ÖZEL İDARE BİNASI BİRAN EVVEL YIKILMALI

Aynı günde molazları kaldırılarak hemen yeşil alana döndürüldü. Bizde ise durum biraz farklı, Yıkalım mı, yıkmayalım mı? tartışmaları yapılırken, şehrin göbeğindoe atıl bir bina görüntü kirliliği yapmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Herhalde hangi binadan bahsettiğimi anlamışsınızdır. İl Özel idaresine ait bina yaklaşık 4 yıldır bomboş, kaderine terk edilmiş şekilde duruyor. Çok iyi hatırlıyorum ki, tesadüfen orada bulunduğum bir anımı anlatarak yazıma devam etmek istiyorum. Isparta valiliği görevine atanan vali A.Haydar Öner, göreve başladığı ilk hafta bir taraftan hayırlı olsun ziyaretlerini kabul ederken bir taraftanda şehri tanımaya devam ediyor. Yanında il genel meclis üyesi Fevzi Özdemir ile birlikte il özel idare binasını yerinde incelemek ve oradaki esnaflara sohbet etmek için o bölgeye geldi. İster istemez bende o ekibin içerisinde kendimi buldum ve birlikte dolaşmaya başladık. Özdemir ve beraberindekiler il özel idare binasının geçmişini ve geleceğini anlatırken vali Öner de bu binanın biran evvel yıkılması ve görüntü kirliliğinden kurtulması için yanındakilere talimat veriyordu. Yıkımı gerçekleştirecek olan firma da ücretinide binanın kapı, pençere, demir ve diğer hurdalarından alacaktı, yani yıkımı bedavaya getirme düşüncesi vardı sayın valinin!.... peki sonra noldu derseniz, bu hikaye uzar gider... Aradan geçen dört yıllık dönemde Öner, Kırıkleriliye vali olarak atandı, istifa etti ve bir yıl öncede Milletvekili olarak parlemantoyo girdi. Şimdi esas konumuza gelecek olursak, Özel idareye ait bu bina kış gelmeden tıpki Çinde olduğu gibi etrafındaki binalara zarar vermeden, profösyönelce, hemde üç saniyede yerle bir edilerek, kısa sürede molazları temizlenmeli. Sonrası ise yerine yeni bir bina yapılıncaya kadar, yeşil alan, yada otopark yapılabilir. Akdeniz gazetesinin yapmış olduğu kamuoyu araştırmalarında binanın geleceği ile ilgili vatandaşların görüşleri ortaya çıktı. Bu anketi daha önce il özel idareside yaptırmıştı. Anketler ve çıkan sonuçlar herhalde dikkate alınmıyorki; bugüne kadar buranın geleceği ile ilgili net bir karar alınamadı. Bir kısmı otel yapılsın, bir kısmı otopark yapılsın diyor. Her iki düşünceoe rantabıl ve şehire zenginlik katacaktır. Çoğunluğun ne dediğinden ziyade o binanın sahibi olanların ne dediği daha önemli. Şayet o bina bana ait olsa, para kazandıracak, şehrin büyük bir eksikliğini giderecek otel, ofis ve alışveriş merkezleri gibi çok yönlü bir konsepti içine alacak tesis yapardım. Ben Ispartanın geleceğinin turizmle güçleneceğini düşünen birisi olarak bu projenin hayata geçirilmesini isterim. kimileride kendisine ait olmayan bu binanın yıkılarak beton yığınına dönen şehirde insanların nefes almasını sağlayacak yeşil alan ve park yapılmasını ister. kimileride hergeçen gün artan otopark sorununun çözümü için oraya çok katlı otopark yapılmasını ister.... İstekler ve projeler bitmez, kimin ne dediğinden ziyade şehrin sahipleri oturup bir masa terafında oranın ne olacağına karar vermelidir. Yazımın son bölümünü yine turizme ve yatırımlara ayırmak istiyorum. Bir tarafta 5 yıldızlı otelin tamamlanmasını dört gözle beklerken, öbür tarafta davraz sirene otelin kapanmasına seyirci kaldık. Gündemden düştüğünü ve unutulduğunu düşünenler yanılır, biran evvel sirene otelin yeniden hizmete girmesi için girişimler yapılmalı, yada oranın satışına yardımcı olmalıyız.  Davraz kayak merkezinde dışardan gelen kayakçıların konaklayabileceği, tek beş yıldızlı ve çok amaçlı otelin işletmesini birkaç ay sonra başlayacak yeni sezona hazırlamalıyız. Aksi halde telafisi mümkün olmayan yada zaman alan bir sürece girmiş oluruz ki, kaybeden sadece yatırımcı değil, kış turizmi ve dolayısıyla bu sektörden ekmek yiyen binlerce kişi..... Saygılarımla....