YAR SAÇLARIN LÜLE LÜLE

YAR SAÇLARIN LÜLE LÜLE

03 Nisan 2019 Çarşamba 15:27

Ne güzel bir şarkımızdır o. Rahmetli bestekarımız Yesari Asım ARSOY'un türkü formatında hicaz makamında bestelediği bu eser. Biz bu şarkımızı, genellikle sporda karşı takımı yenerek elediğimizde coşkumuzu ortaya koymak anlamında söyleriz.

Kaymakkapı meydanındaki zafer kutlamalarında “cumhura hürmeten” bu şarkıyı belki hep bir ağızdan söylemedik ama bu şarkı gönlümüzde ve dilimizde üç-dört gündür pelesenk oldu desek yalan olmaz. Zira Isparta'ya gelen belli, giden bellidir...

Evet, 31 Mart seçimleri geldi ve geçti. Sonuçlar vatana, millete ve dünyaya da hayırlı ve uğurlu olsun. Partimiz AK PARTİ her zaman olduğu gibi yine kahir ekseriyet ile seçimleri önde tamamladı. İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde de sonuçlar YSK marifetiyle değerlendirilecek ama sonuç ne olursa olsun kazanan Cumhur ittifakıdır, kazanan AK PARTİ'dir ve kazanan kadirşinas büyük Türk milletidir.

Ispartamızda da bir gerçek var. Seçimin kaybedenleri GÖKMENOĞLU ve GÜNAYDIN beylerdir. Kazananı ise Başkanımız Sayın BAŞDEĞİRMEN beydir.

Gökmenoğlu siyasi arenaya çiçeği burnunda yeni girmiş bir aday olarak kaybetse de en az mevcut başkan Yusuf Ziya GÜNAYDIN kadar oy alabildiği için bir anlamda kaybetse de kazanmıştır. GÜNAYDIN ise iki dönemdir belediye başkanı olduğu bir ilde, seçimde belediye imkanlarını da kullandığı halde başkanlığı kazanamadığı için nihayetinde kaybedenin ta kendisidir, kaybedenlerin birincisidir.

Günaydın başkan, iki dönemdir arka arkaya, toplamda da üç dönemdir belediye başkanlığı yapmış bir başkan olarak, kendine çok güvendiği için, şehrini ittifaka ihtiyaç duymamış bir başkan olarak zaten kaybetmeye mahkumdu.

Buna rağmen de, onca olumsuz propaganda yaptı, kendi il ve ilçe teşkilatını keyfince değiştirdi. Şehrin yaralarına merhem olacak akla uygun bir proje ortaya koymak yerine kendi yüksek komplekslerini tatmin için keyfi projeleriyle uğraştı.

Seçim sonuçlarının olası vehametini farkedince, bir umut vatandaş arazisi üzerine toplu konut başvuruları açtı. Dede Korkut müzesi dedi. Heykeller ve taşlar dedi. Gökkubbe dedi. Güreş alanı dedi. Her şeyin en büyüğü, en yükseği, en mükemmeli, en güzeli bende dedi.

Ama her nedense elinin altındaki tüm Isparta’nın kanayan yarası ve acil ihtiyacı olan ITKM'yi bitirmek üzere bir iradeyi ortaya koymadı, koyamadı.  Fabrikalar doğuran fabrikaları ve bu fabrikaların kar ve zararlarını bilerek kamuoyundan gizledi. Yakınlarının müellifi olduğu projelerin imardaki rahatlığının hesabını veremedi. Refüjlere gül fidanları dikerken yakınlarının etrafında dönen şaibelere cevap veremedi. Edindiği mal varlığının on yıl içinde bu seviyelere nasıl geldiğini açıklayamadı. Sonuçta, saçlarının yavaş yavaş lüle lüle olduğunu farkedemedi.

Seçilebilme telaşıyla belediye meclisine yazdığı sosyal demokrat isimleri milliyetçi tabanına anlatamadı. Yakın çevresinin belediye işlerine müdahalelerini uzun uzadıya yazmak istemiyorum. Daha neler neler. Bunlar sokakta konuşulanların aynısı ve tıpkısı. Ben sadece duyduklarımı aktarıyorum.

Gelelim Başkanımız BAŞDEĞİRMEN beye. Bu seçimin en büyük kazananı kendisidir. Yaklaşık yüz günlük bir seçim maratonunda gecesini gündüzüne katmış, doğallığı, samimiyeti ve mütevazılığı ile hemşerilerimizi gönlüyle kucaklamayı başarmıştır. Daha önce de yazdım. Başdeğirmen bey, kendince yeterli maddi sermaye sahibidir ama bir hayli sosyal sermayesinin olduğunu da hepimize ispat etmiştir. ITSO'daki ve ticari hayatındaki 50 yıllık birikimlerini seçim meydanlarına da yansıtabilmiş ve seçimi yüreğinin hakkıyla kazanabilmiştir.

Sonuç olarak AK PARTİ, son yerel seçimde şehrimizde yıllardır esnaf ve tüccar olarak, siyaseten sağ kesimde duran Şükrü beyi görerek akıllı bir davranışla doğru adayı bularak seçimi kazanmayı başarmıştır. Bu anlamda Şükrü beyi düşünüp siyaset sahnesine taşıyanlara, Şükrü beyi siyaset arenasına gelmeye ikna edenlere Ak Parti teşkilatları ve seçmenleri olarak teşekkür ediyoruz.

Bugünden tezi yok, Şükrü başkanımızın da bu şehir için canla başla çalışıp öncelikle ailesine, akrabalarına, bu şehirdeki bütün hemşerilerimize ve en başta Allah'a mahcup olmamak üzere elinden gelenin en iyisini yapacağına olan inancımız tamdır. Çünkü elinde meclisi vardır, bürokratları vardır, yetkisi vardır, zamanı vardır. Her şeyden önemlisi başında dünya lideri Recep Tayyip ERDOĞAN vardır. Artık bundan sonrası helva yapma zamanı. Allah yolumuzu açık eylesin. Benden söylemesi...

İsmail TANIŞMAN

DİĞER HABERLER