ISPARTA'DA SUÇ ÖRGÜTÜ DAVASI ERTELENDİ
ISPARTA Cumhuriyet Başsavcılığı, kendilerini FETÖ/PDY örgütü ile mücadeleye adamış ve devletin yanındaymış gibi göstererek silahlı suç örgütü kurmakla suçlanan ve geçen ocak ayında yapılan operasyonla gözaltına alınan şüpheliler hakkında açılan kamu davası görülmeye başlandı.
Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davaya tutuklu bulunan sanık Ali Çokyaşa, Ercan Mırıkoğlu, Mehmet Güngör ile tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.
DURUŞMADA İKİNCİ GÜNDE SAVUNMALAR DEVAM ETTİ
İddianamede tutuklu sanık Mehmet Güngör savunma yaptı. Suçlamaları kabul etmediğini belirten Mehmet Güngör; "Bu, tamamen siyasi bir operasyon, beni susturmak için yapılan bir operasyondur. Bizler, koyun değiliz. Çobanını bekleyen koyunlar hiç değiliz" dedi.
İddianame aşamasında bazı eksiklik ve yanlışlıkların bulunduğunu söyleyen Mehmet Güngör, emniyetin araştırma sürecinde kendisinin görüştüğü kişilerle görmesinin istihbari çalışma olarak sunulduğunu söyledi. 'Suç örgütü kurmak, yönetmek' iddialarıyla ilgili iddia makamına yönelik sorular yönelttiğinde araya giren Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, sanığın iddia makamı hakkında haddini aşan sözler sarf etmemesi gerektiği, savcılara çamur atarak bir yere varamayacağı konusunda uyardı.
Kendisinin hukuksal ve istihbari danışmanlık hizmeti verdiğini ve daha önce Isparta'nın eski valilerinden merhum Ali Haydar Öner ve FETÖ'den tutuklu bulunan Memduh Oğuz'un istihbarat danışmanlığını yaptığını kaydetti. Valilere rapor hazırladığını, kendilerine sorulabileceğini anlattı.
‘15 Temmuz İnisiyatifi Platformu Derneği’ ve ‘Diriliş’ adı verilen gazete ile ilgili soruları yanıtlayan Mehmet Güngör, bu işten para kazanmak için danışmanlık hizmeti sağladığını söyledi. Güngör: "Gazetenin ismini Aziz B. koydu. Islak yazılı belgesi mahkemeye sunuldu. Benim dernek tüzüğü yazma hizmeti dışında gazete ile hiçbir ilgim yoktur" diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan Ercan M.'nin, davanın müştekilerden Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı yayınlarla ilgili de iddialarda bulunan Mehmet G., video kaydının yapılmasını isteyen kişinin Aziz B. olduğunu, sosyal medyada yapılan canlı yayınlarda Ercan M.'nin okuduğu kağıtta yazanların tamamının Aziz B. tarafından mesaj yoluyla gönderildiğini, kelimelerin de Ercan M. tarafından aynen olduğu gibi okunduğunu öne sürdü. Mehmet G. ayrıca, bu konudaki mesajların da dijital veriler arasındaki deliller içinde bulunduğunu iddia etti.
"Bu şekilde heyecan uyandırmaz"
Mahkeme heyeti tarafından daha önce emniyet ve savcılıkta verdiği farklı ifadeler sorulan Mehmet G., "Silahlı örgüt iddiaları kanunen yersiz ve hiçbir dayanağı yoktur. Emniyet ve savcılıkta daha önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum" savunmasını yaptı.
Mahkeme başkanının daha önce itirafçılık hükümlerinden neden yararlanmak istediği hususundaki sorusunu yanıt veren Mehmet G., "Bir senaryo var, eksik yazılmış yerler var. Bu şekilde heyecan uyandırmaz. Siyasi muhalif olmak suçsa, ben o suçu işledim." dedi.
Sanık avukatı ise, müvekkili ile diğer örgüt üyesi suçlamaları bulunan sanıklar arasında fikir birliği bulunmadığını işaret ederek, suçlamaları kabul etmediklerini savundu.
Daha sonra tutuklu sanık Ercan Mırıkoğlu söz alarak, tutukluluk durumunun kendisini zarara uğrattığını, sadece devlete ve size (Mahkeme Heyeti) yardım ettiğim için buradayım. 15 ay oldu. Çocuğum oldu, arabalarım satılıyor. Adli kontrol veya tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Savunmaların ardından iddia makamı adli kontrol ve tutuklulukların devamını talep etti. Mahkeme, sanıkların adli kontrol ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Duruşma, 14 Haziran 2019'a ertelendi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
ISPARTA Cumhuriyet Başsavcılığı, kendilerini FETÖ/PDY örgütü ile mücadeleye adamış ve devletin yanındaymış gibi göstererek silahlı suç örgütü kurmakla suçlanan ve geçen ocak ayında yapılan operasyonla gözaltına alınan şüpheliler hakkında kamu davası açıldığını açıkladı.
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "Kendilerini Isparta ilinde FETÖ/PDY örgütü ile mücadeleye adamış ve devletin yanındaymış gibi göstererek kurdukları yayın organları ve sosyal medya hesapları aracılığıyla devlet görevlileri, kurum temsilcileri ile iş adamları hakkında ihbar ve şikayette bulunarak kurumlar ve halk üzerinde baskı kurma, korku yayma ve bu suretle çıkar amaçlı suç örgütü kurma, yönetme ve terör örgütüne üye olma ve yardım etme amacını taşıyan örgüt hakkında yürütülen soruşturma neticelenmiştir. Soruşturmada aralarında bazı kamu görevlilerinin de bulunduğu şüpheliler hakkında 'silahlı suç örgütünü kurup yönetme', 'silahlı suç örgütüne üye olma', 'silahlı suç örgütüne yardım etme', 'görevi kötüye kullanma', 'yağmaya teşebbüs', 'iftira', 'dolandırıcılık', 'hakaret', 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma', 'kişisel verileri hukuka ayrı olarak ele geçirme' suçlarından cezalandırılmaları ile kamu davası açılmıştır. Yapılan soruşturmada bir kısım şüpheliler ise takipsizlik kararı verilmiştir" denildi.