MİLLETİN İSTİKLALLE İMTAHANI…

Cennet mekân atalarımız, Karahanlılar devletinin azametli zamanlarında İslamiyet ile şereflenince, inandığı gök tanrı dinlerini ve komşu milletlerin kendisi hakkında uydurduğu “kaba, hoyrat, sert, zalim, yaban, dağlı” gibi yaftaları arkasında bırakmaya başladılar. Gazneliler ve Büyük Selçuklu devletleri zamanında İslam’ın güzellikleriyle serpilip büyüyen bu millet Anadolu’ya 1071 yılında ayak bastı. Bundan gayrı Anadolu Türklere yurt olacak, ocak olacak, vatan olacaktı. Öyle de oldu…

04 Haziran 2015 Perşembe 17:07

Türklerin Anadolu’ya gelişi ile Bizans’ın hesapları bozuldu,kaleleri yıkıldı. Süleyman Şah ve Ertuğrul Gazinin büyük gayretlerle kurduğuOsmanlı devleti, Hz. Peygamberin müjdesi Fatih Sultan Mehmet Han ile İstanbul’ufethettiğinde, fethin gerçekleşti topraklarda yaşayan mazlum halklar üzülmemişbilakis sevinmişlerdi. Böylece Karahanlılar ile aynı asırda, yani Endülüs’teAllah’ın dininin tüm özellik ve güzelliklerini batıdan Avrupalının gözlerininönüne seren İslam medeniyeti, bu kez doğudan hem de Türkler ile Avrupa’yıkuşatıyor ve İslam’ın bayrağını Bizans surlarına dikiyordu. OrtaçağAvrupalısının Hristiyanlık temelli ayak oyunlarına rağmen Balkanlar ve OrtaAvrupa asırlarca Osmanlı şemsiyesinde barış içinde yaşıyordu. O günün insanlarıTürklerin eliyle İslam’ı tanıyor ve görüyor, Ferdinand kalpağını Osmanlıserpuşuna tercih ederek Müslüman oluyordu.

İşte bu asil millet asırlarca zalimin düşmanı, mazlumunyoldaşı, kimsesizlerin kimi oluyordu. Dünya coğrafyasında 600 yıl hüküm sürecekbu yeni devlet feodal, Vandal, Marsist, komünist, aristokrat, monarşik, liberalve lümpen yönetim biçimlerine asırlarca irfanın, faziletin, erdemin temsilcisiolarak alternatif oluyordu.

Müslümanın ortaya koyduğu bu güzel ümmet düzeninden rahatsızolan emperyal kafalar elbette boş durmadı. Üç kıtada at koşturarak ve 72millete hükmeden bu yorgun ve yaşlı devleti, Osmanlı’ya tabi olmuş bütün 72milleti ayartarak ve kışkırtarak, ancak birinci dünya savaşı sonundaelbirliğiyle nihayet mağlup edebildiler.

Savaş sonunda yapılan Lozan ve Sevr mütarekeleri ileemperyalistlere akıl almaz tavizler verildi. Türkler maalesef sadece Anadolutopraklarında yaşamaya mecbur edildiler. Bu memleketin gerçek sahiplerininkendi topraklarındaki boğazlarda 100 sene boyunca hakkı olmayacaktı.Topraklarında 100 yıl boyunca petrol ve maden rezervlerini çıkaramayacaktı.Yetmedi, İstanbul ekonomisi azınlıklara teslim edildi.

O günlerde işbaşında ve iktidarda olan CHP zihniyeti tüm budayatmalara direnmedi veya direnemedi. Koca cihan devleti Osmanlının torunları,bu kez Müslüman atalarından aldığı şerefli mirasları bırakarak, emperyalmilletlere tabi olmaya ve aynen benzemeye başlamışlar. İşlem tamamlanıyordu.Türkler, emperyalistler için problem bir ülke olmaktan çıkıyordu, hattaçıkmıştı.

Yıllar süren tek parti CHP yönetiminde en zalim, endayanılmaz köklü değişiklikleri yaşayan bu milletin harfleri değiştirildi.Giyim-kuşamı değiştirildi. Eğitim ve yönetimi de değiştirildi. Son kalanOsmanlı hanedanı bile sürgüne yollandı. Saraylar yağma edilerek koca DolmabahçeSarayı bile tek başına Atatürk’e ölümüne kadar tahsis edildi. Saltanatıistemeyen Atatürk, çalgı ve çengi geceleri hariç koca sarayda ölümüne kadar tekbaşına kaldı. Avrupalı olma adına bu milletin bütün dinamiklerine dinamitlerkonuldu, parçalanmaya çalışıldı. Yıllarca bu milletin dini, ezanı, Kur’an’ı vebirçok mukaddesleri unutturulmaya ve değiştirilmeye çalışıldı.

Bu aziz millet ayaklanmadı, sabretti. Baş kaldırmadı.Kendisine dayatılan Avrupai emperyalist hatta komünist yönetim biçiminindeğişmesi adına, yıllarca namazlarda ve seherlerde her şeyin mutlak sahibi olanve insanları yeryüzüne sıkıntı ve sabırla imtahan için gönderene dualar etti.50-60 senelik çileli yıllardan sonra, tarihler 2000’li yılları gösterirken,ensesinde boza pişirilecek yer kalmamış bu asil milletin içinden, “yiğitdüştüğü yerden kalkar” misali, yani Osmanlının sona erdirildiği payitahtımızolan İstanbul’dan, o dönemin belediye başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN bey “yeterartık, karar milletin” diyerek ayağa kalktı.

Erdoğan, bin yıllık bir geçmişi olan bu Müslüman milleteiman, ihsan, irfan, ihlas, ikram ve in’am vaat ediyordu. Sağlıktan eğitime,bayındırlıktan ekonomiye, ulaşımdan enflasyona kadar topyekün kalkınma vaatediyordu. Bu idealle arkadaşları ile bir parti kurarak gönlündekilerini milletealenen ve olduğu gibi aktardı. Gizlisi saklısı yoktu O’nun. O, söylediklerinikendi başına değil, millet ile kol kola başarmayı vaat ediyordu. Aynı Erdoğan,zaman bu millete hadim/hizmetkar olma zamanı diyordu. Zaman, bu milleti yinekendi küllerinden yaşatma zamanıdır diyordu. Zaman, mazlumun hem abisi ve hemhamisi olmuş bu milletin, bu yorgun ve mazlum dünyanın dertlerine tekrar dermanve merhem olması zamanıdır diyordu. Zaman küresel emperyallerin kendidertlerine düştükleri bu asırda ayağa kalkmak ve silkinme zamanıdır diyordu.

İşte tam 13 yıl önce bu aziz millet, bu hislerle ve buönderle yeniden ayağa kalktı. Binlerce şükür ki, fokur fokur kaynayan bucoğrafyada birçok tabu yıkıldı. Bu millet tarihin kendisine biçtiği önder vehami kimliğine hemen hemen kavuşmak üzere. Vatandaşın yarısından fazlası buhislerle ve bu ideallerle referanduma giderek yeni cumhurbaşkanını seçerekdeğişimi ve dönüşümü onayladı. Artık durmak zamanı değil, yürümek zamanı değil,koşmak zamanıdır. Artık emperyalistlerin ve Atlantik ötesinden yeni dünyadüzeni adına ahkâm kesenlerin oyunları tutmamıştır.

Bu millet, gönlündeki lideri ve partisi ile bir kez dahasandıkta imtahandadır.  Ne yazık ki,bunca yıllık hükümet emeğine ve hizmetine rağmen, Osmanlı sonrası bucoğrafyadaki mazlumların en güçlü sesi yeniden kısılmak istenmektedir.Mazlumların yardım çığlıkları susturulmak istenmektedir. Gariplere uzanan elkırılmak istenmektedir. Kısacası 7 Haziran seçimleri ile Müslüman Türk’üninsanca yaşama ve dünyaya örnek olma refleksi imha edilmek istenmektedir.

Bu seçim bu anlamda hayat-memat, istikbal ve istiklalmücadelesidir. Olmak veya olmamak meselesidir. Bugün olduğu gibi, (ba’deharab’il-Basra) Basra harap olduktan sonra hiçbir şeyin telafisi de mümkünolmayacaktır.  Aman dikkat edelim. Vebalhepimizindir. Kalın sağlıcakla…

İsmail TANIŞMAN

DİĞER HABERLER