Değer kazanan sektör
Haber/Ali ÇEVİKBAŞ - Isparta'da 8 yıldır deri çanta tasarımı yapan Yasemin Akgün (43), günümüz şartlarının gelişmesi ve insanların farklı ilgi alanları oluşturma istekleriyle sektörün değer kazandığını söyledi.
El emeği gerektiren zanaatlara başlama konusunda kararsızlık yaşayan insanlar için tavsiyelerde bulunan Akgün, açıklamasında; ‘’Önceden yaptığım meslekten uzaklaşmak için ve yeni bir iş için atölye çalışmalarına başladım. Hayatında düğme dikmiş olmayan bir insan olarak bu yolculuğa başladım. Başlangıçta ise ne olduğuna ve ilgimi çeker mi diye bakmadan bir anda atıldım. Hayatının gidişatını değiştirmek isteyen herkesin içinde bir şeyler yap diyen bir ses vardır. Fakat o ses illaki nereye yöneleceğinizi söylemez. Farkına varamayacağımız eğitimlerden geçmemiş olabiliriz fakat nereye eğilimimiz olduğunu deneyerek görebiliriz. İnsan bu yol içerisinde kendisini de tanıyor fakat bu yolun başlangıcında neyi istemediğini bilmek çok önemlidir. Çünkü kişinin hayatından eleyeceği noktalarda yardımcı oluyor. İnsanlar geç kalma odaklı düşünmeyip akıllarına takılan bir ilgi varsa kesinlikle denemelerini öneriyorum. Hem genç arkadaşlarıma hem de kendi yaşıtlarım için de ilgilerine karşı sabırlı olmalarını öneriyorum. İllaki sanatsal bir şey olmak zorunda değil; insanlar kendi mevcut mesleklerinin dışında, para kazanmanın öncesinde tutarak huzur, mutluluk verecek, yaratıcılığını arttıracak ve insan olarak ona değer katacak bir alan bulabilirler. Uygun muyum değil miyim diye düşünmek yerine deneme yanılma ile cevaba ulaşılabiliyor zaten. Öğrenme yolunda yalnız kalma gibi bir durumda kişi bunu güzel değerlendirmelidir. Çünkü öğrenilenler kendine has ve kalıcı oluyor. Ben büyükbaş derisi çalışıyorum. Esneme payı olmadığı için keserken kayma durumları olmuyor. Fakat makine ile çalışacak biri herhangi bir deri ile rahatlıkla zanaatını yerine getirecektir. Bu şekilde kendim de bir sınırlama koyarak yapabildiklerimin tüm verimini sağlamama vesile oluyor. Her şeyi yapabilirim düşüncesiyle ilerlemek büyük bir karmaşaya da yol açabiliyor ve bocalatıyor. Bu tarz sanat ve zanaatlarda ilhamın nereden geleceği belli olmuyor. Kapsamı çeşitli tutarak algıları açmak gerekiyor bana kalırsa. Siparişini aldığınız insan ile iletişimi yakın tutarak neleri sevdiğini öğrenip beğenilerini harmanlamak; yaptığınız işi hem değerli kılacak hem de karşılıklı bir katılım sağlanacaktır. Seri üretim insanların alım gücüne daha da hitap ediyor olabilir. Fakat seri üretimin dezavantajı olan üretilen ürünün satılmama ihtimali bu meslek için geçerli olmuyor. Çünkü kişiye özel bir tasarım olduğu için gideceği yer hazır oluyor. Zamanla bu zanaatı icra eden kişi sayısı arttı. Şartlar da iyi yönlü değişti diyebilirim. 8 yıl önce bir malzemeyi sağlayabilmek için yurt dışından sipariş ediyordum. Şu an ilimizde de bulabiliyor ya da internetten kolaylıkla elde edebiliyorum. Hammaddeyi rahat bulabilmemizin sebebi ise bana kalırsa arzın talebi doğurmasıdır. Çünkü insanların artık farklı bir şeyler yapma ihtiyacı direkt olarak bunu doğurdu. Bu da mesleğin duyulurluluğunu arttırdı ve güzellemesi de yapıldı. Bu sebeple değer kazandı. Fakat yine de el işçiliğine Türkiye’de az değer veriliyor. Eski ustalarımızın mesleğe küsmüş durumdalar. Değerlerinin karşılığını tam almış olsalar onlara özenen çıraklar yetiştirmeleri kolay olurdu’’ dedi.