Kabune pilavının hikayesi
Isparta’nın coğrafi işaret almış yöresel lezzetlerinden olan ve sonuna kadar coğrafi işareti hak etmiş ve almış Kabune pilavı’nın hikayesi nereden geliyor?
Eski zamanlarda aynı evde yaşayan gelin ve kaynana gündelik ev işleriyle uğraşırken zamanın geçtiğini fark etmezler. Evde yemek yoktur ve kaynana telaşlanır “Gelin ne yapacağız?” diye sorar. Gelin sen merak etme ben hallederim de ve mutfağa gider. Mutfakta tel dolabın içinde haşlanmış etli nohut yemeği vardır. Hemen soğan doğrayıp bakır kazana koyar, üzerine et ve nohutları ilave eder, pirinç ve suyunu ilave ettikten sonra sacayağında üzüm çırpısı ile 15 dakika yemeği pişirir. Sofra kurulur ve gelin tencereyi getirir. Kaynana tencerenin kapağını açar ve şaşırarak, yöre ağzıyla, ‘Gııı bu nee?’ der. Kaynananın bu şaşkın feryadı zamanla Gı-bu-ne yıllar içinde Kabune'ye dönüşür.
Bu pilav öğünden bu güne çabuk pişmesi ve doyurucu olması nedeniyle günümüze kadar düğün mevlit ve toplu yemeklerin vazgeçilmezi olmuştur. Isparta da mutlaka tatmanız gereken lezzetimizdir.