Tükeniş Sendromu
15 gündür siyasi arenayı bazıları yine körüklüyor. Ülkemin geleceği üzerine hesabı olanlar, oyunlarından birini daha sahneliyorlar.
Cumhuriyet’ten bu güne eğitimden ekonomiye, savunmadan dış ilişkilere kadar bu ülke halkına daha iyi yönetim, daha çok özgürlük ve daha fazla refah vaad eden CHP zihniyeti, bu gün geldiği noktada o kadar zavallı duruma düşmüş ki bir taraftan emekli amirallerden, diğer taraftan da pkklı Selahattin Demirtaş’tan medet umar hale gelmiş.
Biliyoruz ki bütün insanların aynı kalıpta, aynı standartta ve aynı düşüncede olmaları mümkün değil. Geçmişte bu birlikteliği sağlamak için birçok proje denendiyse de bu projeler başarılı olamadı. Bu nedenle, bu gün geldiğimiz noktada aynı toprak üzerinde beraber yaşamak için asgari müştereklerde buluşmayı sağlayacak ortak paydaları, ortak çıkarları çoğaltarak karşı düşüncelere saygı göstermeyi, hazmetmeyi öğrenerek bir arada yaşamayı kabullenmemiz gerekiyor.
Ancak, Cumhuriyet’ten bu güne sandıkta gerekli karşılığı bir türlü bulamayan CHP, iktidara gelmek için fırsat buldukça kaba kuvvete, kolluk güçlerine, balans ayarlarına ve post modern darbelere bel bağlamakta. Bunlar sayesinde çok kısada olsa iktidarda kalmayı başarı kabul etmekte, anlaşılıyor ki bu başarı da onlara yeterli gelmektedir.
Son yirmi yıldır, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçtaroğlu’nun 28 Şubat post modern darbesinin kendilerine sağladığı en son 3 yıllık iktidarlarında ülke ortamını Adalet ve Kalkınma Partisinin kazanması için en güzel şekilde hazırladılar.
Sağ olsunlar!!!
Zamanında başlarına yazar-kasa atanlar, kendilerinin seçtikleri Cumhurbaşkanı’na anayasa kitapçığı fırlatanlar ve 2001 krizinden bir gece önce bütün TL varlıklarını dövize çevirenler, olayın kamuoyuna yansıması üzerine intihara teşebbüs eden bakanlar, o günler de sürekli Tayyip Bey için çalıştılar. Yine sağolsunlar….
Fetö operasyonuyla CHP koltuğuna oturabilen Kemal Bey, 10 yıldır iktidarda olmanın yıpratmasına rağmen Tayyip Bey’e karşı her hangi bir varlık gösteremeyince, çareyi 27 Nisan e-muhtırasında, 15 Temmuz darbesinde ve nihayet çaresizce emekli amirallerden medet umarak CHP’nin son genel başkanı olarak çaresizliğinin dibe vurduğunu gösterdi.
Ha bir de cezaevinden Selahattin Demirtaş, “Beni unutmayın. Oyunda ben de varım. Burada sizin için düşünüyor ve çalışıyorum” diyerek 3. İttifak için 2019’daki ortaklarını artık açıktan ittifaka çağırıyor. Bakalım, ortaklar bu riski alabilecekler mi? Bekleyip göreceğiz.
Ama, halkıma alternatif yönetim şekli, refah düzeyi ve özgürlük vaad eden CHP gibi bir siyasi anlayışın tükenmişliğini görmek beni, her şeye rağmen üzdü. İsterdim ki, bu millete hizmet edecek güçlü bir muhalefet olsun.
Saygılarımla.
İsmail Tanışman