Kendini yenilemeyen terzi silinir gider
Haber/Gamze HAN- Isparta’da 52 yıldır terzi olan İbrahim Kılınç (69), bu meslekte yeniliklere ayak uydurabilmek için temelin sağlam olması gerektiğini söyledi.
Çırak yetişmese de, beğenilmeyen bir ürünü istenilen hale getirecek yeni neslin her zaman olacağını dolayısıyla bu mesleğin bitmeyeceğini söyledi. Kılınç; “Çırakken İstanbul’da başladım bu mesleğe. 45 yıldır Isparta’da hizmet veriyorum. 25-30 tane kalfa yetiştirdim. 2 oğlum var ve onları da bu mesleğe yönlendirdim. Isparta’ya gelmeden önce mağazalara toplu fason dikiyordum. İnsanlar eğer güzel bir terzi bulursa diktirmeyi daha çok tercih ediyorlar. Bir mağazada 4 Bin lira olan bir pantolonu en fazla 2 Bin liraya diktirerek aynı kumaş aynı kalitede mal edebilir. Mağaza ve firma ürünlerine nazaran aynı hammadde ile terzide dikilen ürünler daha dayanıklı ve kaliteliyken ucuza alınabilir. Yarı yarıya karı oluyor. Her şeyden önce terziye gelindiği zaman tadilatı yapılan ürünün beğenilmeyen bir kısmı olduğunda terzi o işi istenilene göre ücretsiz bir şekilde yapmak durumundadır. Terzide sipariş üzerine kıyafet ve benzeri ürünleri ister ve talep eder bu sebepten dolayı kesinlikle lükse girmiyor. Ben de temelde İstanbul’da seri üretim yapıyordum. Ama şimdi Isparta’da o yok maalesef. Bir insan kendini yenilerse değişimlere ve modaya ayak uydurabilir. Özellikle kişi farklı şeyler giymeyi severse terzi de değişik şeyler dikmeyi severse bu iş ölmez. Bu işin sanatı, temelden öğrenildiğinde ve sevilerek yapıldığında yapılamayacak bir şey değil. Sıradan kıyafetler giymek istemeyenler için internet çok ilham sağlıyor. Isparta halkı bu konuda farklı kıyafet fikirlerine açık. Terzilik mesleği hala kendi değerini koruyor. En kötü ihtimalle bu sektör olmasa paçasını dahi kısaltmak isteyenlerle bile idame ediliyor. Terzilik ölür mü? Ölmez mümkünatı yok. Fakat çırak yetişmez. Bugün üniversiteyi bitiren çocuklar da ileride paça kıvırabilir, fermuar takabilir. Kendilerini geliştirmeyle alakalı daha büyük işler de çıkarabilirler. Çünkü okullarda öğretilen gerçek hayatta yaşanandan farklı olabiliyor. Çırak yetişmese de beğenilmeyen bir ürünü beğenilecek bir kıvama getirecek nesil hep olacaktır. Hazır giyim sektöründe kullanılan kumaşlarla terzide olan kumaşların hiçbir farkı yok. Mağazadan alınmış bir ürünün kumaş ve tasarım olarak aynısı terzinin yeteneğine bağlı yapılabilir. Günün modası neyse de terzide o bulunuyor. Çünkü kumaşçının getirdiği kataloglar arasından beğenip seçiyoruz. Yıldan yıla göre renk ve kumaş tercihleri değişiyor, adapte olmak lazım. Siyah, gri, kahve ana renklerdir. Bu sene ise yeşil, hardal gibi renkler revaçta. Genç müşterilerim genellikle tamire gelir. Ama aşağı yukarı dikim tasarımı isteyenler 30-50 yaş aralığı oluyor. Yeni teknik her zaman kullanılmalıdır. Eğer bir terzi kendini yenilemezse silinir gider. Bu meslekte yeniliklere ayak uydurabilmek için temelin sağlam olması gerekiyor. Sonrasında ise üretimi keyifli olacağı için sevilen bir meslek haline geliyor. Ben de mesleğimi seviyorum. Gençlere tavsiye ediyorum. Keşke gelseler de biz de yardımcı olsak. Dikiş ve sanatını öğrenmek hem kişinin kendisine faydalı hem de para kazandırabilecek bir durumu her zaman vardır” dedi.