ISPARTA’NIN PAZARI ÇARŞAMBA GÜNÜDÜR!

Isparta’nın pazarı ÇARŞAMBA günüdür!

19 Aralık 2023 Salı 16:25

Araştırmacı Yazar Bekir Manav, Isparta pazarı ile ilgili geçmiş tarihte neler olduğunu anlattı.

Isparta nüfusu artıp ihtiyaca cevap verme anlamında hemen hemen her gün halk pazarları kurulmaktadır. 
Isparta daha 150 sene evveline kadar sadece tek gün Çarşamba  kurulan pazarıyla halk ihtiyaçlarını giderirdi. Aslında bu pazar normal bir sebze-giysi pazarının ötesinde yerleşik bir kültürdü. Isparta kültüründe Çarşamba günü bir bayram, eğlence ve gezi demekti. Isparta’nın geleneklerinin en güzel örnekleri de Çarşamba günü yaşatılırdı.
Günümüzde şehirde tarımdan uzak, sanayileşmiş ve memuriyet odaklı  yaşantı sebebiyle erzak ihtiyaçları halk pazarları ve marketler aracılığıyla yapılıyor. Bahsettiğimiz dönemde hemen hemen herkes kendi yiyeceğini üretiyordu. Pazarlar domates, bostan, turp, yeşillik almak için değildi. Yani pazar anlayışı bugünkünden ihtiyaca binâen daha farklıydı.
Salı gecesi çocuklar uyuyamazdı, hele bir de hasat zamanı olmuş ise, kıyıda köşede birikimler varsa ayrı bir heyecan sarardı herkesi. Genç kızlar basma kestirecek, fistanlar diktirecek, iğne iplik seçecek, oyalar örecek, pabuçlar bakacaktır. Oğlanlar şehirden barut alacak, fişenkler basacak, Ermeni ustaların bıçaklarından alacaklardır. Babalar mutafçıya uğrayacaktır, palanlar yenilenecek, öküzlere urganlar alınacak, gaz yağları doldurulacak, yeni gemler alınacaktır.
O zamanlar tarım marketleri yok, gübre ilaç yok. Her şey organik ve leziz. Mevsim dışında bir yiyecek olmaz.
Isparta’da Çarşamba günü çok büyük bir pazar kurulurdu. Öyle ki bu pazara kazâ ve köylerden Salı gününden eşeklerle, katırlarla yola çıkan köylüler, halk, geceyi hanlarda geçirir ve erken saatlerde pazar kaynardı. Eğirdir’den, Pavlu’dan, Ağros’tan, Hacılar’dan, Findos’tan, Lağos’tan, Aliköy’den ve daha nice köylerden ahâli Çarşamba günü Isparta’yı şenlendirirdi.
Nokullar, çörekler, pideler kokardı şehir.
Çarşamba günü esnaflar dolar taşardı. Yakın dönemde bozulan radyolar tamire gelirdi. Piller alınır, lokum bisküvi stoklanırdı. Çerçicilerden tedarikler yapılır ikindiye kalmaz herkes köyüne yola düşerdi. Pazara gelemeyenler siparişlerini dört gözle beklerlerdi. 
Buğday Pazarı, Hayvan Pazarı, Peynir Pazarı hepsinin düzenli yerleri olurdu.
Hayvan pazarında Dua Taşı-Meyyit Taşı-Hızır Taşı gibi isimlerle anılan yüksek kırmızı bir taş vardı. Bu taş halk arasında öteden beri kutsal sayılırdı. Ispartalılardan çok sayıda ahâli Çarşamba günü sabah namazını edâ ettikten sonra  namazgahta minber ile mihrap arasında iki rekat namaz kılarlar, sonrasında bu kırmızı taşın yakınında Hacı Elfi’nin yaptırdığı mescidte bulunan türbesinde dua ederler, Hızır Aleyhisselam’a kavuşmak niyazında bulunurlardı. Birbirleriyle taşın etrafında müsafaha ederler, salavat getirirlerdi. Çarşamba günleri pazar öncesi bir gelenekti bu.
Pazar açılacağında Ahi Esnaf Şeyhi bu kırmızı taşın üstüne çıkar ve dua ederdi.  Dua sonrası birbirleriyle müsafaha edilir ve Hızır Aleyhisselamın da o müsafaha içerisinde kalabalıktan biri olarak bulunduğuna inanılırmış. Türbesi bulunan Hacı Elfi’nin Hızır Aleyhisselam ile karşılaştığı, dilekte bulunduğunda da Hızır’ın “Ecelin glmiştir dünyada hayatın yoktur ki murâd isteyesin” dediği ruhunu teslim ettiği, cenaze namazının da bu kırmızı taş üstünde Hızır’ın imametiyle kılındığı da söylentidir.
İtikat sahibi çok kimse de emri hak vâki olduğunda bu taşın üstünde cenaze namazlarının kılınmasını vasiyet etmiştir. Bu sebepledir ki buraya aynı zamanda HIZIRLIK denir.
Dönemin belediye reisi Süleyman Sâmi Böcüzâde kaldırım yapmak gayesiyle bu taşı kaldırmak istediğinde halkın kendisine karşı çıkıp engel olduğunu ve orayı terk etmek zorunda kaldığını anlatır.
İnanılır-inanılmaz, ilgilenirsiniz-ilgilenmezsiniz, yorumlar sizindir, sonuç itibariyle Isparta’da böyle günler geçmiş ve tarih olmuştur.

DİĞER HABERLER