Memur-Sen 2012 yılı başından beri alamadıkları zam için hükümete yüklendi. Dün Belediye iş hanı önünde toplanan Memur-Sen üyeleri kamu görevlilerine önerilen zam miktarını komik buldu.
Kamu İşveren Heyeti, hizmet kolunu ilgilendiren birçok teklifi genel toplu sözleşmenin kapsamına alırken, doğrudan kamu görevlilerini etkileyen ve haklı gerekçelerle toplu sözleşme masasına getirilen bazı tekliflerle ilgili olarak, mali ve sosyal hak kapsamında olmadığı yönünde görüş beyan etmiştir.
Bu yaklaşım Kamu İşveren Heyeti’nin yeterince sorun çözme ve kamu görevlilerinin haklarını koruma ve geliştirme endeksli bir yaklaşım içinde olmadığını, aksine teklifleri reddetme anlayışı üzerine politika geliştirdiğini göstermektedir. Memur-Sen olarak, hizmet kollarının sorunlarına yönelik tüm teklifleri 21 Mayıs akşamına kadar masada tutacağımızı, kamu görevlilerine yeni hak ve kazanımlar sağlayıncaya kadar da mücadele edeceğimizi buradan deklare ediyoruz.
Kamu İşveren Heyeti, hizmet kollarına ilişkin görüşmelerde takındığı “benim dediğim olur” dayatmasını, genel toplu sözleşme görüşmelerinde de sürdürmektedir. Maalesef ‘ekonomik büyümede Dünya ikincisi, Avrupa birincisi olduk’, ‘ekonomik gelişmede Avrupa’ya örnek ülke durumundayız’ diyen Hükümetin, Kamu İşveren Heyeti aracılığıyla kamu görevlilerine önerilen 2012 yılı için %3+%3, 2013 yılı için %2+%3 zam teklifi komiktir. Komik olduğu kadar da Türkiye’nin ekonomik gerçeklerini yansıtmamaktadır. Biz, toplu sözleşme masasında olduğumuzu sanıyorduk. Ancak, bu teklifle karşılaşınca bir an kendimizi Cem Yılmaz’ın gösterisinde gibi hissettik.
Ekonomik büyüme ve istikrar noktasında gelişmiş ülkelere örnek oldukları iddiasındaki hükümet ve ekonomi yönetimi, kamu görevlilerine gelişmekte olan veya az gelişmiş değil, gelişmemiş ülkeler düzeyinde maaş zammı teklif etmiştir. Büyük Memur-Sen ailesinin, bırakın bu maaş artışı teklifini kabul etmesini, ciddiye alıp değerlendirmesi bile mümkün değildir. Bu çerçevede, 2.5 milyon kamu görevlisi ve 1.8 milyon kamu görevlisi emeklisi adına, en kısa zamanda Kamu İşveren Heyeti’nden yeni ve gerçekten değerlendirmeye değecek oranda maaş zammı teklifi bekliyoruz. Bu teklif, beklentimizi karşılamazsa, bizi bekleyen alanları ısıtmaya hazırız. Üretim ve örgütlenmeden gelen gücümüzü masada görmezden gelenler, alanlara çıktığımızda isteseler de istemeseler de o gücü görecekler ve kabul edeceklerdir.
Hükümet, Kamu İşveren Heyeti kanalıyla masaya getirdiği 2012 yılı için %3+%3, 2013 yılı için %2+%3 zam tekliflerinde, hedeflenen enflasyonu dikkate aldığını iddia ediyor. Biz biliyoruz ki, son yıllarda hükümetin enflasyon hedefi ile gerçekleşen enflasyon rakamları arasında yüzde 100’lere varan farklar oluşmaktadır. İktidarın hakkını yememek için öncelikle 2003, 2004, 2005 yıllarında, gerçekleşen enflasyon rakamının hedeflenen enflasyonun altında çıktığını ifade edelim. Küresel krizin yaşandığı 2009 ve takip eden 2010 yılında da hükümet enflasyon hedefini kısmen tutturabilmiştir. Ancak, 2006 yılından bugüne kadarki tabloya baktığımızda durum değişiyor. 2006 yılında, enflasyon yüzde 5 hedeflenmiş yüzde 9.7 olarak gerçekleşmiş. 2007 yılında yüzde 4 hedeflenmiş yüzde 8.4’te ancak durdurulabilmiş. 2008 yılı ise sapmanın en fazla olduğu yılı gösteriyor: Hedef yüzde 4, gerçekleşen ise yüzde 10.1, arada 2.5 katlık bir fark var. 2011 yılında ise yüzde 5.5 hedeflenen enflasyon, yıl sonunda yüzde 10.5 olarak gerçekleşmiştir.
Görüldüğü gibi enflasyon tahminlerinde, bazı yıllarda yüzde 100, bazı yıllarda ise yüzde 100’ü de aşan oranlarda sapma olmuştur. Bu nedenle hükümet dahil hiç kimse, hedeflenen enflasyonu baz alan bu komik teklifi kabul etmemizi ve dikkate almamızı beklemesin.
2012 enflasyon seyrinden yola çıkarak teklifi değerlendirdiğimizde, yine teklifin ne kadar anlamsız ve mesnetsiz olduğu görülmektedir. 2012 yılının ilk çeyreğinde yani ilk dört aylık enflasyon yüzde 3.05’tir. Burada bir ironiyi ifade etmek istiyorum. Toplu sözleşme masasının gecikmesinden şikayet ettik. Karşımıza çıkan bu anlamsız ve komik tekliften sonra, iyi ki toplu sözleşme masası gecikmiş diyoruz. İlk dört ayda %3.05’e ulaşan bir enflasyon var. Getirilen teklif dört aylık enflasyonu karşılamaktan bile uzaktır. Bunu tahminen değil bizzat Kamu İşveren Heyeti’nde temsilcisi bulunan kamu kurumlarının rakamlarıyla söylüyoruz. Hedeflenen rakamlar üzerinden değil gerçek rakamlar üzerinden konuşuyoruz. 2012’nin Nisan ayına göre, yıllık enflasyon ise yüzde 11.14 olarak gerçekleşmiştir. Bütün bu gerçeklere rağmen bize sunulan teklifin anlamı, Kamu İşveren Heyeti’nin gerçekleşen enflasyon rakamlarına gözünü kapatarak kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeye karar vermiş bir iradeyle hareket ettiğidir.
Bu veriler esas alındığında Kamu İşveren Heyeti’nin, 2012 yılı için %6+%6 maaş zammı ve bunun üzerine de yüzde 4 büyüme hedefini eklemek suretiyle masaya %16’lık bir teklif sunması gerekirdi. Bunun yerine 2012 ve 2013 yılı toplamında yüzde 11’lik zam teklifiyle masaya gelinmesi; Hükümetin masayı ciddiye almadığının, kamu görevlilerinin tekliflerine gözlerini kapadığının göstergesidir. Kamu görevlilerinin geneline yönelik diğer konulara ilişkin tekliflerle ilgili olarak masaya hiçbir teklif sunmayan Kamu İşveren Heyeti, toplu sözleşme masasının kapsamını fiilen daraltma kurnazlığı peşindedir. Memur-Sen olarak kamu görevlileri adına bu kurnazlığa geçit vermeyeceğiz. Hükümet bu teklifiyle, toplu sözleşmeyi imzalamak için kullanmak istediğimiz kalemleri Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru yapmak için kullanmamızı istiyor. Uzlaşma yerine kamu görevlilerinden uzaklaşmayı tercih eden siyasi iktidar, bir sonraki oturuma tekliflerini revize ederek gelmelidir.
Buradan Kamu İşveren Heyetine geçmişte büyümeden verilmeyen paylarımızı yani alacaklarımızı da hatırlatmak isterim. 2003 yılından bu yana ekonomi yüzde 48.3 büyümüştür. Ancak, hükümet 9 yıldır kamu görevlilerine büyümeden hiç pay vermemiştir. Bu yıl bu anlayışın yıkılmasını, kamu görevlilerine büyümeden pay verilerek bu iktidar döneminde bir ilkin gerçekleşmesini bekliyoruz.
Kamu İşveren Heyeti’nin masaya getirdiği maaş zammı,Maliye Bakanlığı’nın kendi ekonomik verileriyle de örtüşmemektedir. Maliye Bakanlığı her yılbaşında, ceza ve vergilere o yıl için uygulanacak zamları açıklıyor. Diğer taraftan Vergi Usul Kanunu kapsamında bulunan vergilerdeki artış oranına ilişkin yeniden değerleme oranı, 2012 yılı için, yüzde 10.26 olarak belirlenmiştir. Buna rağmen, vatandaştan alınan bazı vergi ve harçlara yeniden değerleme oranının da üstünde yüzde 11 ila yüzde 15 arasında zam yapılmıştır. Vatandaşına kestiği cezaya, aldığı vergi ve harçlara, pasaport gibi değerli kağıtlara yüzde 15’lere varan zam yapan hükümet, kamu görevlilerinin maaş zammına gelince cimri davranmıştır.
Hükümet getirdiği teklifle, yangından mal kaçırır gibi çıkardığı 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ortaya çıkardığı adaletsizliği ve mağduriyeti giderecek yeterli ve gerekli oranın da uzağında kalmıştır. Masaya, 666 sayılı KHK mağduru öğretmenleri, öğretim elemanlarını, hekim dışı personeli ve din görevlilerini memnun edecek, hükümetin hatasını telafi edecek bir öneri gelmemiştir. Hükümetten, en düşük memur maaşı ile en yüksek memur maaşı arasındaki makası açan bu hatayı düzeltmesini istiyoruz.” Dedi.