YA SEFER, YA ZAFER

YA SEFER, YA ZAFER

30 Ekim 2019 Çarşamba 16:23

(BARIŞ PINARI HAREKATI)

Suriye sınırımızda yaklaşık 1000 km.lik alanda emperyal güçlerin başımıza çorap örmek için yıllardır besledikleri teröristleri temizlemek ve bu alanda güvenli bir bölge tesis etmek amaçlı başlattığımız Barış Pınarı operasyonu bir ay kadar önce Başkanımız Tayyip Beyin talimatı ile başladı.

Tayyip beyin bir yıldır belki bugün, belki yarından da yakın, diyerek start verdiği harekât Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekâtlarının tersine, çok ciddi bir direnç ile karşılaşmadan tüm hızıyla devam ederken, kahraman ordumuz ÖSO ile birlikte teröristleri inlerinde avlamaya başladı. Mehmetçiklerimiz şanlı ecdatları gibi kelle-koltuk savaşarak düşmana kendi yurtlarını mezar ediyor.

Son kırk yıldır dünyanın jandarmalığına soyunan ancak bugünlerde gerek içerideki sıkıntılar gerekse dünya kamuoyunun oynanan tiyatronun farkına varması nedeniyle komik durumlara düşmesine alışmaya başladığımız ABD ve Trump, sosyal medya üzerinden sabah farklı, akşam farklı mesajlar vererek dünya kamuoyunu şaşırtmaya devam ediyor.

Geçmişte de ülkemizi yaptırım tehditleriyle durdurmaya çalışan, NATO ve Avrupa Birliğinden umduğu lojistik ve askeri yardımı bulamayan Trump, Türkite’nin harekattan geri adım atmayacağını anlayınca, uzlaşma için en üst düzey adamlarını ülkemize yolladı ve Tayyip beyin masaya koyduğu her şartı kabul ederek Türkiye ile beş günlük ateşkes imzaladı. Aynı Trump, SOÇİ zirvesi ile elini daha da güçlendiren Tayyip beye karşı, mecburen ekonomik yaptırımları da kaldırdığını ilan etti.

Trump, verdiği binlerce TIR’lık silah ve mühimmat desteğine, PKK/PYD’ye ayırdığı milyon dolarlık bütçeye ve onca istihbarat ağına rağmen, Türk askerinin Barış Pınarı harekatı ile bir haftada her yere girip, her şeyi dümdüz etmesine hala anlam verebilmiş değil. Daeş liderini öldürerek günü kurtarmaya çalışan Trump ABD içindeki muhalefeti şimdilik susturmayı başardı.

Bu noktada anlıyoruz ki, dünyanın her tarafındaki mağdur, mazlum ve mustazaf Müslümanlar tarafından Türk milletine ve askeri için  yapılan hayır dualar inşallah karşılık bulmaya başladı. Fransa’yı bile evinde futbolumuz ile grogi duruma soktuk. Son dünya şampiyonu Fransa’dan iki maçta dört puan üttük. Aynı heyecanla jimnastikçilerimiz, güreşçilerimiz ve kadın boksörlerimiz son bir ay içerisinde dünya şampiyonu emperyalist ülkelere karşı milletimize asker selamı vererek milli gururlarımız oldular.

Ama herşeye rağmen içimizdeki İrlandalılar ve özellikle de asırlardır ana şefkatiyle karşılıksız ve kayıtsız şartsız koruduğumuz Kıbrıs Türkleri tarafından yapılan talihsiz açıklamalar, bu aziz milletin gönlünde kırılmalara sebep olmuştur. Biz ki, yıllar önce 1974’de Ecevit ve Erbakan’ın can pahasına riskler alarak başlattığı Kıbrıs Barış Harekatında o topraklarda Rum zülmü altında inleyen kardeşlerimizi kurtarmıştık. Ve Onlar yine bizim sayemizde Kıbrıs davasında masada söz sahibi olabildiler. İşte o Kıbrıslı Türkler Rauf DENKTAŞ rahmetli ile bizi ve askerimizi bağırlarına basmıştı. Ama Denktaş sonrasında, aksanlı Türkçelerini bir türlü sevemediğim Kıbrıslı soydaşlarımız emperyallerden korktukları için, en tepe noktasından BARIŞ PINARI Harekatını eleştirdiler. Güler misin? Ağlar mısın?

Barış Pınarı harekatımız ismi ile müsemma olarak, öncelikle sivil halkın korunması prensibi ile, üç-beş günlük mola verilse de hedeflenen amaca ulaşmak için takır takır devam etmektedir. Bu noktada müttefikimiz Rusya da harekâta destek vermekte ve Esad rejimi ile ülkemizi uyumlu olmaya davet etmektedir.

Öte yandan az sayıda olsalar da terör mazlumu devletler Türkiye’ye destek vermeye devam etmektedirler. Bu millet Peygamberimizin sünnetinde beyan ettiği veçhile, seferle sorumlu olduğunun bilincindedir. Zafer ise Cenabı Hakkın takdirindedir. Biz dünya mazlumları ve mağdurları adına ayağa kalktık ve sefere çıktık. Ötesini Rabbimiz bilir. Yeter ki biz uyanık olalım, diri olalım, bir olalım. Gün ola, hayrola…! Kalın sağlıcakla…!

İsmail TANIŞMAN

DİĞER HABERLER