GÜNLÜK 50 BİN VAKA VAR

GÜNLÜK 50 BİN VAKA VAR

23 Kasım 2020 Pazartesi 13:23

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sürerken, İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yönelttiği sorular ile Türkiye’de Covid-19 sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Cesur, Koronavirüsle mücadelede hükümetin başarısız oluşundan, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artmasına; atanamayan on binlerce sağlık personelinden, ilaç, aşı ve tıbbi malzemede dışa bağımlılığın artmasına kadar geniş bir yelpazede hükümetin sağlık politikalarını eleştirdi ve pandemi ile mücadele için acil olarak alınması gereken önlemleri bir bir sıraladı.

Aylin Cesur, konuşmasının ilk kısmında şehir hastanelerini, bütçeye getirdiği yük konusunda “Cumhuriyet Tarihi boyunca bizi en fazla boyunduruk altına alan ve memleketi yokluğa mecbur bırakan en önemli israflardan biri” olarak tanımlayarak, 18 yılda israfa ve betona harcanan sağlık bütçesi yüzünden Türkiye’nin yıllar içinde OECD ülkelerine kıyasla sağlık alanında nasıl geri kaldığını verilerle ortaya koymuştu.

HANİ İLAÇTA, MALZEMEDE, CİHAZDA, AŞIDA MİLLİLEŞECEKTİK?

Şehir hastanelerinin bütçeye getirdiği yükle beraber, büyüyerek 2,3 milyar dolara ulaşan ilaç firmalarına olan borcun ödenemediğine; tıbbi cihaz ve malzeme üreticilerine borçların 1 yıldan uzun süredir ödenemediğine ve grip aşısı sıkıntısının giderek büyüdüğüne daha önceki konuşmalarında da dikkat çeken Cesur, Bakan Koca’nın 11 Mart 2019’da “İlaçta %54, malzemede %82, cihazda %84, aşıda %100 dışa bağımlı bir Türkiye var. Dört yıl içinde buralarda %50 millileşme, aşı içinse %100 millileşme olacak” dediğini hatırlattı. Cesur, “Siz bunu diyeli 1,5 yıl geçti, 2,5 yıl kaldı. Bu alanlarda ne kadar iyileşme oldu” diye sorarak, sağlıkta millileşme alanında hükümetin kayda değer bir yol alamadığını vurguladı.

SAĞLIKTA ŞİDDET ARTMAYA DEVAM EDİYOR

Sağlıkta şiddetin geldiği nokta için, “Alo 113 Beyaz Kod uygulamasına 2012-2019 arası 91.355 şiddet vakası bildirilmiş ve 431 sağlık çalışanı intihar etmiş. Kariyerleri boyunca çalışanların yüzde 80'i en az 5 defa sözlü ve fiziksel şiddetle karşılaşmış” diyen Cesur, sağlık çalışanlarını şiddete karşı korumak için önlemlerin ve yaptırımların yetersiz kaldığını ve arttırılması gerektiğini söyledi. Sağlıkta şiddet yasasının yaptırımlarının yetersiz olduğuna yönelik uyarıları hükümete daha önce de yaptıklarını hatırlatan Cesur, sağlıkta şiddeti önlemek için daha iyi yaptırım ve düzenlemeler yapılmasına yönelik taleplerinin reddedildiğini ve bu durumun şiddetin artmasına yol açtığını söyledi.

HÜKÜMET ŞEFFAF DEĞİLDİR VE COVİD-19 SALGINI YÖNETİMİNDE BAŞARISIZ OLMUŞTUR: GÜNLÜK EN AZ 50 BİN VAKA VAR

Konuşmasında Koronavirüs salgını yönetimine geniş yer ayıran Cesur, hükümetin salgın yönetiminde başarısız olduğunu ve bunun en önemli sebebi olarak başta hükümetin salgın yönetiminde şeffaf olmamasının geldiğini söyledi. “Şeffaf olmadan pandemi yönetilemez” diyen Cesur, vatandaşların önlemlere tam olarak uyabilmesi ve doğru yönlendirebilmesi için verilerde açık olunması gerektiğinin önemini vurguladı. Aylin Cesur ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın, test, tanı ve takip kriterlerinde Dünya Sağlık Örgütü’nün standartlarına uymaması konusunu da dile getirerek, bu durumun gerçek sayıları olduğundan küçük göstermek olduğunu, saha araştırmalarından ve yatan hasta sayısından da ulaştıkları bilgiler ışığında gerçek günlük vaka sayısının 50 bin civarında olduğunu Sağlık Bakanı Koca’nın yüzüne söyledi.

TÜM YÜKÜ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ OMZUNA BİNDİRDİNİZ! TEKLİFİMİZİ KABUL EDİN, COVİD-19’U MESLEK HASTALIĞI YAPALIM

Şeffaf olunmaması ve hükümet tarafından gerekli önlemlerin alınmaması sonucu, bütün yükün sağlık çalışanları üzerine bindiğine dikkat çeken Cesur, Koronavirüsle mücadelenin sahada yetersiz kaldığını ve mücadelenin hastanelere taşındığına vurgu yaptı.

Cesur, hastane doluluk ve yoğun bakım oranlarının resmî verilere göre %70’lerse olduğunu, Bakanlığın açıkladığı verilere göre 12 Eylül’e kadar 7428 sağlık çalışanına Covid-19 teşhisi konulduğunu, aslında bu sayının çok daha fazla olduğunu, 141 sağlık çalışanının ise Kasım itibari ile hayatını kaybettiğini söyleyerek durumun ciddiyetini ortaya koydu. Bakana üzerine basa basa “istirham ediyorum, önergelerimizi kabul edin, ilk iş olarak bunu yapın, sağlık Çalışanları için Covid-19’un meslek hastalığı sayılması lazım, daha önce de söyledik ancak reddettiniz” diyen Cesur, “Bu konuda acilen harekete geçilmesi lazım” diye belirtti. Bütün sorumluluğunun Bakanlık’ta olduğuna işaret eden Cesur, bakanı ve yetkilileri sorumluluklarını kullanmaya ve mesleki yeminlerini öncelik almaya davet etti.

Dr. Aylin Cesur, sağlık çalışanlarının temel hakkı olan ve bu yoğun mücadele sebebi ile ihtiyaç duydukları izinlerin iptal edildiğini, genç mezunların ve internlerin yetersiz koruyucu önlemlerle sahaya sürülmesiyle beraber 2-3 haftada hastalandığını ve bazılarınsa hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

Salgın nedeni ile yapılan ek ödemelerin adaletli yapılmadığını, bazı çalışanların ek ödemeleri düşük alıp bazılarınınsa hiç alamadığını söyleyen Cesur, hastalığın sağlık çalışanı ayırt etmediğini belirterek ek ödemelerin adaletli yapılmasını istedi.

Cesur ayrıca filyasyon ekipleri ile Aile Sağlık Merkezleri’ndeki sağlık personeli arasında koordinasyon sağlanamadığına dikkat çekerek hastaların her şey için aile hekimlerini aramak zorunda kaldığını, Aile Sağlık Merkezleri’nde yükün çok artığını vurguladı.

SAĞLIK SİSTEMİNİN TAŞIMASI İÇİN, VATANDAŞA EKONOMİK DESTEKLİ, EN AZ 15 GÜN SÜREN BİR KARANTİNAYA GİDİLMELİ

BAKAN SALGINLA MÜCADELEDE DİREKSİYONUN BAŞINA GEÇMELİ

Salgının ülkemizde ulaştığı vahim boyuta karşın alınan önlemlerin yetersizliğini dile getiren Cesur, alınması gereken önlemleri bir bir sıraladı.

Salgının kontrol altına alınması için acilen en az 15 gün süren bir karantinaya gidilmesi gerektiğini söyleyen Cesur. Sağlık personeline ihtiyaç duyulan bu dönemde en az 100 bin idari, 200 bin yeni sağlık çalışanın atanması gerektiğini de belirtti. Cesur, bunların yarısının birinci basamağa, diğer yarısının ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde yer alması gerektiğini dile getirdi.

Yapılması gerekenler arasında, diğer hastalıklara, özellikle gribe karşı aşılama hizmetlerinin aksamamasının çok önemli olduğunu, piyasadaki dezenfektan, maske gibi ürünlerin denetimlerinin yapılması gerektiğini, eve gidemeyen sağlık çalışanları için mutlaka kalacak yer ayarlanmasını, pandemide özel sektörden yararlanılmasını ve pandemi hastanesi olan ve olmayan hastanelerin net bir şekilde vatandaşa açıklanması gerektiğini sıraladı.

Konuşmasını tam karşısında oturan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yönelttiği soru ile tamamlayan Cesur, hükümetin salgın yönetimindeki bütün hata ve eksikliklerin konuşulduğu toplantı sonrasında ortaya konduğunu belirterek, pandeminin artık doğru yönetilebilmesi ve kontrol altına alınması ve insanların artık ölmemesi için Bakan Koca’ya “Sorumluluğunuzu direksiyona geçerek, tam geçerek, kullanmayı düşünüyor musunuz? Direksiyon tek olmalı, direksiyonda olmalısınız Sayın Bakanım.” diye sordu.

 

DİĞER HABERLER