Ekonomik kaygılar hobilere olan talebi azalttı
Haber/Ali İhsan TOPAL- Isparta'da 10 yıldır alçı-heykel ürünleri satışı yapan Ali Düzgün Uzundede (56), insanların ekonomik kaygıları sebebiyle bu ve benzer hobilere olan talebin azaldığını söyledi.
Mesleğinin sanata olan ilgiyi artırırken, aynı zamanda el becerilerini geliştirerek psikolojik açıdan da fayda sağladığını belirten Uzundede, açıklamasında; ‘’Silikon kalıp tamiri üretimi de yapıyorum. Biblo, alçı ve saksı gibi ürünlerin hem boyamasını hem de yönlendirmelerle insanların hobiye karşı ilgilerini arttırmaya çalışıyorum. Para kazanmalarına da vesile oluyor. Fakat kırılgan bir ürün olduğu için düşürülmemeye dikkat edilmelidir. Çünkü evdeki ürünlerle yapıştırılamıyor, yalnızca kendi özel ürünü ile yapıştırılabilir. O da yurtdışından geliyor, Türkiye’de bulunmamaktadır. El emeği bir ürün yapıldıktan sonra değerini kaybetmemesi için onu düşürmemeye özen gösterilmelidir. Biblo çoğaltmak için de iyi bir yöntemdir. Isparta'dan bu hobiye karşı bir ilgi var. Talep düşüşü ekonomiye bağlı olduğu için insanların hobilerini hızlı bir şekilde gözden çıkarabiliyorlar. Hobi malzemeleri daha geri planda kalabiliyor. Fakat ekonominin gideri olarak görmeye de pek gerek yok çünkü bu hobiden gelir kazancı da sağlanabilir. Bu hobiye başlayıp çok fazla ürün satan insan olabiliyor. Yaşanan ekonomik sıkıntılar hobiye karşı talebi düşürüyor. Mesleği yapmak isteyenler oluyor. Ben 6 çırak yetiştirdim. Başarılı da başarısız olanlar da normal olarak çıkabiliyor. Bu hobinin yaş aralığı pek yok. Ebeveyn kontrolündeki çocuktan, okul çağındaki çocuğa, yetişkinden, yaşlıya herkes yapabilir. Örneğin 10 yaşındaki boyama yapmayı seven çocuk bu hobiyi eve de taşıyabiliyor bu sayede de el becerileri gelişiyor. Psikolojik olarak yararlı bir yanı da var. Çünkü odağı arttırıp boş zamanı değerlendirmeyi sağlıyor. Sanata olan merak uyanıyor. Bu sayede hangi boyaların nerede kullanılacağı, renk dizaynları ve uyumları keşfediliyor. Aileler çocuklara tolerans tanımalıdır. Çocuk bu tarz bir hobi istediği zaman direkt olarak reddetmek ve kırıcı olmak çözüm değildir. Çünkü hem zeka geliştiren hem de kişiliğe ve karakterine iyi yönlü etki eden bir şeydir. İşe yaramaz olarak bakmak çok zararlı ve heves kırıcı olabiliyor. Hastalara da iyi geldiğini de düşünüyorum. Çünkü insanı kötü düşüncelerden de uzaklaştırabiliyor. Kişinin hastalığı unutmasına yardımcı oluyor. Hayal gücünü genişletme için de artısı var tabii. Fakat yapım sürecinde silikon kalıptan objeyi çıkartmak en zorlu yanlarından biridir. İyi karılması ve kuruma aşamasında objede baloncukların giderilmesi gerekiyor’’ dedi.