İş çok ama eleman sıkıntısı çekiyoruz
Isparta'da 40 yıldır çiçek ve peyzaj ürünleri satışı yapan Erol Türe (60), bahçe tasarımında kullanılan materyallerin kuraklığın etkisi ile değiştiğini söyledi.
Vatandaş tarafından iç mekan ve balkonlarda en çok sarı dünya, küpeli, ortanca ve cam güzeli türlerinin tercih edildiğini anlatan Türe, açıklamasında; "Ben çiftçilikten gelmeyim. Çim ekiyordum önceden. Şimdi su sıkıntısı sebebiyle peyzaj işinde olunca süs taşa döndük. Kuraklık bu mecburiyeti yarattı. Yeni binalarda çok tercih ediliyor. İş çok fakat eleman sıkıntısı çekiyoruz. Çapa ile kürek ile uğraşmak istemiyorlar. Ağır iş olduğu için çiftlik kısmında çalışan olmuyor. Çalışan olsa süs taş yerine bitki talebi de çıkıyor. Süs taşı kullanıldığı için işlerimizde aksama yaşamadık çok şükür. Gübre işinin de aradan çıkması bizim iş yükümüzü azalttı. Çünkü davar gübresi arıyoruz koyun gübresi çıkıyor. Davar gübresini dağlardan, taşlardan, köylerden bulmaya çalışıyoruz. Sonrasında ise bu konuda müşteri bize inanmıyor. Çuvalı da 100 lirayı buluyor. Allah’ın toprağını da mı parayla satacaksın diyorlar. Ama taş öyle değil tırla geliyor ve zahmetsiz oluyor. Peyzaj modaları aşağı yukarı hep aynı devam ediyor. Estetik açıdan yapılması gereken bize bırakılıyor. Genel olarak gül, lavanta, biberiye gibi bitkiler tercih ediliyor. İzmir’den geliyor. Ben bu işe ilk başladığımda mesleği Vatandaşlar iç mekan ve balkonlarda her saksı çiçeğini tercih ediyor. En fazla tercih edilen sarı dünya, küpeli, cam güzeli, ortanca türleri oluyor. Bakımları ise birinci olarak toprağı ve saksıyı değiştirmekten geçiyor. Her çiçeğe su dökülmeyeceğini de bilmeleri gerekiyor. Örneğin kaktüsler 15 gün 1 ay su istemez. Herhangi bir sıkıntı olduğunda bir çiçekçiye detay bilgi vererek uygun ilaç almaları gerekmektedir. Her yerden de toprak alınmamalıdır. Çünkü çiçeği öldürür. Solucan toprağı, orkide toprağı, kaktüs toprağı ve çiçek toprağı olarak 4 çeşit toprak vardır. Yumurta kabuğu, kireçli su gibi yöntemler denenmemelidir. Zaten bitki alacağı besini topraktan alıyor. Eskiden yetişmeyen bitkiler artık yetiştiği için büyük ağaç istendiğinde zeytin ağacını dikiyoruz. Antalya ve İzmir’den geliyor. Ben bu işe ilk başladığımda mesleği bilen yapan pek yoktu. Çim tohumunun ne olduğunu bilen yoktu. Sonraları çok talep oluşmaya başladı. O zamanlar su sıkıntısı da yoktu. Teknolojinin gelişimi de bizim ulaşım sıkıntımızı giderdi" dedi.