçimini özgürce yapan birey sonuçlar karşısında kimseyi sorumlu tutmayacaktır.