MESELA YANİ AK PARTİ MHP 338

7 Haziran seçiminde milletimizin tercihiyle ortaya çıkan tablo, ülkemiz için olduğu kadar, gözlerini bir an olsun Ankara’dan ayırmayan Türk dünyası ve Arap dünyasında da şok etkisi yaptı.

18 Haziran 2015 Perşembe 18:05

Bu tablodan memnun olanlar ise dünya jandarması ABD, onun yaramaz çırağı İsrail ve bu coğrafyada yüzyıllardır emelleri olan dünyanın gelmiş geçmiş en zalim emperyal gücü İngilizler oldu. Avrupa’yı da saymalıyız. İran’ı da saymalıyız. Zira tüm bu devletler bölgemizde hiçbir zaman güçlü bir Türk devleti istemediler, istemeyecekler de…


Evet, seçimler sona erdi. Yani takke düştü ve kel göründü. AKP birinci parti oldu. Ama hiçbir parti 276 için yeterli vekil sayısına ulaşamadı. Artık partiler için seçimden önce halka verilen vaatleri ve hükümet etme sözlerini yerine getirme vakti geldi. Türk milletinin vermiş olduğu bu karar gösterdi ki, zaman kaçıp gitme zamanı değil, ülkeye hizmet etme ve iyi/kötü bir hükümet kazandırma zamanıdır.


Seçimin daha ilk akşamı yani 7 Haziran akşamı sonuçların belli olmasından itibaren hemen tüm kanallarda muhtemel koalisyon senaryoları yapılmaya/yazılmaya başlandı. Ortada AKP 258, CHP 132, MHP 80 ve HDP 80 şeklinde bir aritmetik var. Başka bir deyişle 338 sağ vekil, 132 sol vekil, 80 de milliyetçi Kürt vekil var. Yani Türkiye halklarının tercihi aynen böyle oldu. Herkes bir diğerine saygı duyacak. Başka çare yok.


Böyle bir tablo sonucunda, doğal olarak sağ partilerin bir koalisyon hükümeti kurması bekleniyor. Bekleniyor ama akıllara da birçok soru geliyor. Böyle bir hükümete (AKP+MHP=338), emperyal dünya güçleri izin verecekler mi? Bu emperyal güçler, birinci parti AKP ve milliyetçi bir parti MHP ile oluşacak müstakbel bir hükümetin icraatlarından memnun olacaklar mı? Amerika ve İngilizler hatta Avrupa’nın gizli egemeni Almanya’ya hiçbir zaman güvenmeyen ve Türkiye’yi her zaman farklı bir dost olarak gördüğünü  deklare eden Rusya, yani Putin memnun olacaklar mı? Yemen’den İran’a kadar sünni topluluklara karşı Şii bir tampon bölge oluşturmaya çalışan İran memnun olacak mı?


Muhtemel cevaplar ise şöyle olacaktır. Evet, böyle bir hükümete Putin’li  Rusya netameli yaklaşacak, emperyal Amerika, İngiliz, İsrail ve Almanya ise hiç de memnun olmayacaktır. İslam ve Arap dünyası bu hükümete çok sevinecek, Türk dünyası ise kesinlikle hoşnut olacaktır. Bu durumda tek korkum, bu hükümetten memnun olmayacak güçlerin, Allah fırsat vermesin ama bu ülke içindeki uzantılarıyla yapmaya yeltenecekleri provakasyonlardır.


Ben herşey bir yana böyle bir hükümetin bu ülke için, bu millet için ve bu ülkeye bel bağlamış diğer mazlum milletler için hayırlı olacağı kanaati taşıyorum. Zira emperyalistler böyle bir hükümeti istemezler. O halde onların istemeyecekleri bu birliktelik doğru birliktelik olacaktır. Bu yola revan olmalı ve bu işi devletin ve milletin bekası adına hemen bitirmeliyiz.


Peki bu hükümet nasıl kurulacaktır. Kim ön-ayak olacaktır. Kimler fedakarlık yapacaktır? Şimdi bir ay kadar öncesine gidelim. 7 Haziran seçiminden tam bir ay öncesin sandıktan çıkacak bu tabloyu sanki tahmin edercesine Beyaz TV’de programlara çıkarak, milliyetçi ve ülkücü kesime adeta yalvararak, AKP ve MHP’nin bir araya gelmesi adına günlerce dil döken biri vardı. İşte o şahıs Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih GÖKÇEK idi. Evet, seçim bitti ve şu nazik günlerde Melih bey gibi siyasilere çok büyük görev düşüyor. Hatta en büyük sorumluluk da bir önceki cumhurreisimiz Abdullah GÜL beye düşüyor. Bu işin ehli kime görev düşüyorsa ayağa kalksın ve ülkeyi belirsizlik ortamından çıkarsın. Zira gün, iç ve dış dost ve düşmanın beklentilerine cevap verme, ülkenin kariyerini, bayrağını ve itibarını sürdürme zamanıdır. Gün, bayrağı indirtmeme, o şanlı bayrağı yücelere taşıma günüdür. Yaşlı dünyamız gitgide hırçınlaşmaktadır. Bu hırçınlığa dur diyecek, yeryüzünde ezilenlerin, ağlayanların, mağdurların, çaresizlerin ve kimsesizlerin kimsesi ve dermanı olacak başka bir millet de kalmamıştır.


Hasılı, zaman merkez sağın bir araya gelme zamanıdır. Zaman sağcı/milliyetçi ve muhafazakar kadroların da bu ülkede güçlü koalisyonlar yapabileceğini dost ve düşmana gösterme zamanıdır. Çünkü,  emperyal güçlerin  bu iktidarın devamını istememelerinin nedeni,  başlatılmış olan Avrupa’nın en büyük havalimanı, kanal İstanbul, kendi uçak ve helikopterimiz, yerli tankımız, yerli uçak gemimiz, yüksek hızlı trenler ve kendi İHA’larımız gibi devam eden devasa projelerdir. Gün bu projeleri bir bir tamamlama günüdür.


Evet, zaman, Türk’ün basiret, firaset ve kudretini atalarımızın yaptığı gibi bir kez daha dünyaya ispat etme zamanıdır. Zaman dünya mazlumlarının gönlüne bir avuç su serpmeye çalışan bu ülkenin misyonunu devam ettirme zamanıdır. Zaman “durmak yok, yola devam” ile “bizimle yürü Türkiye”den yeni bir slogan üretme zamanıdır. DURMAK YOK, BİZİMLE YÜRÜ TÜRKİYE deme zamanıdır… Neden olmasın? Kalın sağlıcakla…


İsmail TANIŞMAN

DİĞER HABERLER