HAYATA DAİR !

   O kadar çok şey var ki yazılacak hayata dair. Hayat acı-tatlı taraflarıyla çıktığımız uzun bir yolculuk. Beş dakika sonra hayatta olacağımızın garanti olmadığı bir dünyada yaşıyor, fani olduğumuzu unutuyoruz çoğu zaman. Hırslarımız, ihtiraslarımız insani duygularımızın yerine geçebiliyor kolayca. Evet hayat uzun bir yolculuk ve biz o kadar çok şey yaşıyoruz ki... Aşklar, acılar, sevinçler, hüzünler, heyecanlar, tutkular... Hepsi var hayatın içinde. Hayat yolculuğuna çıkan bizler, kısacık yaşantımıza sığdırıyoruz bütün bunları. Ve bu yaşadıklarımızın çoğu yaşandığıyla kalıyor, belli bir zaman sonra da unutulup gidiyor. Aşık olduğumuzda hangimizin kalbi yerinden fırlayacak gibi olmadı? Okula başladığı ilk gün duyduğu heyecanı unutan var mı? Evlilik kapısını çaldığında kim yaşamaz tatlı bir stres? Anne-baba olunduğunda kim ifade edebilir duygularını? Bir yakınını kaybeden insan ne kadar başarabilir ağlamamayı? Düğünlerimiz olur bazen coşarız; ölümlerimiz olur bazen de yıkılırız. Bazen takımımızın aldığı bir galibiyet yeter mutlu olmamıza, bazen de sevgiliden gelen bir ayrılık mesajı yeter dünyayı başımıza yıkmaya. Karmaşıktır hayat da bizim davranışlarımız gibi.( Psikoloji bilimi insan davranışlarının karmaşık olduğunu söyler) Ne zaman Ne yaşayacağımızı bilemediğimiz bir labirentte ilerleriz el yordamıyla. Bazen doğaya kafa tutar kendimize tabi kılmaya çalışırız; bazen de kayıtsız şartsız tabi oluruz ona. Her doğan güne farklı bir ruh haliyle başlarız. Bayramsa o gün kaplar içimizi bir coşku bir heyecan, içimiz içimize sığmaz. Ya da o gün üniversite sınavına gireceksek yay gibi gerginizdir. Yaptığımız kahvaltı bile eza gelir ancak o an ama yapmak zorundayızdır. (Yapmadan zaten anne-babamız göndermez). Ve insanoğlu üreten bir varlıktır. Şair olur şiir yazarız, yazar olur öykü. Bazen bir film bazen bir şarkı ortaya koyarız. Ve aslınsa çoğu zaman yaşadıklarımızı anlatmaya çalışırız eserlerimizde. Evet o kadar çok şeyi sığdırıyoruz ki şu hayata çoğu unutulup giden... Madem söz uçuyor yazı kalıyor, ben de yazmaya başlıyorum hayata dair ne varsa. Duygu ve düşüncelerimizi bizden sonraki nesillere anlatmanın en güzel yöntemidir yazmak. Unutmayın tarih de yazının icadıyla başlar, ben de yazarak başlatıyorum kişisel tarihimi...