İL GENEL MECLİSİ ve BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİMİZ
İl genel meclisi ve belediye meclisi, “yerelin yönetime katılması, yerelin genel merkezin göremediği ihtiyaçlarının yerinde tespiti ve kısa zamanda yerinde çözümü için vatandaşa hizmet" adına ve şehrin gelişip büyümesi adına, birliktelik kültürünün oluşması ve devam ettirilmesi adına ihdas edilmiş kurumlardır. Üyeleri de seçimler ile belirlenirler.
Her iki meclisin arasındaki en büyük fark; belediye meclisi üyeleri, belediye başkan adayları tarafından, il genel meclisi üyeleri ise, seçimden sonra meclis için seçilen kişiler arasından üyeler kendilerine bir başkan seçer.
İl genel meclisi ile belediye meclis üyesi yazılan adaylarımızı, aday adayı olup da seçilemeyen diğer arkadaşlarımızla kıyaslamak siyasi etik anlamında doğru olmaz. Zira her iki meclisteki arkadaşlarımızın her biri, çok değerli ve her birinin gönlünde “yaşadığı şehre, topluma ve ideale katkı sağlama ve gönülden hizmet etme sevdası” olan arkadaşlarımızdır. Bazılarımızca belki üç-beş kişi bu listelerde olmayabilir ve yerlerine başka isimler yazılabilir yorumları yapılmakta. Ancak yapılan bu aday listelerinin de kendi içinde bir mantığı var. Tecrübe, kıdem, liyakat ve oy potansiyeli bağlamında düşünürsek, bu tür arkadaşlarımızın da bu listelerde olması gayet doğaldır.
Partimiz AK PARTİ'nin listesini de aynen bu gözle değerlendiriyorum. Ancak listeler basına sızdığı (!) andan itibaren, yapılan yorumları okuduğumda, üzülmüyor da değilim. Yorumların kahir ekseriyetinin yanlı ve partimizden olmayan klavye trolleri tarafından yapıldığını bilmeme rağmen yapılan yorumların haksızlığını da ortaya koymak istiyorum.
Bütün şehirlerde Belediye başkan adayları vatandaşın gözünde temsilde lider insanlardır. Şehirler, belediye başkanlarının tecrübe, birikim ve kararlılığı ile şekillenir. Şayet Başkan, bütün bunların yanında merkezi idare olan Ankara’nın desteğini de yanında getirebiliyor ve uyguluyorsa, ne mutlu o şehrin insanlarına.
Başkanımızın beş yıl boyunca alacağı hayati kararlar, yapacağı hizmetler, şehrimizin yol haritasını belirleyecek ve şehrin marka şehir olma yolundaki serüvenine ışık tutacaktır. Bütün bu işler de elbette ekiple olacaktır. Meclis ile birlikte kararlar alınacak ve birlikte uygulamaya konulacaktır. Çünkü başkanın hizmetleri için bütçe tahsisi ve tahsis edilen bütçenin onayı meclisin elindedir. Aksi durumda başkan ve meclis kendi kendini feshetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Ortada tam da böyle bir durum varken, meclis üyeleri belirlenirken, listelerin başkanla çalışmak için uyum ve intibak kriterinin dikkate alınmasında bir sakınca var mıdır? Teşkilatın veya başkanın kendi çalışacağı ekibi kendisinin oluşturması kadar makul bir şey var mıdır?
Ticari hayatımızda bile bir ortaklık kurarken, kendi ortağımızı veya ortaklarımızı kendimiz seçmekteyiz. Hayatı beraber yaşayacağımız hayat ortağımızı dahi kendimiz belirliyoruz. Hangi ortak ile hangi çalışmaları yapacağımızı, yanımızda olduklarında bize güç, birikim, donanım ve tecrübe anlamında katkı yapacağına inandığımız insanlarla birlikte olmak istemek kadar doğal bir hal var mıdır?
Bu listeler, başkan adayımızın bilgisi ve isteği dahilinde yapılmamıştır, vekillerimiz ve teşkilatımız, falan kişinin bu listede bulunmasında ısrarcı olmuşlardır, gibi düşünceler yersizdir, mesnetsizdir, zamansızdır. Teşkilatımızın tümü, başta il başkanımız ve yönetim kurulumuz olmak üzere, vekillerimiz ile hep beraber bu listeyi uygun görmüş ve oluşturmuşlardır.
Falan kişi bu listeye uymamış, falan kişi bu listede kalacak olursa ben oy vermeyeceğim gibi serzenişler ve mızmızlıklar bizim siyasi çizgimizle bağdaşmaz. Zaman bir olma, diri olma zamanıdır. Zaman, Reisin açtığı bu samimi yolda hizmete talip olan kardeşlerimize destek olma vaktidir.
Ben bu listede olmalıydım, ya da şu kişi olmalıydı, falanca kişi varsa bu seçim tehlikeye girer gibi olumsuz yorumlar, sadece rakiplerimizi sevindirir ve ancak bize zarar verir. Biz; rakiplerimize dahi bir zarar gelmesin, onları da bir gün kendi saflarımızda göreceğiz, bunun için de böyle bir siyasi duruşun içerisindeyiz, hep beraber kalkınacağız, iddiasında olan kutlu bir hareketiz. Biz bu şuur ve anlayış içinde yetiştik. Diğer aksi tutumların sonucunda ortaya çıkacak olan muhtemel bir seçim akıbet; rakiplerinin dahi zararını istemeyen bizlere, zarar verip üzecektir. Benden söylemesi...
İsmail TANIŞMAN