Yazdığı romanda Miryokefalon Savaşı’nı anlattı
HABER/Gizem SARIKAYA- Isparta’da 7.’si düzenlenen Kitap Fuarı’na katılan yazar Durmuş Kaya, Miryokefalon Savaşı’nı anlattığı romanının 30 yıllık bir araştırmanın ürünü olduğunu söyledi.
“Bin Demir Kelle Miryalı’dan Miryokefalon” isimli kitabın savaşın tarihsel tartışmalara son noktayı koyduğunu söyleyen Kaya; “Isparta Gönenliyim, Keçiborlu Etibank Kükürt İşletmesinden emekliyim. Hobi olarak kitaplar yazıyorum, şairlik yapıyorum. TRT’de okunan eserlerim var, çoğu aruz nezli yazılmış, TRT’de okunan eserlerim var çoğu repertuarına girmiştir. Üç tane şiir kitabım var: Yıldızlar Islanmasın, Korkut Yüreğimden Sayıklamalar, Karanfil Yakamozu gibi. İlk şiir kitabım Tebliğler dergisinde yer almış ve Milli Eğitim Bakanlığının öğrencilere tavsiye edilmiştir. Bu tavsiyeden 30 yıl sonra bu kitabımı yeniden yayınladım. Son kitabım ise, Isparta’yı çok yakından ilgilendiren Miryokefalon Savaşı’nın romanıdır. Bu konuda 200 yıllık bir dönemde büyük bir açık olduğunu fark ettim ve bu karanlık dönemi araştırarak Miryokefalon Savaşı’nı romanlaştırdım. Bin Demir Kelle, Miryalı’dan Miryokefalon adlı bu kitabım, bu araştırmam ve romanım, Miryokefalon Savaşı hakkında yapılan ‘Denizli’de yapılmıştır, Konya’da yapılmıştır’ gibi tartışmalara son noktayı koyan bir eserdir. Bugün bir Denizli’den bir akademisyen geliyor, Küfi Boğazı’nda yapılmıştır, Çivil’de yapılmıştır gibi iddialarda bulunuyor, fakat bunların dayanakları yoktur. Bu savaşı Emanuel’in danışmanı Kim Namus’tur yazmış ve hazmedemediği için yakmıştır. Gelen ordu, İbni Esir’e göre, Müslüman yazarlara göre 720 Bin kişidir. 600 Bini Çanakkale tarafından geliyor balkanlardan paralı askerler, 100 küsür Bin’i de ise deniz yoluyla İzmir limanına girmektedir. Bu, Sakarya Savaşı gibi uzun süreli bir savaştır. Eskişehir’den çıkıştan itibaren Konya-Yalvaç sınırına kadar devam eden bir savaştır. Çünkü bu büyük ordunun karşısına çıkacak gücümüz yoktu. Bunun için Kılıç Arslan, gerilla savaşı vermiştir. Tarihteki gerilla savaşının ilk örneğidir. Safa safa, vura vura, gerek bölgelerdeki Türkmen aşiretleri ve Türkmen köylerinden taciz ederek, suları insan ölüleri, at ölüleri atarak kirlete kirlete, Bizans askerleri ve Bizanteri, veba yaparak başka türlü bu işin çözümü yoktur. O dönemde Erzurum’dan Menderes’e kadar, Menderes boylarına kadar, bütün yaylalarda yüzbinlerce Türkmen çadırı vardı. Bizim 60-70 bin askerimiz vardı ama yüzbinlerce Türkmen çadırımız vardı. Taciz ederek bu büyük orduyu Yalvaç-Konya sınırında korumuşlardır. Bu, işte Anadolu’yu Türkiye yapan bir savaştır. Tarihin Anadolu’da yapılmış en büyük savaşıdır. Gereğince araştırılmamış ve gerektiği gibi ele alınmamıştır. Bu kitap, Bin Demir Kelle Miryalı’dan Miryokefalon, 30 yıllık bir araştırmanın ürünüdür. Mesela, kitap araştırılmadan yazılmaz. Bir konuda kitap ya da eser meydana çıkarmak için en azından o konuda 10-15 bin sayfa kitap okumanız gerekir. Tarihi okuyorsanız en az 30-40 kitap okumanız gerekir. Yani, ne yazıyorsanız o konuda çok iyi bilgi sahibi olmalısınız. Çünkü temeli gerçeklere, bilgiye dayanmayan hiçbir eser uzun soluklu olamaz, okuyucu da bulamaz, yazamaz da. Gerçi, bizim bu kitabı tanıyan olsa çok popüler olacağını da düşünüyorum. Çünkü tarihin karanlık bir noktasını aydınlatıyor. Gençlerden önce, çocukların babalarından başlamak lazım. Çocukların önlerine kitap atsınlar, kitap kokusunu alsınlar. Benim çocuklarım öyle yetişti, hepsi de üniversite mezunu oldu. Ben, bana gelen dergileri onların önlerine atardım. Kitap ve kalem atsınlar. Gençlere de tavsiyem, herhangi bir konuda yazmayı düşündüklerinde, o konuyu araştırsınlar. Mesela, aşk romanı yazacaklarsa, en az 30 tane aşk romanı okusunlar. Başarı okumaktan geçmektedir en önemli konu. Oku, aklet diyen bir dinin mensuplarıyız. Oku, aklet. Kitabımız Kur’an-ı Kerim, 100 defa aklet diyor. Ama okumayan bir toplumuz. Topluma sitemim var. Şimdi okumamız lazım. Okumadıkça çağdaş medeniyet seviyelerine çıkamayız. Çocuklarımız çok okumalı. Okumak, okumak, okumak! Allah’ın izniyle okuyalım” dedi.