MARAŞ’TAN BİR HABER GELDİ

Maraş’tan bir haber geldi

27 Şubat 2023 Pazartesi 14:57

Ne zaman bu türküyü dinlesem içimi bir sızı kaplar. Yaşanan dram o günün şartlarını tahayyül etmeme ve içimin derinliklerinde bir burukluğa yol açar.

Yine öyle oldu. On ilimizde büyük yıkıma ve can kaybına yol açan 6 Şubat’taki büyük afet, sanırım tarihimize MARAŞ DEPREMİ diye geçecek. Acımız büyük. Vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Dünya üzerinde aynı ülkede, aynı lokasyonda bir gün arayla art arda gelen iki büyük depremi çağdaşlarımızdan hatırlayan yok. Uzmanlar dahi hatırlamıyorlar. Kırk bini aşkın insanımızı kaybettik. İki yüz yetmiş bin kadar bina hasarlı. Bir bu kadar da yıkılan ev ve işyerleri var. Mağduriyetimizin boyutları suskunluğumuzu artıracak kadar derin.

Depreme müdahale anlamında ilk günden beri, devlet-millet dayanışmasıyla sahadayız. Felaketin büyüklüğü altında ezilenler sadece vatandaşlarımız değil, binalarını depreme göre yapmayan müteahhitler, açgözlü arsa sahipleri, yapı denetim firmaları, yıkılan binalara ruhsat veren belediye başkanları da enkaz altında kaldılar. İnşaat kontrol firmaları ve betonlarını statik hesaplara göre yapmayan imalatçılar ve taşeronlar da enkaz altındalar. Devlet ihmali olan herkesten yakın gelecekte tüm bunların hesabını sormalıdır, soracaktır da. Devlet; bu andan itibaren musibetten ders çıkararak, yaşanacak olası depremlerde yaptığımız binaların insanımıza ve kendimize mezar olmaması adına sorumluluğu üstüne alacaktır, almalıdır.

Tüm zorluk ve olumsuzluklara rağmen, ilk günden itibaren deprem bölgesine arama, kurtarma ve yara sarma adına gelen yerli ve yabancı kaynakları tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz. Komşumuz olsun ya da olmasın hemen hemen her devlet, (Yunanistan ve İsrail bile) ekipler göndererek enkaz kaldırma çalışmalarına katıldılar. Yerli ve yabancı tüm kurtarma ekipleri elli bin kadar insanımızın yaralı halde enkazdan çıkarılmasına vesile oldular. Bu büyük fedakarlık ve gayret takdire şayandır, kelimelerle ifadesi çok çok zordur.

Necip Türk milleti de, ilk andan itibaren elinde avucunda ne varsa yaralara merhem olma için deprem bölgesine ulaştırma derdindeydi. Depremin gizli kahramanları resmi ve gönüllü kurtarma ekipleri gece-gündüz demeden can kurtarma derdinde idiler. Afad görevlilerinin, polisin ve askerin bir can için dahi nasıl didindiklerini canlı yayınlarda üzüntü ve sevinçle izledik. Yakınlarını kaybeden görevlilerin işlerini acilen halledip tekrar deprem bölgesindeki görevlerine dönmeleri kelimelerle anlatılacak gibi değildi. Depremden kurtulanların anlattıkları hikâyeler de yerin üstündeki bizlerin yaşayacağı ve anlayabileceği şeyler değil.

Devletin AFAD ve KIZILAY moderatörlüğünde, ulusal kanalların çoğunun katılımı ve ortak yayını ile ünlü isimlerle maddi yardım seferberliği gözlerimizin yaşlarla dolmasına sebep oldu. Sporculardan, sinemacılara, dizi oyuncularından mastercheflere, Esra Erol’lardan Nihat Hatipoğlu hocalara kadar herkes yardımlar için telefon başındaydı. Çok büyük paralar toplandı. Devlet-millet dayanışmasını iliklerimize kadar hissettik. Uluslararası gelen yardımlar da yaralarımıza bir nebze merhem oldu.

Devletimizin tüm organlarıyla ilk günden itibaren sahada olduğunu, muhalefetin de daha sonra deprem bölgesine ulaşabildiğine herkes şahit. Tayyip beyi eşi ile birlikte kâh koordinasyon merkezinde, kâh deprem sahasında, kâh yaralılarla birlikte olduğuna yaşlı gözlerimiz şahit. Tüm olumsuzluklara, depremin 500 km’lik bir alana yayılmış olmasına, organizasyonda yaşanan eksikliklerimize rağmen, deprem krizini bu şekilde organize ederek bu safhaya getirmek, yöneticilerimizin, milletimizin ve yardıma gelen yabancıların fedakârlıkları sayesinde olmuştur. Dünyaya yapılan canlı tv yayınlarıyla hepimiz gördük ki, dünyanın her ülkesinden tüm deprem uzmanları “ardarda gelen iki büyük deprem ve yayılma boyutu daha önce hiçbir ülkede böylesine yıkıma sebep olmamıştır” dediler. Felaketin boyutunu görüp duymamıza rağmen yaşanan zorluklar en asgari seviyeye en başta bu devlet ve milletin katkılarıyla olmuştur.

Bir Ispartalı olarak, ilk günden beri deprem bölgesine giden Valilik ve Belediye ekiplerine şükran borçluyuz. Ara ara bölgeye gidip-gelen, ekiplerinin çalışmalarını denetleyen Şükrü Başkanımın, ulusal kanalların huzurunda Ümit ÖZDAĞ’la ayak üstü yaptığı görüşmede, Ümit ÖZDAĞ beyin yapmaya çalıştığı dezenformasyona ve provokasyona karşılık cesaretle verdiği cevap, milletimin büyük takdirini kazanmıştır. Başkanımızla gurur duyduk. Ispartalıların hislerine aynen tercüman olmuştur.

Ispartalı hemşerilerimiz yaptıkları ayni ve nakdi yardımlarla, gönderdikleri yardım TIR’ları ile yine üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalışmış ve çalışmaktadır. Yardımların tek elde (GÖKKUBBE) toplanması, ayrıştırılması, birleştirilmesi, istifi ve yollanması konusunda Isparta Belediyesi ve fedakar çalışanları büyük bir sorumluluk almıştır. Sorumluluklarını da yerine getirmiştir. Başkanımıza teşekkür eder, saygılar sunarız. Kalın sağlıcakla…

İsmail TANIŞMAN

 

DİĞER HABERLER