HİLAFETTEN CUMHURBAŞKANLIĞA

HİLAFETTEN CUMHURBAŞKANLIĞA

02 Eylül 2014 Salı 18:41

Cennet mekan Yavuz Sultan Selim Han Mısırlıların ülkelerindeki karışıklar nedeniyle Ridaniye öncesi yardım çağrısına uyup da Mısır’ı fethettiğinde “hilafet” makamınıda Osmanlıya taşınmış oldu. Osmanlı, üç kıtada yer alan toprakları ile İslam dünyasının hamisi, reisi, büyüğü ve hülasa Müslümanların geleceği oldu.

 

Hilafet, Müslümanların genel anlamda dini ve dünyevi problemleri ile ilgilenir. Çözümler sunardı. YaniHalife, başkan olarak emire’l-mü’minin idi. Karar mekanizması idi. Baş idi. Ata idi tüm Müslümanlariçin. Nasıl Hıristiyan dünyasında papalık makamı var idiyse, Müslümanların da o asırlarda hilafet makamı vardı. İslam ülkelerinde ”tek”olan halife adına hutbelerokunur, cemaatler ve milletler de buna uyar ve rıza gösterirdi.  Uzun yıllar Osmanlı uhdesinde kalan bu makam, yeni Türkiye Cumhuriyeti ile 1920’li yıllarda M.Kemal ve arkadaşları tarafından görülen lüzum üzerine lağvedilmiştir. İlgaedilmiştir. Çoğu tarihçiler lağvedilme meselesini “ref” olunma anlamındagörmüşlerdir.

 

İslam dünyası,yaklaşık 80 senedir hilafet makamı ve halifeden yoksundur. Birçok Müslümanmillet ve cemaat ve hatta gruplar kendilerince halifeler çıkarmış ama buhalifeler tüm İslam dünyasında kabul görmemişlerdir. Bugün İslam adına yola çıktığını söyleyen IŞID’ın bile kendi halifesi vardır. Şiilerinbile kendi halifesi vardır. Düşünün ortadaki kargaşayı, karmaşayı.

 

2010’lu yıllara geldiğimizde durum yine pek farklı değil. İslam ülkelerinin çoğu emperyal güçlerin elinde ve kukla durumunda. Müslüman ülkelerde, Hıristiyan güçler kaynaklı sürekli siyasi darbeler olmakta, nedense İslam dünyası bir türlü bir araya gelememektedir. Zira her Müslüman grup, her Müslüman devlet kendi problemleri ile uğraşmakta, yani herkes kendi canı derdindedir.

 

Dünya coğrafyasında nerde akan bir kan, nerede kanayan bir yara varsa mutlaka orası Osmanlı bakiyesi olan İslam coğrafyasıdır, Müslümanların yaşam mücadelesi verdiği memleketlerdir.

 

One minute, çıkışı ile tüm İslam coğrafyasının gönüllerine su serpen Tayyip bey, emperyal güçlereve hele İsrail’e karşı bir “lider” tavrı ile “dur” demeye yeltenmiştir.Sembolik bir anlamı olan bu “dur”, Müslümanların birliği ve beraberliğinasıl özlediğinin ve beklediğinin de en güzel göstergesi olmuştur. Zira olaydan günler hatta aylar sonra dahi “one minute” dillere pelesen kolmuş, gönülleri mesrur ve bahtiyar etmiştir.

 

Ben sade vatandaş İsmail TANIŞMAN olarak, Tayyip bey halife gibi olsun demiyorum! Ancak ben Tayyip beyin,Cumhurbaşkanlığına oturduğu şu günlerde böyle bir misyonu deruhte eder tavır ve davranışlar içerisinde olacağını söyleyebilirim. Tayyip bey bilindiği ve karşıdan görüldüğü kadarı ile böyle bir makamı bekleyecek ve bundan dünyevi olarak çok haz alacak bir insan, bir siyasetçi, bir lider asla değildir. Tayyip bey, böyle bir paye yerine, arkasından “Allah razı olsun senden!” diyecek insanların olduğunu bilmekten daha memnun olacak ve kalacak biridir. Kendini beğenen biri olsaydı, insanlar ona teveccüh etmez ve Tayyip bey de böyle başarılı bir lider olmazdı, olamazdı.

 

Ortada böyle bir manzara varken bizlere düşen nedir diye bir soru akla gelirse cevap: Ülkemizin tüm kurumları ve vatandaşları olarak Tayyip beyin omuzlarındaki maddi ve manevi yükleri hesap ederek biraz daha gayret ve azim içerisinde gerekirse 25 saat çalışmak. Başbakanımızdan bakanlarımıza, İl başkanlarımızdan milletvekillerimize, valilerimizden rektörlerimize, belediye başkanlarımızda nil daire müdürlerimize kadar 25 saat çalışmak. Ayağa kalkıp bir adım atmak,inşallah Hak nezdinde say ve gayret olarak kabul görecektir. Tayyip bey de Müslümanların birlikteliği, refahı, problemlerinin çözümü ve temsili noktasında daha rahat düşünecek ve hareket edecektir. Ben bu yazıyı yazmakla yarım adım attım diye düşünüyorum. Diğer yarım adımım da bu ISPARTA şehrinin gelişip kalkınması adına yeni yeni şeyler düşünmeye ve yazmaya devam etmek olacaktır. Bu nedenle kimseyle kavga etmek, kimseyi ayağını denk almaya çağırmak, kimsenin nasırına basmak ve kimseyi üzmek gibi bir niyet içerisinde değilim.Benden söylemesi… 02.09.2014

 

İsmail TANIŞMAN—EskiBelediye Meclis Üyesi

DİĞER HABERLER