Okuduğu üniversitede garsonluk yapıyor
Haber/Gamze HAN - Isparta’da Süleyman Demirel Üniversitesi'nde bulunan kantinde garsonluk yapan Yusuf Filiz (24), hem çalışıyor hem aynı üniversitede eğitim görüyor. Öğrencilik hayatının beraberinde getirdiği zorlukların kazanılması gereken bir tecrübe olduğunu söyleyen Yusuf Filiz; 'Buraya üniversiteye okumaya gelen bir öğrenci de maddi sıkıntılar yaşarsa eğer buraya ya da benzer bir yere girebilir kesinlikle öneririm. Hem iş yapılabilecek hem de derslerden geri kalınmayacak bir düzen oturabiliyor' dedi.
Maddi zorluklar yaşaması mümkün olan öğrencilerin bu ve benzer işlerde deneyim kazanmalarının insan ilişkilerindeki gelişime katkı sağlayacağından bahsetti. Filiz, açıklamasında; ‘’Süleyman Demirel Üniversitesi Edebiyat bölümünde okuyorum. Normalde ise Afyonkarahisar’da yaşıyorum. Isparta’ya okumaya geldim. Bu işi bulmam şans eseri oldu. Bir işe ihtiyacım vardı. O sırada ilanla birlikte başvurup ertesi gün çalışmaya başladım. İşimi keyifli bir şekilde sohbet muhabbet ile yürütüyorum. İlk garsonluk deneyimimi burada yaşadığım için bilgim olmaması sebebiyle alışmam da bir süreç oldu tabii ki. Becerilerim de gelişti iş konusunda. Buraya üniversiteye okumaya gelen bir öğrenci de maddi sıkıntılar yaşarsa eğer buraya ya da benzer bir yere girebilir kesinlikle öneririm. Hem iş yapılabilecek hem de derslerden geri kalınmayacak bir düzen oturabiliyor. Sosyallik açısından fazlasıyla katkılı. Benim bu işe girmeden önce insanlara karşı iletişim isteğim pek olmuyordu. Sonrasında ise iletişim hem kolaylaştı hem de sohbet isteğim daha da arttı. İletişim kaygısı olan bir insanın bunları yenebileceği ideal bir iştir. Çünkü sürekli topluluk içerisinde olmak bunun normalleşmesini ve tabuların yıkılmasını sağlıyor. Eskiden bende de nadiren benzer durumlar yaşıyorken şimdi ise bu bir problem değil. Özellikle yaşıtlarım insanlar içine girmekten topluluktan kaçılmamalı. Ben de ilk başta çalışmaktan çok zevk almadığımı düşünüyordum fakat çalışmanın insanı daha iyi yerlere atabileceğini görebiliyorum. Bunu hedeflemeye başladım ve bu da benim kendime karşı güvenimi oluşturdu. Bir yandan ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum, bir yandan okulumu okuyabiliyorum. Bu işin de gelecekte yapacağım işler için katkısı olduğunu düşünüyorum. Çünkü hangi iş olursa olsun insan ilişkilerinin iyi olması çok önemli. Buraya ise öğrencilerin yüzde yetmişi geldiği için her birinin yaşantılarına şahit olabiliyorum. İnsanların farklılıklarını burada gözlemleyebiliyorum. Fakat önemli olan mutluluk olduğu için her farklı yaşam tarzı bir renk gibi geliyor bana. Fakat burada keyifle çalışıyor olsam da benim de huzursuz ve olumsuz duygular içerisinde olduğum vakitler olabiliyor her insanda olduğu gibi. Anlayışsızlıklarla karşılaşabiliyorum. Bazen tavırlar çok sabırsız ve alakasız olabiliyor. Bazen de gelen kişiler sinirli olabiliyor ama bu kızgınlığı muhatabı olmayan kişilere yansıtmaya da gerek yok. Özellikle final haftası insanlardaki yorucu stresi görebiliyorum. Bu tarz günler insanı yıpratabiliyor evet ama yine de insanın kendini yaşamaktan alıkoymaması gerekiyor. Benim için sınav dönemlerinin geçişi ise 1 hafta öncesinde planlama ve iş dağılımı yapmamızla organize oluyor. Sınavıma gidip olmadığı zamanlarda ise çalışmaya devam ediyorum. Zor oluyor tabii ama bana kalırsa önemli olan zihinde zorlaştırmamak. Bütün engeller aşılabilir. Öğrenci arkadaşlarıma da bunu öneriyorum. Okul yalnızca notlar ve sınavlardan ibaret değil. Bazı zamanlar zor geçebilir ve ille de bu zorlukları aşmak zorunda değiliz. Çünkü elde kalan yalnızca edinilen deneyim olmaktadır’ dedi.