Yarış Başladı
Büyük Maraş depreminin arkasından, aynı bölgede sel felaketini de maalesef milletçe, ulusça iliklerimize yaşadık. Maraş deprem felaketinde 50 bin can kaybımızın ardından Urfa merkezli sel felaketinde onlarca vatandaşımızı kaybettik.
Yaralarımızı sarmakla uğraşırken, Kilis merkezli yoğun dolu yağışı da çalışma şartlarımızı altüst etti. Sonuçta hepimize geçmiş olsun.
İnsanın olduğu yerde zorluk da var, felakette var. Her türlü sınav biz insanlar için. Hayatın kendine bir düzeni var. İstesek de istemesek de ona uyacağız. Zira insanoğlu bu dünyada misafir. Vakti geldiğinde gidiyor gideceği yere. Sahibi değil dünyanın. Aslında, sahibiymiş gibi yapıyoruz ama her birimiz zamanı gelince ayrılıyor gidiyor dünyadan. Vermiyorlar kimseye dünyayı. Madem vermiyorlarsa, insan gibi yaşayıp hayatın düzenine uyarak, hoş bir sada bırakarak bu dünyadan gidebilmenin yollarına bakmak lazım.
Ramazan mübarek geliyor. Bayramdan bir ay kadar sonra da genel seçim var. Seçim heyecanı çoktan başladı. Onlarca milletvekili adayımız var şehrimizde. Yoğunluk yine Ak Parti’de. Zira ilimizde en çok oyu 20 senedir her şeye rağmen, Ak Parti alıyor. Isparta Ak Parti teşkilatı, Isparta muhalefeti kadar meydanda gözükmese de işine bakıyor, hizmetine bakıyor. Ama ne hikmetse muhalefetin gürültüsü ve görüntüsü sanki kendileri iktidarmışcasına boyalı ve cilalı.
Ama bir gerçek var ki, Ak Parti olarak üç vekilimiz var, merkez ve ilçelerde belediye başkanlarımız var. Hepsi de aşkla, heyecanla Cumhurbaşkanımızın hedefine ve hizmetlerine kendi çaplarınca Isparta’dan katkı verebilmenin gayretindeler. Ispartamız her genel seçimde üstüne düşen vazifeyi hakkıyla yaptı. Genel merkezimiz bunun farkındadır ve ilimize müteşekkirdir.
Bu seçimlerde bazı vekillerimiz yeniden görev alamayabilirler. Ancak yerlerine gelecek olan yeni vekillerimiz de Reisimizin hizmet kervanında bulunma ve açtığı yelkene kendi kararlarınca rüzgâr verme şuurunda ve bilincinde olacaklarına inanıyorum.
Muhalefet ise, adayları Kılıçdaroğlu ile yine birçok zorlukla karşı karşıya seçim çalışmalarına başladı. Ancak cumhurbaşkanı adaylarının millet ittifakı içinde birçoklarının içine sinmeyişi, Meral hanımın tekin bir profil çizememesi, HDP’nin cumhur adayı çıkarmaması, solun dünyada içine düştüğü handikaplar, ülke için hizmet vermesini düşündükleri milletvekili adaylarının yirmi yıllık rüyalarının sonucunda artan iştahları, aldıkları büyük şehir belediye başkanlıklarında gürültü ve görüntü dışında, dişe dokunur projeler ortaya koyamamaları, en çok da bu milletin büyük kesiminden din, kültür, irfan, örf, adet, gelenek, etik vs. ekseninde uzak olmaları seçim yarışında millet ittifakını zorlayacak.
Çünkü, muhalefetin büyük parçası, halkın büyük kısmına benzememelerine rağmen yine aynı halktan “oy” istiyor. Size benzemiyorum ama bana oy verin ki, Tayyip bey gitsin, derdindeler. Allah muhafaza verdik diyelim. Yedi cumhur yardımcısıyla meselelerde ortak tavır alıp ülkeyi sizin istediğiniz şekilde yöneteceğim, demek mi istiyorsun? Bana benzemediğin halde, benim istediğim gibi davranacaksın öyle mi? Çok fedakarsın millet ittifakı muhalefet? Bu nedenle benimle helalleşmeye geliyorsun değil mi? Bu kadar fedakarlığın altında acaba neler vardır neler…
İsmail TANIŞMAN