SEÇİM YARIŞININ HANDİKAPLARI

Seçim yarışının handikapları

29 Mart 2023 Çarşamba 17:01

Demokrasilerde iktidara gelmenin olmazsa olmazı seçimlerdir. Ülkeyi yönetmeye talip olanlar seçilmek için aday olurlar. Şayet seçilirlerse anayasada öngörülen süreler için iktidara gelirler, siyaset yaparlar, ülke sorunlarına çözüm üretir, ülkenin geleceğini kendi idealleri adına inşa ederken bir yandan da bir sonraki seçim için çalışırlar.

Hemen hemen hiçbir siyasetçi iktidara geldiğinde bir sonraki seçimde aday olmayı düşünmüyorum, demez. Tekrar aday olmayacağım demek, iktidar olmanın ve o koltuğa oturmanın doğasına terstir. Zira yönetme işi çok meşakkatli olduğu kadar, fevkalade sosyal tatmini de getirir. İnsanı tarihe mal eder. Kişiye, ülkesine, devletine, insanına ve şehrine hizmet etme imkanı sağlar. Aileniz ve etrafınız ömür boyu bu statünüzden istifade eder. Yönetenleri seçen ve seçtikleri yöneticiler tarafından yönetilen halk da yeni seçimlerde memnuniyetleri oranında siyasetçiler için oylarını kullanırlar. Böylece siyaset döngüsü devam eder gider.

Bu çizdiğimiz manzara demokrasinin halk nezdindeki genel kurallardır. Bir de demokrasinin bir başka olmazsa olmazı olan siyasi partilerimiz vardır. Partilerimiz kendi siyasi çizgilerine göre hem yürütmenin başı olan cumhurbaşkanı adaylarını hem de yasamada irade gösterecek olan milletvekili adaylarını kendi koşullarınca belirlerler. Adaylarını seçmenlerin beğenisine sunarlar. Siyasi hedefleri adına halktan cumhurbaşkanı adayları ve vekilleri için oy isterler. Seçim tarihi gelince seçimler yapılır. Oylar sayılır. Kazanan ve kaybeden ilan edilir. Kazanan yani seçilen cumhurbaşkanı yürütmenin başına, kazanan vekiller de parlamentoya gelirler ve yasama görevine başlarlar.

İnsanlara hizmet etme sanatı olan siyasetin ve siyasi partilerin sanırım en zorlu işi cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarını belirlemektir. Dava ve ideolojik partiler için cumhurbaşkanı adayı belirlemek pek sorun değildir. Zira partinin en tepesinde olan kişi doğal olarak cumhurbaşkanı adayı olur.

Vekil adaylarını belirlemek ise her siyasi parti için çok daha zorlu bir süreçtir.

Zira onlarca aday adayı arasından hem genel merkezin hem de yerel teşkilatların beklentilerine uygun aday bulmak zorunda kalırsınız. Bir taraftan (tabiri caizse) dükkan sizindir ve adaylarınızı da kendiniz belirlersiniz. Belirleme hakkınız da vardır. Ancak size oy getirecek ve koltuk kazandıracak olan yerel teşkilatlardır. Bu nedenle yerel teşkilatların size önerdiği, yerel tarafından istenilen ve beğenilen adayları da onlarca aday adayı arasından belirleyip bulmak zorundasınızdır.

 

Genelde oy kullanan seçmenlerin hemen hemen yüzde altmış-yetmişi adayların kim olduğuna değil partilerin ülke genelindeki siyasetlerine bakarak oy kullanırlar. Ancak, adayların kimliği ile ilgilenen yüzde otuz-kırklık kesim de azımsanmayacak bir dilim değildir. Seçimin kaderini de işte bu dilim belirler. Hal böyle olunca bu dilimin beklentilerine göre siyaset üretip aday belirleyenler genelde ipi önde göğüsler ve seçimi kazanırlar.

Ak Parti bu ince çizgiyi ve çalışmayı tam yirmi yıldır başarıyla yapmıştır. Partimiz tarafından her zaman bir önceki seçimden siyaseten dersler alınmıştır. Bu seçimde de her zamanki gibi alınacaktır. Bu yüzden belirlenecek adaylarımız yani seçilecek vekil adaylarımız hem Ankara’da meclis çatısı altında çalışabilecek ve hem de teşkilatlarımızın beklentilerine cevap verecek liyakatta olacaktır.

Son yirmi yıldır her seçimde olduğu gibi ilimizde ve ülke genelinde her zaman en çok aday adayı yine partimizdedir. Milletimizin ve adaylarımızın teveccühü yıllardır böyledir. İnanıyoruz ki, tüm siyasi partiler, millete hizmet etme adına halkımızın beklentilerine en uygun olan adayları belirleyecektir. Kalın sağlıcakla…

İsmail TANIŞMAN

 

DİĞER HABERLER