Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Isparta İl Kongremize rahatsızlığından mütevellit gelemeyen sayın başbakanımız Davutoğlu bey, taşıdığı misyon gereği istirahatını yarıda keserek, Fransa’daki evrensel “terörü lanet” mitingine 40 tane dünya lideri ile beraber katıldı. Söz konusu mitinge Amerika başkan ve başkan yardımcısı düzeyinde katılmayarak, güvenlik önlemlerini de bahane edip Paris büyükelçisi seviyesinde katıldı. Daha sonra daen üst seviyede katılmamakla hata ettiklerini de itiraf ettiler.
Başbakanımız, orada görüştüğü Cezayir ve Tunuslu Müslüman kardeşlerimizin ilgi odağıydı. O kardeşlerimizin deyimiyle Davutoğlu bey orada,İslamı ve Müslümanları doğal misyonu ile temsil ediyordu. Terörü lanetliyor ve dünyaya “bizde de yıllardır terör belası var, yıllardır bunu görmezden geldiniz ama şimdi 12 tane Fransız ölünce üzülüyor ve miting yapıyorsunuz. Evet, ateş düştüğü yeri yakıyor ama tarihe bir bakın İslam toplumları mı yoksa sizler mi,teröre alet olup, yıllarca savaşlar verdiniz. Artık insan onuruna yakışan kararlar alma zamanıdır” diyordu.
Sayın başbakanımızın Fransa’daki terörü lanet mitingine hasta olduğu halde istirahatını yarıda keserek gitmesini gerektiren sorumluluk,bu kutlu yükün omuzlarındaki ağırlığıdır. O, bu kutlu yükün sadece USTA’nın omuzlarında kalmasına razı olup, kendisine yakışmayacak emanetçi bir tutum içerisine hiç girmedi. Zira Üstadın dediği gibi “Küheylan” Usta’dan aldığı tecrübe ve birikim ile yola çıkmış ve bu kutlu yükü ve kutsal yürüyüşü menziline taşımak azmindedir.”
İl kongremizde Osman ZABUN beyin ayaklarının titreyişinin nedeni işte bu kutlu yükün ağırlığıdır.Bu yükün ağırlığını Pazar günkü kongremize şeref veren Meclis başkan vekilimiz sayın Ayşenur BAHÇEKAPILI hanımefendide de gördük. Şehrimize teşrif ederek kongremizde bize müjdeler veren Süleyman SOYLU, Veysel EROĞLU, Mehdi EKER ve Lütfi ELVAN beylerde de bu yükü taşımanın şerefini ve sorumluluğunu iliklerimize kadar hissettik. Şükürler olsun. Böyle aşk ve coşkuyu hissetmeyi tüm dünya Müslümanlarına Mevlam nasip eylesin…
Avrupa’da 1929 yılındaki sanayi krizinden sonra yükselişegeçen ırkçılık belasının çözümü yine bu partinin tüzüğündedir. Zira bu ırkçılıkve terör belası Peygamberimizin bize bıraktığı hadislerle yasaklanmış ve lanetlenmiştir.Ta ki bunu gören batılı büyük Fransız düşünür Roger GRAUDY’nin dediği gibi,“Avrupa için barış adına en büyük şans, İslam’la savaşmak yerine İslam’labuluşmasıdır. Ancak Avrupa bugün, Hristiyan kimliğinin şovenizmi ve bağnazlığısebebiyle İslam’ı elinin tersiyle itmektedir.” Böyle diyor bugünleri çokönceden büyük düşünür.
Bu kutlu yükün misyonu gereği partimiz, tüzüğümüz, enerjimizve kararlılığımızla yaptıklarımız ve yapacaklarımız ülkemiz için olduğu gibi,HOCA lakabına ilaveten Küheylan diye de isimlendirebileceğimiz başbakanımızönderliğinde, dünyanın gözleri açık izlediği siyasi duruşumuz her gün artanterör belasına Avrupa için de, dünya için de derman olacaktır. Yeter ki,Anadolu’dan Küheylan’ın arkasına düşecek diğer küheylanlarımız titresinler amayılmasınlar. Uyusunlar ama dalmasınlar. Bilsinler ama şaşmasınlar. Kızsınlarama yanmasınlar…
Kalın sağlıcakla…
İsmail TANIŞMAN—Ak Parti Demokratik Hakem Kurulu Başkanı