PARALEL DİNLEMELERİN PERDE ARKASI

Paralel yapının talimatı ile yapılan yasa dışı dinlemelerde işin boyutu büyüyor.

23 Mayıs 2015 Cumartesi 12:21

Isparta Emniyet Müdürlüğü’nde görevliyken yapılan yasa dışı dinlemelerle ilgili dün 2’si eski emniyet mensubu 1’i halen görevde olan emniyet mensubu 3 kişi tutuklandı. “Paralel yasa dışı dinlemelerle” ilgili sanıklar “dinleme yaptıklarını” kabul etmelerine rağmen, önceki gün yapılan duruşmada, mahkeme heyetinin oy çokluğu ile daha ikinci duruşma olmasına rağmen, böyle önemli bir konuda “beraat” kararı verme çabasında olduğu, böylece Türkiye genelinde seçim öncesi “algı” oluşturulacağı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Sanıkları beraat ettirme çabaları sonuçsuz kaldı. 2 mahkeme üyesinin hangi amaçla böyle bir karar istedikleri ise olayın ne kadar ciddi olduğunun göstergesi olarak belirtiliyor. Öte yandan HSYK’nın da bu konuda devreye girmesi bekleniyor.

Yaşa dışı “Paralel dinlemelerle” ilgili ilginç tespitler yapılıyor. Şöyle ki: Legal görünümlü illegal çetelerin talimatı ile “Hayali Örgütler ve hayali isimlerle itibarlı insanları örgüt üyesi gibi gösterme”çalışmalarının ardında çetelerin olduğu iddia ediliyor.

Bu çetelerin elinde, Türkiye genelinde toplumda bilinen insanların iş ve özel hayatları ile ilgili ahlaksızca toplanan bilgi stoğunun bulunduğu, konjektüre göre toplumu dizayn etme stratejisi amaçladıkları iddia ediliyor.

İddiaya göre Hanefi Avcı’nın kitabında da ismi geçen Kozanlı Ömer ve bazı isimlerin etkisi ile alınan çete kararlarını (sözde –haşa, yüz bin defa haşa –istişare) uygulayan robotik ve ne yaptığı bilmeyen, ruhunu ve aklını satmış kamu görevlilerinin uyguladığı belirtiliyor.

Robotik olarak bu işi yapanlar aslında bu işin böyle olmadığını biliyor ama özgürlükleri olmadığı için bu çetenin tasallutundan kurtulup birey ya da kimseye zararı olmayan niyeti halis cemaat mensubu olamıyor.

İddialara göre bu çetenin cemaat yönetimini de ele geçirdiği,cemaatin hem üst hem de alt kısmını idare ettiği belirtiliyor. Bu durumun farkına varan cemaat mensuplarının da değişik şekillerde sindirildiği de iddialar arasında.

Bu çetenin kardeşi- kardeşe düşürmek için her türlü çalışmanın içine girdiği, yalan, algı operasyonu, iftira gibi yolları seçtiği,kirli yollarla elde ettiği bilgileri kullanıp, yıllardır kendilerine düşman gibi addettiği lider ve kurumları istediği gibi yönettiği de iddia ediliyor.

İddia ve tespitler şöyle devam ediyor: Bu çetenin bütün kurumları ele geçirmesi durumunda dahi başarılı olma şansının kalmadığı ve başarılı olmasının imkansız olduğu kaydediliyor. Çünkü bu çetenin millet nezdinde deşifre olduğu, samimi ve safi cemaat mensupları ve millet tarafından, hırsları ve saltanatları için her türlü yalan – iftira ve her türlü çamuru yapabildikleri anlaşılmıştır.

Çetenin şu anda yaratmak istediği algının; askeri darbenin olacağını yaymak ve çetenin orduyu kendi emelleri için kullanma yönünde çalıştığıdır.

Ancak, milletle aynı işi yapmayan, milletin istediğini yapmayan hiçbir kurumun karşılık bulmayacağı ve başarılı olmayacağının bilincinde değiller.

Bütün bu tespitlerde ortaya koyuyor ki; Isparta ve Türkiye genelindeki paralel yasa dinlemeler öyle 10 emniyet mensubunun yaptığı basit bir olay değil.  Çeteden alınan talimatların yerine getirildiği iddiaları çok ciddi noktada. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinde önceki gün yaşananlar ve alınmak istenen karar bunun en somut örneği.

DİĞER HABERLER