Yaşlı ve çürümekte olan ağaçlar sanata dönüşüyor
Isparta’da 14 yıldır ahşap oymacılığı yapan Canan Çetin (58), Kullanılan ağaçların yaşlı ve çürümekte olanlar arasından seçilerek yeniden hayat verildiğini ve bu sayede ahşap oymacılığının sürdürülebilir olduğunu söyledi.
Bu ve benzer sanatların yalnızca bir etkinlik değil, kişinin kendisine karşı başarı özgüvenini kazandıracak bir teşvik unsuru olduğunu belirten Çetin, konuşmasında; ‘’Ahşap oymacılığı kursuna karşı oluşan ilgim ile birlikte usta-çırak olgusunu yaşadım. Deneme yanılma ile öğrendim denilebilir. Hala daha bu işin gereksinimi deneme yanılmadır. Ben ormanın, doğanın içerisindeydim her zaman. Zaten ağaçlarla dost olan insanlarız. Yıllardır değişik ahşap, farklı ağaçlarla çalışıyorum. Çürümekte olan yaşlı, yanacak olan ağaçları kullanıp onlara kimlik kazandırıyorum. Bilinç her şeyden önemlidir. Eğer ahşap oymayı da bu şekilde gerçekleştirirse bir kişi sürdürülebilirliğe de katkı sağlamış oluyor. Yeni başlayacaklar ise bilen birinin yanında öğrenmeleri gerekiyor. İnsanlar hobi olarak yapmak isterlerse ilgilerini hafif tutabilirler. Fakat ağacın kişilik ve özelliklerini öğrenmek isterlerse daha yoğun bir sevgi ve ilgi gerekmektedir. Ben ağaçla diyaloğa da giriyorum, onun hislerine önem veriyorum ve durumlarına göre analiz de yapıyorum. Dokusuna ve iç katmanlarına girerek o ağacı şekillendirebiliyorsun. Ağacın bilincine girmek gibi diyebiliriz. Çok sert- yumuşak ağaçlar var bu tarz özellikler de karakterini oluşturuyor. Aynı yerdeki iki aynı ağaç türü birbirine benzemeyebiliyor. Aynı aileden çıkma iki kardeş gibi aslında. Kırık dökük çürümek üzere ağaçlar geldiği için artık ağaçları da ben değil de onlar beni seçiyor gibi. Her türlü en başta bıçağı tanıması, bilmesi gerekiyor. Keskinlik çok önemli. Oyma işleminde bıçağın çok keskin olması gerekiyor. Keskin bıçak eli kesmez kör bıçak keser. Ağacı tanınmaya başladığı sürece ağacın da bıçağa karşı ne tepki vereceğini anlaşılabiliyor. Meditasyon gibi görünse de yapılan işin bozulması gibi nedenlerle de kavga gürültü çıkabiliyor. Bu sebepten dolayı sabırlı olmayı ilk adım olarak belirleyebiliriz. Kuru ağaç seçimi de çok önemlidir. Başlayan kişi profesyonel yanında başlayacaksa önerim sert ağaçtan başlamalarıdır. Sonrasında yumuşak ağaca geçtiğinde kolaylık yaşanması için önemli. Çocuklar çok ilgi duyuyorlar. El alışkanlığını çok çabuk kazanıyorlar. Benim gözlemlediğim şey ise ebeveynin ‘benim çocuğum yapar’ diyor olmasıdır. Fakat ben de yapabilirim demiyor. İnsanların oluşan meraklarına karşı bir teşvik olması gerekiyor ki özgüven oluşabilsin. Ben de çocuğum yapar diyenlere karşılık siz de yaparsınız diyorum. Çocuğun ebeveyninden görmesi de devamını getirmesine sebep olacak bir şey. Bu yalnızca etkinlik değil. Ahşap oymacılığı hayata katılması halinde dahi insanın bir şeyleri yapabileceğinin kanıtı olan bir girişim. Çocuğun da anne babasıyla birlikte yapabileceği güzel bir etkinlik. Çocuk illa ki sanatla iç içe olmalı bu resim çizmek boyama yapmak da olabilir’’ dedi.