MESLEK EĞİTİMİ, GENÇLERİN GELECEĞİ İÇİN KRİTİK ÖNEME SAHİP

Meslek eğitimi, gençlerin geleceği için kritik öneme sahip

27 Nisan 2025 Pazar 18:36

Haber/Nurettin ARKAN - Isparta’da 15 yıldır terzi olan Mehmet Erzurumlu (36), tekstille alakalı bölüm okuyan öğrencilerin üniversiteler tarafından esnaflara yönlendirilmeleri gerektiğini vurgulayarak; ‘’Üniversite kaydı yapıldığında belirli esnaflar seçilip haftada en az 2-3 gün aktif olarak meslek hayatının gösterilmesi gerekiyor. Bu da kişiye özellikle iletişim becerileri katıyor’’ dedi.  

Sektör içerisinde terziliği yeterince iyi yapmayan kişilerin mesleğin değerini düşürdüğünü söyledi. Erzurumlu açıklamasında; ‘’Dedem terziydi ve babam da şu anda aktif olarak terzilik yapıyor. Son zamanlarda tekstil arttığı için hali hazırda sıfırdan ürün isteyen müşterilerimiz azaldı. Bizim de bununla alakalı ayakta duruşumuz büyük beden kendine kıyafet bulamayan müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Ya da şu anda da olduğu gibi hac ürünlerinin sıfırdan dikimi ile uğraşıyoruz. Bir terzinin elinden çıkan kıyafetin kullanım süresi 10-20 yıldır. Konfeksiyon ürünlerinde böyle değil 2 sene içerisinde deformeler oluşuyor. Elde dikilen kıyafetlerin hepsi her zaman kullanışlı ve dayanıklıdır. Fakat çırak yetişmiyor. Bundan 5-10 sene sonra insanlar paça yaptıracak kimseyi bulamayacaklar. Benim yaşımda ya da arkadan gelen nesilden yetişen en fazla 6-7 kişi var. Aslında şu anda da bu durum böyle fakat emekli terzilerimiz hala çalıştıkları için şu anlık bir sorun yok. El sanatlarında bir çocuğun dükkana gelip yetiştiği yaş en fazla 15 olması gerekiyor. Bir hata yaptığında görebilmesi için bu gerekiyor. Liseden çıkmış bir çocuğa yanlış yaptın dediğimizde bizi dinleme ihtimali yok. Eskiden çıraklık eğitimi aynı normal meslek grupları gibi 4 yıl tamamlayıp usta öğretici belgesi alınması gerekiyordu. Şimdi ise öyle bir şey yok dikiş makinesi alıp dükkan açabilecek herkes terzidir. Mesleğin de kalitesini düşürüyor. Benim bildiğim tüm kadınlar normal şartlarda dikiş yapmasını bilir. Ama her dikiş yapabilen terzilik yapamaz. Sosyal medyanın yanıltıcı rolü de burada devreye giriyor. Çünkü orada herkes gösterişli hayatlar sergiliyorlar ve bu da özendirici olabiliyor. Herkes zengin olmak istiyor ama z kuşağından sonraki çocukların düşündüğü gibi bir hayat yok. Bu da çocukların farklı legal olmayan yollara başvurmalarına neden oluyor. Üniversite kaydı yapıldığında belirli esnaflar seçilip haftada en az 2-3 gün aktif olarak meslek hayatının gösterilmesi gerekiyor. İnsanlar moda tasarım bölümleri okurlarken büyük bir moda şirketiyle çalışacakları hayalleriyle işin gerçek boyutundan uzaklaşıyorlar. Dışarda para kazanmak için esnaflığın öğrenilmesi lazım. Bu da kişiye özellikle iletişim becerileri katıyor. İnsan kazanmak önemli bir şey, bu da tavra bağlı olan yoldan geçiyor. Kumaş fiyatları muhteşem arttı. Astar için kullandığımız kumaş 2 sene önce 5 lirayken şu an 70 liradır. Bir tadilat için bile kumaş masrafı 100 lira oluyor. Bu durumda da yalnızca yaşamak için gereken maliyetleri koyuyorum. Sadece bunlar düşünüldüğü zaman bile meslek yapılmaz ama biz elimizden geldiğince ayakta durmaya çalışıyoruz. İnsanoğlu giyinmeyi öğrendi ya da öğretildi bu tamamen evrimsel bir süreç. Bunun devamında insanoğlunun isteği değişiyor. Bizim mesleğimiz olarak buna yapabileceğimiz katkı kim gerçekten en istiyorsa ona o konuda yardım etmektir. Yaş olarak da kategorize edebileceğim bir stil tercihleri olmuyor. Herkes neye alıştıysa ona yönelik giyiniyor. Herkesin istekleri farklı şekilde ilerliyor. Sana bu yakışır sana bu yakışır dememek lazım. Özellikle eski ustalarımız bunu yapıyordu, senin pantolonun bu kadar daralmaz gibi fazla bir öneri oluyordu. Kişi bazlı düşünülürse bu meslek kazanılır. Renkler ve zevkler tartışılmaz. Bazı insanlar zor beğenir benim işim beğenemeyen insanlara bunu sağlamaktır’’ dedi.

DİĞER HABERLER