Ünlü oyuncudan Şadiye Başdeğirmen'e övgü dolu sözler
Dizi ve Sinema oyuncusu aynı zamanda yazar olan Semih İğdigül geçtiğimiz günlerde Isparta’da birçok okulda hayvan hakları ile ilgili çocuklara seminer verdi. Semih İğdigül Isparta Belediyesi’ne de hayvan haklarına gösterdiği duyarlılık için tam not verdi.
Dizi ve Sinema oyuncusu aynı zamanda yazar olan Semih İğdigül geçtiğimiz günlerde Isparta’da birçok okulda hayvan hakları ile ilgili çocuklara seminer verdi. Semih İğdigül Isparta Belediyesi’ne de hayvan haklarına gösterdiği duyarlılık için tam not verdi.
Oyuncu, yazar Semih İğdigül; “Isparta Belediyesi daha önceki geldiğim yıllarda iyi durumda değildi. Şimdi görüyorum ki hayvan hakları ve duyarlılığı konusunda Türkiye’de örnek belediyelerden bir tanesi olmuş. Birinci sebep Belediye Başkanı’nın hayvanseverliği ve hayvanlara bakış açısı. İkincisi ise belediye başkanımızın değerli eşi Şadiye Hanım. Böyle insanları Türkiye’de çok az görüyoruz. Yok denilecek kadar azlar. Beli bir makama gelmiş biri olarak Şadiye hanımda ego ve bencillik yok. Her yere koşturuyor hayvanlarla uğraşıyor. Bunlar o kadar güzel şeyler ki ben bu insanların önünde saygıyla eğilirim” dedi.
Ünlü oyuncu İğdigül keşke herkes Şadiye Başdeğirmen kadar duyarlı olsa diyerek sözlerine şöyle devam etti; “ Isparta Belediyesi hayvan haklarıyla ilgili mücadelede tam not verdiğim illerden bir tanesi. En başta Belediye Başkanımızın eşi Sayın Şadiye Başdeğirmen Hanımefendi bu konu da çok duyarlı. Allah ondan bin kere razı olsun. Keşke bütün başkan eşleri de Şadiye Hanım kadar duyarlı olsa. Nereye gidersem örnek göstereceğim ve anlatacağım bir insandır. Şadiye hanımın tek istediği şey hepimiz gibi hayvanların yaşaması” dedi.
SEVGİ, VİCDAN, MERHAMET
Okullarda ki seminerlerinde de bahseden İğdügül: “Okullarda verdiğim seminerler sonrasında, çocuklar hayvan sahiplenip korkularının üstüne gidiyorlar. Bunları duymak ve görmek beni gururlandırıyor” dedi. Semih İğdigül; “ Dizi ve Sinema oyuncusuyum 70-80 dizi de oynadım. Her gittiğim okulda oynadığım dizilerden küçük fragman bölümler izletiyorum. Çocuklar izledikten sonra şaşırıyorlar. Sonrasın da görüntüleri kapatıp çocuklara diyorum ki bu izledikleriniz benim yalan dünyam. Bize hocalarımız ne görev verirse onları yapıp sizin evlerinize ekranlarınıza misafir oluyoruz. Ama birde gerçek dünyamız var. Nefes aldığımız dünya. Bir diğer dünyamızda var o apayrı bir dünya. Ben emekliyim 65 yaşındayım ve yıllarca hayvan hakları için mücadele ettim.
Bana diyorlar ki çok mu seviyorsun? Tabi ki seviyoruz. Ama konu sadece çok sevmek değil.
Onlarda bir canlı sadece zarar vermeyelim istiyorum. İnsani duygularımızla hareket edelim. Nasıl ki bir kaza yapan insana yardım ediyor ve duyarlı davranıyorsak hayvanlara karşıda duyarlı olalım.
Bu dünyada hayvanların da insanlarla birlikte yaşamalarını sağlamalıyız. Bunu yapmak çok ta zor değil. İnsanlar birçok sebepten dolayı psikolojik sorunlar yaşıyor, çevresine zarar veriyor. Sadece üç şey her şeyi değiştire bilir, Sevgi, Vicdan, Merhamet bunları yaparsak her şey daha kolay olacak. Hayvanlar çok şey istemiyor zaten. Yemek, su ve sevgi bu kadar başka bir şey istemiyorlar. Ama bu dünya onlara dar geliyor, dar ediyoruz. Neden biz bu kadar kötü olduk?
Ben yıllarca bunu vermeye çalıştım, milyonlarca gence ulaştım. Hayvan sevmeyen çocuklar hayvan sevmeye başladı, korkanlar korkularını yendiler hayvan sahiplendi. Bazı okullarda öğretmenler seminerlere katılmıyorlar sonra bakıyorlar ve diyorlar k; ‘ne güzel şeyler yapmışsınız keşke katılsaydık’. Ben yerlerde yatıyorum köpek oluyorum onları daha iyi anlata bilmek için. Bir de kitap yazdım, kitabımın adı: ‘Ben Bir Sokak Köpeğiyim.’ Keşke onlar gibi olabilsem, keşke bir köpek olsam. Ne yazık ki insan bile olamadık, ben 65 yaşındayım ve bir insanım diyemiyorum, çok eksiğimiz var insan olmak için. İnsan olmak kolay değildir. Eğer bir köpeğin başını okşamadıysan ve onun karnını doyurmadıysan, daha çok çalışman gerekir insan olmak için.” Dedi.
İZİN ALMAK BU KADAR ZOR OLMAMALI
Semih İğdigül: “Ben Eylül ayında evimden çıkıyorum ve evimi eşimi çocuğumu bırakıp, Haziran ayına kadar şehirleri ilçeleri gezerek oradaki okullarda seminerler veriyorum.
Karşılaştığım en büyük sıkıntı ise Milli Eğitim Müdürlüklerinden bu seminerler için izin almakta zorlanıyorum. Belediyelere gidiyorum belediye bana destek oluyor. Elimde koca dosyalarla Milli Eğitim Müdürlülerine gidiyorum. Kendimi anlatıyorum dosyalarımı gösteriyorum. Fakat izin almakta gerçekten çok zorlanıyorum. Gelin ve izleyin görün diyorum. Ben çocuklara vahşet içeren şeyler izletmiyorum böyle bir şeyi kesinlikle onaylamamda. Duyusal olarak çocuklarımızın yüreklere dokunuyorum. Çocuklar eve gittiklerinde anne babalarına yemek yedirmiyorlarmış, hayvanlara yemek artırmak ve yemek vermek için. Yaptığım gösterilerde hayvanlardan korkan çocukları sahneye alıyorum, neden korkuyorsun diyorum. Saldırırsa ve ısırırsa televizyonda gördüm saldırıyordu diye cevaplar veriyorlar. Basın olaraktan bu konuda duyarlı olunmalı. Hayvanlara yapılan işkencelerinde haberini de yapmalılar. Bir hayvan gördüğünüzde bas bas bağırmayın, çığlık atmayın, koşarak kaçmayın sakin olun ve yavaşça yürüyerek oradan ayrılın ve göreceksiniz ki, nasıl yaklaşırsanız öyle davranacaktır o canlar size. Onların sizinle bir derdi yok. Tek dertleri yemek, su ve sevgi. Bazı anne babalar çocuklarıyla bir hayvan gördüklerinde çocuğun elinden tutup çığlık çığlığa kaçıyorlar. Kaçmayın çocuğunuza da korku aşılamayın. Her zaman dediğim gibi, EĞİTİM her yaşta ve her zaman ŞART” diye konuştu.