TÜRKİYE'Yİ YASA BOĞAN CİNAYET

TÜRKİYE'Yİ YASA BOĞAN CİNAYET

20 Kasım 2019 Çarşamba 09:25

Eski sevgilisi Güleda Cankel’i vahşice öldüren Zafer Pehlivan cinayetin sinyallerini bir hafta önce sosyal medyadan “Canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz” diyerek vermişti. Pehlivan, yine sosyal medya üzerinden, işlediği cinayeti şöyle duyurdu: “Bitti”

ISPARTA Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel (19), ayrılmak istediği erkek arkadaşı Zafer Pehlivan (19) tarafından kaldığı apart dairede öldürüldü. Muğla’dan Isparta’ya gelerek işlediği cinayetten 3 saat sonra polis merkezine gidip teslim olan Pehlivan’ın ifadesine ulaşıldı. Pehlivan emniyetteki ifadesinde, Cankel ile görüşmek için 15 Kasım Cuma günü Muğla’dan Isparta’ya gittiğini, ardından kızın kaldığı aparta geçtiğini söyledi. Evde kimse olmadığını anlayınca otogara döndüğü öğrenilen Pehlivan, iki gün burada bekledi. 17 Kasım Pazar günü saat 18.00 sıralarında ikinci kez Cankel’in kaldığı aparta giden Pehlivan ışığın yandığını görünce zili çaldı.

EN SON ANNESİYLE KONUŞTU

Cankel’in kapıyı açıp, kendisini görünce hızla kapattığını daha sonra yeniden açtığını anlatan Pehlivan, emniyetteki ifadesinde şunları söyledi:

“İçeri girdim, sonra kapı çaldı. Gelen, Osman diye biriydi. Güleda içeri almak istemedi. Ben Osman’ı gördüm, aşağı beraber indik. Osman bana Güleda’yı rahat bırakmamı söyledi. Ben de ‘5 yıllık arkadaşlığımız var, nasıl bırakayım?’ dedim. Osman’a gitmesini söyledim. O da gitti. Güleda ile eve çıktık. Annesini aradı. Kapatınca telefonu geri aldım.”

3 KEZ KAÇMAK İSTEDİ

Pehlivan, ifadesinin devamında, telefonu elinden aldıktan sonra Cankel’in, kapıya doğru koşmaya başladığını ancak kapı kilitli olduğu için kaçamadığını söyledi. Cankel’i boğazını sıkarak, yan odaya götürdüğünü anlatan Pehlivan'ın ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:

“Boğazını sıktığım için hava alamadığını, dışarı çıkmak istediğini söyledi. Markete gittik. Kaçmaya başladı. Sonra telefonunu istedi. Osman’ı aradığını görünce telefonu kırdım. Yine kaçmaya başladı. Yakaladım. Aparta götürdüm. Boğazını tekrar sıktım. Hava alamadığını söyledi. Dışarı çıkmak istedi. Dışarı çıkınca tekrar kaçmaya başladı. Yakaladım.”

ŞİKÂYETÇİ OLMADI

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekiplerinin geldiğini ancak Güleda’nın kendisinden şikâyetçi olmadığını öne süren Pehlivan’ın, “Onu hastaneye götürdüler. Hastaneye gittim, sonra Güleda’yla beni karakola götürdüler. Güleda şikâyetçi olmadı. Onu evine götürdüler. Beni de bıraktılar. Aparta gittim. Nasıl olduğunu sordum. Kötü olduğunu söyleyince hastaneye götürdüm. Daha sonra eve döndük, uyumuşuz. Saat 10.00 gibi kalktık. Güleda bana, ‘Sen nasıl erkeksin? Beni dövdün’ dedi” ifadelerini kullandığı öğrenildi.

 

Zafer Pehlivan, Güleda Cankel’i saat 11.00 sıralarında öldürdüğünü belirttiği ifadesinde, “Boğazını sıktım. Morarmaya başladı. Sesi gitti, boğazından hırıltılar geliyordu. Orada bulunan kabloyu gördüm. Boğazına sardım ve sıkmaya devam ettim. Sonra kalbini kontrol ettim. Yaşadığını görünce bıçağı kalbine sapladım. Ben de karakola geldim” dedi. Cankel’in cenazesi, memleketi Muğla’ya getirilerek toprağa verildi.

POLİSİN İHMALİ VAR

Güleda Cankel’in öldürülmesiyle ilgili polisin tutumu tartışma yarattı. Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için alınması gereken önlemler ve polisin olaylara müdahalesindeki eksikliklere dikkat çeken uzmanların tepkileri şöyle:

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: Anında müdahale can kurtarıyor. İlla kadının ‘Ben şikâyetçiyim’ demesi gerekmiyor. Anlık müdahale yapılmazsa sonuç ölüm oluyor maalesef.

 

DİĞER HABERLER